• Haberler
  • FAKİRİN KİMLİĞİ SORULMAZ!!!

FAKİRİN KİMLİĞİ SORULMAZ!!!

Kimi çevreler, yardım yaparlarken bile fakirin kimliğini soruşturuyorlarmış.Hani, kendi ceplerinden yardım yapacak olurlarsa, buna pek bir diyeceğimiz olamaz.

Kimi çevreler, yardım yaparlarken bile fakirin kimliğini soruşturuyorlarmış. Hani, kendi ceplerinden yardım yapacak olurlarsa, buna pek bir diyeceğimiz olamaz. Kendi cebinden yardım yapana karışılamaz. Ancak devletin (milletin) parası sayılacak belediyelerden, kamu kurum ve kuruluşlarından yardımlar yapılırken kişilerin siyasi görüşleri, partileri, dinleri, dilleri araştırılıyorsa, gerçekten yadırganacak, yadırgamaktan öte lanetlenecek bir durumdur!

YÜCE ALLAH

bile kullarının rızıklarını verirken ayırım yapmıyor,

ATEİSTLERİ

bile rızıklandırıyor. Dünyada yaşayan tüm insanların durumuna bir bakın. Yahudiler ve Hıristiyanlar genelde Müslümanlardan çok daha zengin, çok daha müreffeh bir hayat sürümüyorlar mı! Özellikle Belediyelerin, Sosyal Yardımlaşma ve Kızılay gibi devlet kurumlarının yardım yaparlarken, fakirlerin siyasi kimliğini, dinini, dilini araştırmaları düşünülebilir mi! Böyle bir araştırma gerçekleştiriliyorsa, yapılan yardımın bir anlamı kalır mı! Yardımların, siyasi partilere militan yetiştirmek amacıyla yönlendirilmesi hangi akla hizmettir. Yardımlar, ihtiyaç sahiplerine yapılmalıdır. Allah da bunu emrediyor, yasalar da!

Bakın, Türkiye olarak nüfuslarının yüzde 90’ı Hıristiyan olan devletlere bile yardım göndermekle övünüyoruz! Bu ülkede yaşayan vatandaşların ABD’li, Portekizli Hıristiyanlar kadar da mı hakları yok!

Hem bilmeliyiz ki AKP’li, CHP’li, HDP’li, MHP’li, İYİ Partili veya Müslüman, Hıristiyan,  Sünni, Alevi diyerek yardımlarda bile fakir vatandaşları ayrıştırmak, ülkenin birlik ve beraberliğine yapılabilecek en büyük ihanettir.

Bazı Belediyelerin yardım kolileri dağıtırlarken

(BİZİM PARTİLİ – BİZİM

FAKİR)

diyerek, diğer siyasi partilerin fakirlerini dışladıkları ve

(HER PARTİ, KENDİ FAKİRİNE YARDIM YAPSIN)

dedikleri söyleniyor. Böyle bir ayrıştırma yapılıyorsa o zaman iktidarda olan partilerin ve belediyelerin kendi partilerinden olmayan muhalif vatandaşlardan vergi almamaları da gerekir. Oysa bunun tam tersi yapılıyor, partili zenginlerin vergi borçlarının bile zaman-zaman affedildiği oluyor.

Verginin dil, din, ırk, siyasi görüş gözetilmeden bütün gücü yetenlerden alınması gerektiği gibi, yardımların da aynı şekilde bütün fakirlere yapılması gerekir. Sosyal medyada gördüğüm bir paylaşımla yazımı noktalamak en iyisi olacak.

Küçük bir çocuğa:

-Müslüman mısın, Hıristiyan mısın?

diye soruyorlar.

Çocuk cevap veriyor:

-Ne Müslümanım, ne Hıristiyan! AÇ’IM, AÇ!!!

ANEKDOT

Bektaşi’nin  biri yolda yürürken, arkasında bir hayli adamın yürümekte olduğu kerliferli birini görmüş. Merak ederek, ihtişam içindeki kişinin kim olduğunu, yoldan geçmekte olan bir başkasına sormuş.

Muhatabı cevap vermiş:

-Nasıl tanımazsın! Bu gördüğün, Padişah Efendimizin HAS KULLARINDAN BİRİDİR!

Bektaşi, başını göğe doğru kaldırarak söylenmiş:

-Bir padişahın has kuluna bak, bir de ben kuluna! Padişah kadar da mı olamadın!!!

TAŞLAMALAR

(BENİM-SENİN) DİYEREK

FAKİRLERİ AYIRMAK

İNSAF İLE BAĞDAŞMAZ

GERÇEK OLAN BUDUR BAK

DİLİ, DİNİ, MEZHEBİ

SORULUR MU FAKİRDEN

NE FARKEDER A DOSTUM

ALLAH İÇİN VERİRSEN

ALLAH NAMINA VERMEK,

ALLAH NAMINA ALMAK

KARIŞMA ÖTESİNE

GEREKLİ OLAN BU BAK

ELBET DAHA HAYIRLI

ALAN ELDEN, VEREN EL

FAKİRLER ARASINDA

AYRIMCILIK YAPMA GEL

Bakmadan Geçme