• Haberler
  • GURBETTEKİ SİİRTLİLER MUHDİ İLBAYLI

GURBETTEKİ SİİRTLİLER MUHDİ İLBAYLI

Başarılı birçok hemşerimiz yaşamlarını ilimiz dışında sürdürürken, bugün bu hemşerilerimizden biri olan Muhdi İlbaylı'yı konuk ettik.Sayın İlbaylı ile soru/cevap şeklinde gerçekleştirdiğimiz röportajımızı, Siirtli hemşerilerimize gazeteniz Siirt sütunları

Başarılı birçok hemşerimiz yaşamlarını ilimiz dışında sürdürürken, bugün bu hemşerilerimizden biri olan Muhdi İlbaylı’yı konuk ettik.

Sayın İlbaylı ile soru/cevap şeklinde gerçekleştirdiğimiz röportajımızı, Siirtli hemşerilerimize gazeteniz Siirt sütunlarından olduğu gibi aktarıyoruz.

SAYIN İLBAYLI BİZE BİRAZ SİİRT’TEKİ

GÜNLERİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Tabii ki Siirt bizler için çok  önemli ve hala orada yaşıyor gibiyiz.. Hiç kopmadık orada bir evimiz var ve zaman buldukça oradaki atmosferi yaşayabilmek adına her sene gidiyoruz.. Bazen bu sayı 2-3 kez olabiliyor.. Siirt’teki anılarıma gelince, bayram günleri, şehril bayf, ijgor, garnave ve bağları, özellikle Tillo’yu hiç unutamıyorum.

EMEKLİ OLDUNUZ, NELER YAPIYORSUNUZ?

Bütün vaktimi Siirtli hemşerilerime ayırdığım Siirt Vakfında tamamlıyorum ve de sporu çok sevdiğim için özellikle futbol seyretmeyi seviyorum.. Yaklaşık 18 senedir Fenerbahçe kongre üyesiyim ve 2 sene sonra Allah nasip ederse divan kurulu üyesi olacağım.. Ayrıca Küçükpazarspor kulübünde 10 yıl yöneticilik yaptım, Vefa Spor kulübünde hem yöneticilik hem de bir sene kulüp başkanlığı yaptım.. Benim için çok büyük bir onurdu.

VAKIFTA GÖREVİNİZ NEDİR?

Ben Siirt Vakfının yönetim kurulu ve Afrika sorumlusuyum.. Özellikle Uganda’da çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz.

BİZE UGANDA’DA NELER YAPTIĞINIZI ANLATIR MISINIZ?

inanın çok müteessir olduğu bir yer.. İnsanlar çok zorda ve yaşam çok ama çok zor.. Biz ilk olarak 2015 yılında sizinde içerisinde bulunduğunuz vakıf komitesi ile Uganda’ya davet edildik ve orada sizde gördünüz, yaşam özellikle çocuklar ve yaşlılar için aslında herkes için çok zor.. Öyle ki istisna olabilir ama 45-40 yaşın üstünde insan bulabilmek çok zor.. Olanlarda bir elin parmakları kadar  az, çünkü hem yiyecek yok denecek kadar az hem de su yok denecek kadar az.. Olan suların tamamı kahverengi bir renk almış ve adeta çamuru uru andıran Viktorya Gölü ve çevresindeki pis derelerden akan mikroplu sulardan oluşuyor.. Bu durum bizi çok rahatsız etti ve vakıf olarak almış olduğumuz karar gereği, su kuyularını nasıl açabiliriz diye planlama yaparken orada yaşayan bazı Türk vatandaşlarımızla birlikte ihtiyacı olan köyleri belirleyerek ilk yıl 10 adet kuyu açtık ve daha sonra gidip-gelmeler başlayınca diğer konulara da el atmak zorunda kaldık.. Şöyle ki sokaklardaki başıboş çocukların kaldıkları yerleri gördükten sonra oradaki müslüman köylerindeki hocalarla birlikte bir planlama yaparak öncelikle yetimhanedeki çocukların giyim, yiyecek ve barınma gibi zorunlu olarak yapılması gereken eksikliklerini gidermeye çalıştık ve bu da sevgili vakıf üyelerinin ve hayırseverlerin yardımıyla orada kestiğimiz kurban ve adakları yetimhanelerdeki çocuklara dağıtmaya başladık.. Buradan götürdüğümüz binlerce giyecekleri bütün yetimhanedeki çocuklara dağıttık ve bunlarla birlikte bugüne kadar 5000 erkek çocuğunun sünnet merasimini gerçekleştirdik.. 2500 kişi ve daha fazla da olabilir insanı İslam dinine davet ederek müslüman olmalarına vesile olduk.. Bugüne kadar bütün müslüman bölgelerde 30  su kuyusu açmış bulunmaktayız ve yeni bir yetimhaneyi de sıfırdan inşa ederek bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir merkez oluşturuyoruz.. İçerisinde Tillo’daki gibi eğitim alabilecekleri bir okul olacak ve Tillo’daki hocalarımızdan bazıları bu görevde bizlerle birlikte çalışabileceklerini belirttiler.. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum.. Ayrıca büyük bir buzhanemiz olacak ve burada kesilecek olan kurban ve adakları saklayabilecek bir dolapla birlikte ayrıca büyük bir kiler ve giyim odalarının bulunduğu, içinde sosyal yaşamı ve eğitim hayatını destekleyen tüm unsurların olacağı bir yurt yapıyoruz.. En kısa zamanda faaliyete geçecek, ayrıca bugüne kadar köylerde derme çatma barakalarda ibadet eden Müslümanlar için bugüne kadar 17 adet cami inşa ettik ve inşallah bu sayılar artarak gelişecek.. Tabi bizim bütün bunları yapabilmemizin asıl sebebi bizlere güvenip bizim yanımızda olan sevgili hemşerilerimizle birlikte ülkenin her tarafından bizlere yardım ederek yiyecek, giyecek, kurban ve nakdi yardımda bulunan vatandaşlarımızdır. Ben buradan bütün hayırseverlere teşekkür ediyorum.. Bu senede inşallah kurban bayramında orada kurban kesiyoruz ve sağolsun dostlar, 600 TL karşılığında bize verdikleri vekaletle onların adına kurbanları kesmemize ve fakir fukaraya yardımcı olmamıza vesile olduğumuz için bizlere teşekkür ediyorlar. Sayın İlbaylı, buraya kadar anlattıklarınızdan gerçekten çok etkilendim ve bunun için Siirt Vakfına size ve tüm hayırseverlere teşekkür ediyorum..

Asıl, biz size ve Siirt Gazetesine biz gurbette yaşayan Siirtlileri unutmayarak bu fırsatı verip yaptıklarımızı anlatmamızı sağlamaları nedeniyle vakıf ve kendi adıma çok teşekkür ediyorum… Siirtli hemşerilerimize kucak dolusu selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum..

MUHDİ İLBAYLI BİYOGRAFİSİ

1958 yılında Siirt'te doğdum  ve 1980 yılına kadar Siirt'te kaldım.. bu süreçte hem okudum hem de çalıştım.. İstanbul'a geldikten sonra kardeşlerime birlikte kendi markamız olan İlbay Gömlek markasını oluşturduk.. İşlerimiz büyüyünce fabrikamızı açtık ve çoğunluğu Siirtli olan hemşerilerimizle birlikte Allah'ın izniyle marka sayılarımızı artırarak bu sayıyı 25’e çıkardık.. Hali hazırda bütün kardeşlerim şu an işlerimize devam ediyorlar.. Ben 2010 yılından bu yana emekliye ayrılmış durumdayım.

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Haber

Bakmadan Geçme