• Haberler
  • Genel
  • FİTRE BEDELİ ÜZERİNDEN ASGARİ ÜCRET VE ENFLASYON HESAPLAMASI

FİTRE BEDELİ ÜZERİNDEN ASGARİ ÜCRET VE ENFLASYON HESAPLAMASI

Diyanet İşleri Başkanlığı 2018 yılı Ramazan ayı fitre bedelini 19 TL olarak açıklamış bulunuyor.2017 yılının fitre bedeli ise 16 TL olarak açıklanmıştı.

Diyanet İşleri Başkanlığı 2018 yılı Ramazan ayı fitre bedelini 19 TL olarak açıklamış bulunuyor. 2017 yılının fitre bedeli ise 16 TL olarak açıklanmıştı. Fitre bedeli üzerinden hesaplandığında bir yıllık enflasyon oranı yüzde 18’i aşmaktadır.

Peki, yine fitre bedeline göre, asgari ücretin ne kadar olması gerekir, bir de bunun hesabını yapalım. Fitre bedeli, bir kişinin bir öğünlük yemek bedeli olarak hesaplanır. Yani, Diyanet İşleri Başkanlığı bir öğün yemeği 19 TL olarak saptamıştır. Doğrusunu isterseniz, piyasanın şartlarına da gayet uygundur. Siirt gibi yerde, bir lokantaya girip, öğle yemeği yerseniz, 15-25 TL arası ücret ödersiniz. Bunun da ortalaması 20 TL olur.

Şimdi, fitre bedeli üzerinden bir hesap yapalım. Bir kişi günde 3 öğün yemek yediğine göre, 19x3=57 TL olur. Yani, lokantada yemek yiyen bir kişinin yemek için ödeyeceği para 57 liradır. Bu durumda 1 kişinin sadece aylık yemek harcaması 1.710 TL’dir. Şimdi, bu rakamı aile nüfusuyla çarpın ve ona göre bir asgari ücret hesabı çıkarın.

Denilebilir ki, (genelde insanlar yemeklerini lokantalarda değil, evlerinde yerler. Evlerde yapılan yemek çok daha ucuza mal olur.) O zaman da Diyanet İşleri Başkanlığı Fitre bedelini yüksek tutuyor, demektir. Gerçi, fakirlerin lehine olması iyi de, fitre, zekât gibi değildir. Fakirler ve orta halliler de fitre çıkarmak işini pek ihmal etmezler. Bu açıdan, Diyanet İşleri Başkanlığı ölçülü davranmalı fakir ve orta halli vatandaşları zora sokmamalıdır.

Diyanet İşleri Başkanı ve Fetva Kurulu Üyeleri, kendi kazançlarına göre fitre bedeli belirleyeceklerse, 100 TL olsa da can yakmaz. Bu ülkede asgari ücret ve altında geliri olan en az 25 milyon vatandaş var. İşe, bir de bu yönden bakmak lâzım…

Bu arada, Şafii mezhebine göre fitrenin buğday olarak verilmesi gerektiği vurgulanmakla birlikte, bu geçmiş yıllar için bir durumdu. Geçmiş yıllarda fırın işletmeciliği öyle yaygın değildi. İnsanlar, kendi ekmeklerini tandırlarda genelde kendileri pişirirlerdi. Dolayısıyla buğdaya gereksinimleri vardı. Şimdi artık fırınlar, ekmek fabrikaları var. Ekmeklerini kendileri yapanların sayıları yok denecek kadar az. Bu açıdan fakirlere fitre olarak buğday vermenin bir anlamı da yok. Verdiğiniz buğdayı, götürüp yarı fiyatına satacaktır. Dolayısıyla fitre konusunda Şafii mezhebinden olanların, Hanefi Mezhebini taklit etmelerinin caiz olduğu belirtilmektedir.

Bakmadan Geçme