HACI HÜSEYİN AĞA VAKFININ YENİ MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNDE

Merhum Erdal Ertekin’den sonra Hacı Hüseyin Ağa Vakfının Mütevelli Heyeti Başkanlığına getirilen 5’inci kuşaktan ahfadı Emin Ertekin (Merhum Erdal Ertekin’in Kardeşi) basın mensuplarıyla bir araya gelerek vakıf kanalıyla hayata geçirmeyi düşündüğü bazı projeler konusunda bilgilendirmelerde bulundu.

Hacı Hüseyin Ağa Vakfıyla ilgili özellikle sosyal medyada yer alan ve yalan, yanlış olarak yorumladığı twitlerle ilgili üzüntüsünü dile getiren Ertekin, bu gibi kulaktan dolma haberlerin yayınlanmadan önce, kendisiyle irtibat kurularak doğru olup olmadığının sorgulanması gerektiğine dikkatleri çekti.

Hacı Hüseyin Ağa Vakfının kökünün 1723’lü yıllara dayandığını, o zaman bir Osmanlı Paşası olan ataları Mahmut Paşa’nın önce Bağdat’ta, oradan Viranşehir’e ve oradan da Siirt’e gönderildiğini, Siirt’e gönderilirken dönemin Padişahının,

(Botan Çayından, Kezer Çayına kadar olan araziyi sana

bağışlıyorum)

dediğini aktararak, Beylik sırası Hacı Hüseyin Ağaya geldiğinde kalan bütün arazilerin bir vasiyetnameyle kurulan vakfa devredildiğini anlattı.

Çok sayıda padişah fermanlarının vakıf ofisinin duvarlarını süslediği gözlemlenirken, bu fermanların benzerlerinin yüzde 80’inin kayıp olduğunu belirten Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı amaçlarından birinin de bu kayıp  fermanları bulmak olduğuna vurgu yaptı.

Vakıflarına ait birçok arsalarının kamu kurum ve kuruluşları tarafından kamulaştırmaya dahi gidilmeden işgal edildiğini anımsatan Vakıf Başkanı, Hacı Hüseyin Ağa’ya ait vakıfların yağmalanmasına fırsat vermeyeceklerini, yasal yollardan yapılan işgallerle ilgili prosedürleri başlatacaklarını da anımsattı.

Türkiye’deki mülhak vakıflar kapsamında Hacı Hüseyin Ağa Vakfının 2’nci, 3’üncü sırada yer aldığının altını çizen yeni Mütevelli Heyeti Başkanı Emin Ertekin’in düzenlediği basın toplantısında üzerimizde iyi bir intibah bıraktığını belirterek ve bu konuda yanılmamayı dileyerek sorumluluğunu omuzlandığı bu ağır yükünden dolayı

(HAYDİ, KOLAY

GELSİN)

diyoruz…

ANEKDOT

Vakıf gayrimenkullerin amaçları dışında kullanılmalarının ne kadar tehlikeli olduğu konusunda anlatılan bir anekdot vardır. Denilir ki, Hüdhüd Kuşu bir gün

Süleyman Peygamber’e (O’na ve cümle peygamberlere salat ve selam olsun)

söylenmiş:

-Senin bu saltanatını yıkacak güce sahibim!

Hazret-i Süleyman gülümseyerek cevap vermiş:

-Nasıl yapacakmışsın bunu!

Hüdhüd Kuşu cevap vermiş.

-Vakıf olan bir araziden, gagamla toprak getirir, senin toprağına bırakırım. Arazini vakıf arazisi hükmüne sokarım…

Vakıf yağmasının ne kadar tehlikeli olduğunun vurgulanması açısından önemli bir anekdot olsa gerek.

TAŞLAMALAR

MELİH GÖKÇEK’TEN OĞUL

GÖKÇEK’E GEÇTİ DURUM

ARINÇ’IN OĞLU GİBİ

OSMAN’A KIYAK DOSTUM

BABALARI GİTTİLER

OĞULLARI GELİYOR

SALTANAT DENİLEN BU

DEVRAN ÖYLE DÖNÜYOR

MELİH GÖKÇEK’İN OĞLU

KEÇİÖREN’E ADAY

GÖSTERİLECEK DENİR

SALTANATA BAKIN VAY

BABALARIN GÖNLÜNÜ

ÇOCUKLARIYLA ALMAK

DAHİYANE BİR FİKİR

GERÇEKTE OLAN BU BAK