- Haberler
- GELECEĞİ GÖREBİLMEK
GELECEĞİ GÖREBİLMEK
Huzur içinde daha müreffeh yaşam koşullarına kavuşabilme ve sorunlar yaşamamanın en önemli faktörlerinden biri, geleceği görebilme yeteneğidir ve ABD'nin bazı kuruluşlarınca 50-100 yılı kapsayacak şekilde projeler üretildiğini dile getiren söylemler, bu ö
Huzur içinde daha müreffeh yaşam koşullarına kavuşabilme ve sorunlar yaşamamanın en önemli faktörlerinden biri, geleceği görebilme yeteneğidir ve ABD’nin bazı kuruluşlarınca 50-100 yılı kapsayacak şekilde projeler üretildiğini dile getiren söylemler, bu önemi teyit etmektedir kanımca da…
İşitmek, görmek, tatmak, koklamak ve dokunmak duygusuyla yaşayan insanoğlunun bazıları, ileriyi görebilme yeteneklerine haizdirler ve bu yeteneği iyi yönde kullanmak; güzellikleri, ya da kötülükleri getirir beraberinde… Örneğin; kimileri insanlığa büyük zarar veren ağır silah projeleri üretirken, insanlığa yarar tevlit eden buluşlara imza atar kimileri de…
Ülke yönetiminde de geleceği görebilme yeteneğinin önemi vardır elbet… Kurtuluş Savaşımızın mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1918 İstanbul’a demir atan düşmanlar için “Geldikleri gibi giderler..” sözünü boşuna söylemediği, daha sonraki gelişmelerle gün ışığına kavuştu bilindiği gibi… “Yurtta sulh, cihanda sulh” parolası da dünya barışı açısından ne denli önem taşıdığına yönelik bir söylemidir ve sadece Büyük Nutuk’unun sonunda yer alan Gençliğe Hitabesi okunduğunda, çok daha iyi anlaşılacaktır geleceği nasıl görebildiği…
Kuzey Irak lideri Mesut Barzani’nin, ikazlara kulak tıkayıp bağımsızlık referandumunu gerçekleştirme noktasına gelmesinin muhasebesi yapıldığında, Irak’ın işgal edilmesinden sonra meydana gelen gelişmelerin bu sonucu doğuracağı gerçeği görülecektir şüphesiz… Ne var ki, böyle bir durumun özellikle bu coğrafyada yaşayan ülkelere vereceği büyük zararların dikkate alınmadı ileriye dönelik muhasebe yapılmadığından… Bağımsızlık referandumunun açıklanması öncesinde Kuzey Irak yönetimi tercih ediliyordu merkezi hükümet yerine… Şimdi Irak Merkezi hükümetinin askerleri ile birlikte tatbikat yapıyoruz sınırda…
“ABD, bağımsızlık referandumuna destek verdi mi vermedi mi?” sorusuna yanıt aranmasına hayret ettiğimi, bu ülke Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Neather Nauert’in yaptığı açıklama ışığında aktarmakla yetineceğim sadece… “ABD olarak biz;birleşik, istikrarlı, demokratik ve federal bir Irak’ı destekliyoruz. Irak’ın meşru özlemini anlıyor ve takdir ediyoruz…”
ABD’den ve İsrail’den destek alınmaksızın Mesut Barzani’nin uyarılara kulak tıkaması imkansızdı ve bu gerçeği herkes bilmekte… ABD, bu referandumu desteklemiyor olsaydı; “Bu referandumun sonucunu tanımıyor ve yok hükmünde görüyoruz…” diye açıklarlardı tepkilerini.. Mustafa Kemal Atatürk, 25 Eylül’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunu 94 yıl önce göz önünde bulundurmuştu ileriyi gören bir lider olarak…
Bakalım, Irak’a karşı uygulanacağından söz edilen caydırıcı müeyyideler ve sonuçları nasıl seyredecek bundan sonraki süreçte…
Bakmadan Geçme





