HUMEYNİ GİBİ GELECEKTİ!
15 Temmuz 2016 günü darbe yapmaya kalkışanlar muvaffak olsalardı, FETÖ'nün Başimamı Fethullah Gülen'in, tıpkı HUMEYNİ gibi, özel bir uçakla Ankara'ya getirilerek DİNİ LİDER ilan edeceklerdi.Darbe akim kaldığı için haliyle bu hayalleri de suya düştü! Bilin
15 Temmuz 2016 günü darbe yapmaya kalkışanlar muvaffak olsalardı, FETÖ’nün Başimamı Fethullah Gülen’in, tıpkı
HUMEYNİ
gibi, özel bir uçakla Ankara’ya getirilerek
DİNİ LİDER
ilan edeceklerdi. Darbe akim kaldığı için haliyle bu hayalleri de suya düştü!
Bilindiği gibi Ruhullah Musavi Humeyni, İran'da Muhammed Rıza Pehlevi rejimine son verip İslam Cumhuriyetini kuran ve devrimden sonraki tüm dini yetkileri elinde tutan Şii önderdir. Devrimden sonraki on yıl boyunca İslam Devriminin rehberliğini de yapmıştır. Humeyni, sürgün hayatı yaşadığı Paris’ten getirilmişti. Fethullah Gülen Pensilvanya’dan getirilecekti!
Söz Fethullah Gülen’den açılmışken kendisine müritlerinin gözüyle bakalım ve ahmaklıklarına gülelim istedik. İlkokul diplomasını bile hariçten almış bu Hoca müsveddesi için müritleri öyle akıl almaz iddialarda bulunuyorlardı ki, şaşırıp kalırsınız. İşin ilginç yanı, müritleri öyle cahil sınıfından da değiller. Aralarında Başbakanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, belediye başkanları, generaller, valiler, Profesörler, hâkimler, savcılar, avukatlar ve daha kimler var kimler!
Kimi müritlerinin
MEHDİ
gözüyle baktıkları Fethullah Gülen, kimilerine göre cinleri bile emrine bağlamış bir müceddit! Müridi olan bir profesörün ciddi bir şekilde anlatarak (Hoca Efendi sabah namazlarını Mekke-i Mükerreme’de, Ka’be’de; öğle namazlarını Medine-i Münevvere’de Mescid-i Nebevi’de ve yatsı Namazlarını da Kudus’te Mescid-i Aksa’da kılmaktadır) dediğini duyduğumda insanların Profesör olmalarının, cahil kalmalarını engellemediği kanaatine vardım.
Anımsayalım, Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek bile Fethullah Gülen’in kontrolünde cinlerin bulunduğunu ve insanları bu suretle esir aldığını savunuyordu. En iyisi yazımızı, konuya uygun bir anekdotla noktalamak olacak.
ANEKDOT
Zamanın Padişahına adamları haber verip demişler ki:
-Falanca yerde, falanca kişi Peygamber olduğunu iddia edip, etrafına adamlar topluyor. Ne yapmamızı emredersiniz!
Padişah, sahte peygamberin yakalanarak huzuruna getirilmesini istemiş. Adamları da sahte peygamberi yakalayarak padişahın huzuruna çıkarmışlar. Padişah, büyük bir hiddetle söylenmiş:
-Behey ahmak, behey şarlatan. Sen bilmez misin ki, HAZRET-İ MUHAMMED (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) son Peygamberdir. Nasıl oluyor da, Peygamber olduğunu ilan eder ve etrafına müritler toplarsın!
Peygamberlik iddiasında bulunan sahtekâr:
-Müsaade ederseniz, size açıklayayım,
demiş
.
Padişahın izin ve müsaadesiyle dört bir yana tellallar çıkartılarak, sahte peygamberin müritleri saraya davet edilmişler. Yine sahte peygamberin önerisi üzerine kurulan divana müritlerin bir kısmı sağına, bir kısmını soluna yerleştirmiş. Sahte Peygamber sağa bakınca, sağdakiler eşek gibi zırlıyor, sola bakınca soldakiler öküz gibi böğürüyorlarmış. Bu gösteriden sonra Müritler divandan çıkarılmış, bunun üzerine sahte peygamber Padişaha söylenmiş:
-Padişahım, gördüğünüz üzere ben bu eşeklerle, bu öküzlerin peygamberiyim.
Bakmadan Geçme





