FEDAKARLIK KONUSUNDA

Türkiye'mizde adil paylaşım noktasını önemsemiyor yönetimde söz sahibi olanlar ve dar gelirlilerin durumunda derde deva olacak boyutta bir iyileştirme sağlanamıyor bu yüzden… Taraflar arasında asgari ücret pazarlığının ilk oturumunda Çalışma ve Sosyal Güv

Türkiye’mizde adil paylaşım noktasını önemsemiyor yönetimde söz sahibi olanlar ve dar gelirlilerin durumunda derde deva olacak boyutta bir iyileştirme sağlanamıyor bu yüzden… Taraflar arasında asgari ücret pazarlığının ilk oturumunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, son 15 yıl içinde asgari ücreti 7,5 kat arttırdıklarına vurgu yaparken işçi ve işverenlere fedakarlık çağrısında bulundu aynı zamanda…

Yaşam koşullarının geldiği noktalara bakıldığında, halen yürürlükte olan asgari ücretin bir tek kişiye dahi yetmediği gerçeği görülecektir ve ilgililer bu gerçeği herkesten daha iyi biliyorlar kanımca da… Bunun içindir ki, önemli konuda asgari ücretliden fedakarlık  beklenmemelidir derken Bakan hanımefendinin fedakarlık deyimine yönelik naçizane görüşümü, CHP Genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “Asgari ücret en az iki bin TL olmalıdır…”ifadelerini de göz önünde bulundurarak aktarmak isterim ayrıca…

Asgari ücretliyi rahatlatmak için öngörülen ücretin vergi dışı bırakılması gerekiyor ve bu gereklilik yerine getirilirse, meydana gelen bütçe açığını kapatacak bir kaynağa ihtiyaç vardır haliyle… Peki, çok mu zor böyle bir kaynak bulmak? Hiç de zor değil aslında! Ekonomimize büyük zarar vereni savurganlıkların önünü almak ve  kurumlardaki fuzuli harcamaları asgari düzeye çekmek, büyük önem taşır gereken kaynağı sağlamada.

Asgari ücretlilerin yanı sıra emekli yurttaşlarımız da insanca yaşam koşullarına sahip değiller ve onların ücretlerine yeterli zam yapılabilmesi için maddi kaynağa ihtiyaç var yine de… İşte, bu noktayı dikkate aldığımda CHP Genel Başkanının “Asgari ücret en az 2 bin TL olmalıdır” ifadesi üzerinde durma gereğini duydum özellikle… Kılıçdaroğlu “Gelin büyük boyuttaki ücret dengesizliğini biz milletin vekilleri başta olmak üzere, ücretleri dolgun olanların maaşlarına bir müddet zam yapmamak suretiyle adil konuma taşıyıp dar gelirlilere bir kaynak temin edelim… Böylece bir maddi kaynağa ihtiyaç kalmaz...” deseydi, çok daha gerçekçi bir söylem olarak karşılanırdı elbet… Ne var k, ülke yönetiminde söz sahibi olanlar, insanca yaşam koşularının sadece kendilerine ait olduğu zihniyetiyle hareket ederek refahlarını milyonlarca insanımızın refahsızlığı üzerinde inşa etmede bir sakınca görmüyorlar maalesef…

Söylemek istediğim; ülkemiz yönetiminde söz sahibi olanların adil paylaşımı önemseyerek, kendilerini yüce makamlara taşıyanları insanca yaşam koşullarına kavuşturmak için evvel emirde kendilerinin fedakarlık yapmalarının kaçınılmazlık arz ettiği ve bu kaçınılmazlığı dikkate almayan hiçbir söyleme mağdur edilenlerin asla itibar etmeyecekleridir diyerek, dikkatlerini çekiyorum ülke yönetiminde söz sahibi olanların!..

Bakmadan Geçme