GURBETTEKİ SİİRTLİLER SAİT YILDIRIMER
Gurbetteki başarılı Siirtliler bölümünde bugünkü konuğumuz, hemşerimiz Sait Yldırımer… Sayın Yıldırımer ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı, Siirtli hemşerilerimize gazeteniz Siirt'in sütunlarından olduğu gibi aktarıyoruz… SAYIN YILDIRIMER,ÖNCELİKLE HOŞ
Gurbetteki başarılı Siirtliler bölümünde bugünkü konuğumuz, hemşerimiz Sait Yldırımer…
Sayın Yıldırımer ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı, Siirtli hemşerilerimize gazeteniz Siirt’in sütunlarından olduğu gibi aktarıyoruz…
SAYIN YILDIRIMER,ÖNCELİKLE HOŞGELDİNİZ, SİZİ TANIYALIM
Nazik davetiniz için teşekkür ederim.. Önce Siirt Gazetesinin size tevdi ettiği Marmara ve Ege bölge temsilciliği görevinde başarılar dileri+m. Bu vesile ile gazetemizin değerli yönetimi ve emektarlarına da saygılarımı sunarım.
Sorunuza gelince, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan kadim memleketimiz Siirt’in tanınmış sülalesi keççike lakaplı ailesinin bir evladıyım. İlk, Orta ve Lise tahsilini Siirt’te tamamladıktan sonra üniversite okumak için İstanbul’a o dönemde mevcut Siirt talebe yurduna yerleştim sene 1975.. Akabinde ailem 1976’da İstanbul’a gelince onlarla beraber yaşamaya başladım. O yıl İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsünde 1 dönem, sonra Kocaeli Teknik Yüksek Okulunda bir dönem devam etsem de istediğim branşlar olmadığından 1980’nin 11 Eylül tarihinde Batı Almanya’nın Frankfurt şehrine gittim. Burada Geothe Üniversitesinin Sosyoloji Bölümüne kayıt yaptırsam da maalesef ailevi nedenlerden dolayı üç yıl sürecek bu Avrupa maceram 1983 yılının sonlarında noktalanacaktı. Türkiye’de askeri darbe malumunuz 1980 yılının 12 Eylül’ünde yaşandı. Kaderin cilvesi bir gün geç kalsam Almanya hayal olacaktı. Almanya dönüşümden kısa bir süre sonra 25 yıl sürecek olan aile şirketimiz Şinel Asansör Montaj ve Bakım Şirketini kurdum..
SAYIN YILDIRIMER, İŞ HAYATINIZIN YANI SIRA SANATA VE KÜLTÜRE OLAN İLGİ VE CALIŞMALARINIZDAN DA BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?
Evet.. Klasik cümle olacak belki, güzel sanatlara olan ilgim çok küçük yaşlara dayanır. Çıraktan ustaya geçiş sinyallerini lise yıllarında gördüm. İlk şiir kitabım olan Ammo Berho adıyla bir Siirt hikayesini şiirsel tarzda yazdığım ve bir ressamın şiir defteri kapak adıyla yayınlanan bu şiir kitabım akıl fikir yayınlarından çıktı. Akabinde profesyonel bir müzik stüdyosunda hem şiiri hem de 3 dilde söylediğim türkülerden oluşan cd çıkardım.. (Bazı türķülerin beste ve güftesi bana aittir)
Bazı eserlerim Botan Ah Botan, Veleyiti İl Hilve, Hacencele Becencele ve son eserim rast makamında beste ve güftesi bana ait olan (Gelde Meşk Edelim)şarkısıdır.
Bugüne kadar konuk olarak katıldığım TV ve radyo kanalları sırasıyla; TRT Arapça Yedi Renk Programı, TRT Kurdi Berdan Mardini Programı 2 kez, TGRT Mahalleler Yarışıyor Programı, RUMELİ TV Göçmen Kızı Programı, KANAL 56 Siirt Programı, TRT İstanbul Radyosu, TRT Diyarbakır Radyosu, MORAL FM Aydın Sevinç Şark Kahvesi Programı oldu.
SAYIN YILDIRIMER, YAŞADIĞINIZ ANILARDAN SİZDE İZ BIRAKAN BAZI ŞEYLER MUTLAKA VARDIR, BİZE BUNLARI ANLATIR MISINIZ?
Tabii ki Aydın bey.. Önce Siirtli ailelere buradan seslenmek isterim. Altını çizerek, lütfen çocuklarınızın yeteneğini keşfedin, yollarını açın, destek olun ve cesaret verin. Çünkü başarı bir işi severek ve isteyerek yapılırsa kazanılır. Çok şükür bugüne kadar yaşadıklarımdan hep dersler alarak tecrübeye dönüştürmeye gayret ettim. Müzikle ilgili bir anımı paylaşayım.. Büyük amcam çok güzel cümbüş çalar ve söylerdi. Batman’da ikamet ettiği yıllarda ortaokul talebesiyken okul tatillerinde onlara misafir olur, müzik şölenlerine iştirak ederdim. Amcam müziğe olan ilgimi ve yeteneğimi fark edince bana bir mandolin hediye etti. Bende sevinerek aldığım bu hediyeyi duvara asıp, gelecekte nasıl ünlü olacağımın hayalini kurarken, o gece rahmetli babamın gazabına uğrayacağım aklıma gelmemişti. Babam Mandolini görünce hiddetle bu nedir diye sorunca, bende amcam hediye etti dedim. Mandolini alıp yere fırlatarak sende amcan gibi mıtrıp çingene)’mi olacaksın deyince korkudan dili tutulmuş ve öylece bakakalmıştım. Rahmetli anneme de mandolinin parçalarını toplamak kalmıştı.. Yaşadığım bu travmanın etkisini yıllar sonra İstanbul’da Üsküdar Musiki Cemiyetinin meşk salonunda şarkı icra ederek bir nebze atlatmıştım yıl 1979..
Resim sanatına gelince, amatör olarak başladığım çalışmalarım daha sonra resim atölyelerinde dersler alarak gelişti. İlk yağlı boya resim sergimi sayın Vadullah Taş'ın müdürlüğünü yaptığı İstanbul Güzel Sanatlar Galerisinde oldu. Sonra takiben o yıl yani 2006’da Siirt’te ilk kişisel sergimi o dönemin valisi sayın Hüseyin Avni Mutlu beyin teşrifleriyle, ikinci Siirt’teki kişisel sergim de 2015’te Siirt’in o dönem valisi sayın Mustafa Tutulmaz beyin davetiyle açıldı. İstanbul’da Siirt Günleri etkinliklerinde kışişel açtığım sergilerle memleketimizi bu yöndeki faaliyetle bir nebze tanıtmaya çalıştım.
SAYIN YILDIRIMER, ÇEŞİTLİ DERNEK VE VAKIFLARLA İLİŞKİNİZİN OLDUĞUNU BİLİYORUM, BİRAZ BAHŞEDER MİSİNİZ?
Evet, İstanbul’daki STK’lardan Siirtliler Derneğinde yönetimde aktif görevler aldım.. 1977’de kurucularından olduğum ve yönetiminde yıllarca çalıştığım Siirt Vakfında da emeklerim oldu. Kalıcı ve süreklilik bakımından İstanbul Siirt Vakfı güzel bir örnektir diyorum.. Son olarak Siirt Dernekler Federasyonu bünyesinde kurulan Siirtin sesi Radyosunda şiir tadında programını hazırladım ve sundum. Benim için güzel bir deneyim oldu. Sayın Sevinç, önemle altını çizmek istediğim şu ki, biz Siirtliler hem çok zeki hem de bireysel olarak çok başarılıyız ama maalesef kolektif düzeyde egomuzdan mıdır bilmiyorum ama başarılı olamıyoruz.. Yani biz olamıyoruz.. Makus talihimiz kırılsın diyorsak, bunu başarmalıyız. Ülkemizin sosyal, kültürel, siyasal manada günden güne geliştiğini görüyorum. Gelecekte adından dünyada sık-sık bahsedileceğini de inanarak, bu katma değerden memleketimizde hak ettiği payı alsın diyorum. Bu stratejinin gerçekleşmesi de sayın vekillerimizin seçildikleri memleketlerine ahde vefa ile sorumluklarını yerine getirmeleriyle olacaktır.
Bakmadan Geçme





