GENÇLERLE DALGA GEÇMEK!

Biz gençleri çok seviyor ve güveniyoruz ya! Bakınız, 18 yaşını dolduran gençlere seçme ve seçilme hakkını bile tanıdık, diyorlar! El insaf yahu! Milyonlarca genç işsizken ve geleceklerinden kaygılıyken, en az bir milyon üniversite mezunu genç iş bulamazke

Biz gençleri çok seviyor ve güveniyoruz ya! Bakınız, 18 yaşını dolduran gençlere seçme ve seçilme hakkını bile tanıdık, diyorlar!

El insaf yahu! Milyonlarca genç işsizken ve geleceklerinden kaygılıyken, en az bir milyon üniversite mezunu genç iş bulamazken, lise mezunu milyonlarca genç, üniversite kapısından içeriye giremezlerken, üniversitede okuyan gençlere barınacakları yurt sağlanmaz, kredi verilmezken, gençleri sevdiğinizi seçme ve seçilme yaşını 18’e indirmekle mi gösteriyorsunuz!

Bir de üst perdeden konuşuyorlar. Sultan Muhammed Han (FATİH) Kostantin’i (İstanbul) fethettiğinde 19 yaşlarındaydı. İyi de kardeşim, Sultan Muhammed Han’ın Kostantin’i fethettiğinde çevresinde kimler vardı, asıl buna bakmak gerekir. Kostantin’in fethi her ne kadar Sultan Muhammed Han’ın padişahlığı döneminde olmuşsa da, asıl fatihler onun çevresindeki Molla Güraniler,  Akşemseddinler ve benzeri büyük devlet adamlarıydı.

Seçimde sembolik olarak 18 yaşını yeni doldurmuş 2-3 genci milletvekili yaptınız. Peki, milyonlarca işsiz gencin sorunlarını nasıl çözümleyeceksiniz. Onlara nasıl bir gelecek vaat ediyorsunuz!

Milli şairlerimizden merhum Arif Nihat Asya (FETİH MARŞI) adını verdiği şiirinde her ne kadar gençlere:

Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

demekteyse de, vurguladığı bir gerçek var. 18 yaş, gençlerin oyunda, oynaşta oldukları yıllardır. Hem sembolik olarak 18 yaşını doldurmuş birkaç genci milletvekili yaptınız da ne oldu!

Gençleri gerçekten seviyor ve onları önemsiyorsanız, onlara iş verin, aş verin. Üniversite tahsili yapmaları için imkânlar sağlayın. Geleceklerinden emin kılın. Neymiş efendim (biz gençleri çok seviyoruz. Bunun için 18 yaşını yeni dolduranları bile  milletvekili yapıyoruz.) Hadi oradan be! 1 milyonu üniversite mezunu, 7 milyon genç iş bekliyor, siz onlara iş verin, aş verin. (Gölge etmeyin, başka ihsan istemez) diyoruz ve  kurulan tuzağa karşı gençlerimizin dikkatlerini çekiyoruz.

ANEKDOT

Siirtli uyanık bir müteahhit vardı. Köprü yapımı, yol yapımı, okul, sağlık evi gibi  resmi inşaat işlerinin ihalelerinde kurtlaşmıştı. Bunun için de devamlı olarak çalıştırdığı bir ekibi vardı. Bu işçilerden birinin işine son vermek isteyince, bir taktik uygulardı. Onu önce işçilerin başına çavuş yapar, sonra da tekrar eski işine iade ederdi. Amele çavuşu iken, tekrar amele konumuna düşmeyi kendine yedirmeyen o işçi de görevinden ayrılırdı. Böylece, uyanık müteahhit, dolaylı yoldan işine son vermek istediği ameleden kurtulmuş olurdu.

Kendisi bu tutumunu (önce havaya uçurmak, sonra tekmeyi vurmak) taktiği olarak anlatırdı.

18 yaşında gençleri milletvekili yaparsanız, sonları böyle olabilir!

Bakmadan Geçme