HAYVANCILIK ÜLKESİNDE ET KUYRUĞUNA GİRMEK!

' Tarım ve Hayvancılık ülkesi' olarak bilinen ülkemizde halkımızın ucuz et alma kuyruğuna girdiklerini dile getiren görüntülü haberleri izleyenlerin, derin bir üzüntü duymamaları mümkün değildir sanırım.Çünkü, bir zamanlar sahip olduğumuz bu sektörler say

Tarım ve Hayvancılık ülkesi” olarak bilinen ülkemizde halkımızın ucuz et alma kuyruğuna girdiklerini dile getiren görüntülü haberleri izleyenlerin, derin bir üzüntü duymamaları mümkün değildir sanırım. Çünkü, bir zamanlar sahip olduğumuz bu sektörler sayesinde dünyada kendi kendine yeterli sayılı ülkeden biriydik ve  bu sektörlerdeki elverişli potansiyelimizi geliştirme becerisi gösterilebilmiş olsaydı, başka ülkelere bol miktarda Tarım ve Et ürünleri ihraç etme şansı bularak ekonomimize küçümsenmeyecek bir katkı sağlanacaktı.

Çok elverişli iki potansiyelimizi kendimize yeterli duruma getiremediğimize göre, sıkıntılı olduğumuz sektörlerde nasıl başarılı olabiliriz diye düşünmeden edemiyorum. Hayvancılığa yapıldığı belirtilen teşviklere rağmen halen başka ülkelerden canlı hayvan ve Kırmızı Et ithal ediyor olmamız, teşviklerin bir işe yaramadığını belgelemektedir ve bu olumsuzluğun sağlıklı şekilde sorgulanmaması durumunda, bundan böyle yapılacak desteklemelerin de bir işe yaramayacağına dikkat çekmek isterim.

Hayvancılığa daha uygun olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çiftçiye dağıtımına başlandığı belirtilen 300 baş koyun projesinden kaç kişinin yararlanacağını bilmiyorum ama, bu bölgelerin kırsalında ekmek bulamayan yurttaşlarımıza ekmek kapısı aralayarak başka yerlere göçlerini önlemek için gerçekçi önlemler yaşama geçirilmedikçe yapılan desteklemelerden arzulanan sonuçların alınmayacağını bildiğimden, bu konudaki görüşlerimi bir kere daha sayın ilgililere iletmekte fayda mütalaa ediyorum.

Kırsaldaki işsiz insanlarımız, kendilerine sahip çıkıldığı taktirde hayvancılık yapmayı arzuluyorlar ama bu mesleği icra etmek için öncelikli olarak hayvan ağılını kuracakları alanlara ihtiyaçları var. Geniş arazi sahiplerine 300 koyun hibe etmek yerine tapulu arazisi olmayan köylü vatandaşımıza yer temin ederek 25-30 koyun vermek suretiyle hayvancılığı kısa zamanda geliştirmek mümkündür. Bu konuda hazine arazileri değerlendirilebileceği gibi, başkalarından arazi satın alarak bu mesleği icra etmek isteyenlerin sayısı yaygınlaştırılabilir. Tabii ki, böyle bir destekten yararlanmak isteyenler için her türlü kolaylığı sağlamak da gereklidir.

Hayvancılık ülkesi olarak bilinen ülkemizin başka ülkelerden canlı hayvan ve Kırmızı Et ithal etmesi, halkımızın ucuz et alabilmek için Et ve Süt kurumları önünde kuyrukları oluşturması, utanç veren bir durumdur. Bu utancın hiçbir haklı gerekçesi olamaz diyerek teşviklerin neden olumlu sonuç vermediğinin sorgulanması gerekir derken, geniş arazi sahiplerine 300 baş koyun hibe etme yerine topraksız yurttaşlarımızın düşünülmesi hususunun dikkat alınmasında isabet olacağı hatırlatmasında bulunuyorum.

AA

Bakmadan Geçme