İHTİYAÇLAR, MÜMKÜN MERTEBE BÜNYEMİZDE KARŞILANMALI!..

Hangi alanda olursa olsun üretilenin ihtiyaca yeterli olması kadar, fazlasının pazarlanması da o kadar önemlidir elbet… Bir ülkenin ihtiyaçlarını kendi bünyesinde karşılayamaması durumunda, başka ülkelerden ithal ederek karşılamak durumunda kalır ve bu mecburiyet, zarar verir o ülkenin ekonomisine… Bu nedenle ülkeler, her alandaki ihtiyaçlarını kendi bünyelerinde karşılamayı hedeflerler doğal olarak… Şüphesiz, bazı alanlardaki üretim oranı ihtiyaçtan uzak kalabilir yine de… Örneğin; ülkemiz petrol ürünlerinin büyük bölümünü başka ülkelerden karşılamaktadır kendi bünyesinde ürettiği petrol, yetersiz kaldığından… Petrol bulunması ihtimali olan bazı yörelerde petrol aramalarına yeterli bir kaynak ayırabiliyor muyuz, ya da teknoloji açısından sıkıntılar yaşanıyor mu, bunlar da önem taşıyan hususlardır ama, mevcut durumumuzda yeterli petrol ürünleri rezervine sahip olmadığımızdan ithal ediyoruz bu alandaki ihtiyacımızın büyük bölümünü…

Zengin petrol yataklarına sahip ülkeler ekonomik alanda daha güçlü olma şansına sahip iseler de, şayet bu zenginliği değerlendiremiyorlarsa, birçok ihtiyaç kalemini başka ülkelerden karşılama durumunda kalırlar ve  savunma sektörüne yönelik yaptıkları harcamalarla gün ışığındadır bu gerçek… Savunma sanayilerini geliştirmek yerine bu alandaki ihtiyaçlarını başka ülkelerden karşılamayı tercih edenler, silah gücü üstün olan ülkeler gibi söz sahibi olamıyorlar sorunların çözümünde… IHS’nın Global Savunma Ticareti Raporuna göre, 2010 yılında dünyada savunmaya ayrılan bütçe 40 milyar dolarken, 2014’te 64 milyar dolara çıkmış ve yükselmeye devam ediyor günümüze dek… Savunma Sanayi cümlesinden olarak en çok silah üreten ülkelerin başını ABD çekerken, Rusya yer alıyor ikinci sırada ve onlar gibi silah pazarında güçlü olan diğer bazı ülkeler de, ürettikleri silah ile mühimmatın fazlasını pazarlayabilmek için dünyanın değişik yörelerinde meydana gelen çatışmaların devamını arzu ediyor, hatta çatışmalar olsun diye senaryolar üretiyorlar belki de…

Terörden arındırılan Afrin’de bir çok noktada depolanmış halde ele geçen ağır silahların ABD ve Rus menşeli oldukları belirtiliyor ve bu duruma şaşırmamak gerekir kanımca da… Silah satan ülkelerin en büyük pazarı Orta Doğu’dur ve bunun nedenini “Bölgedeki zenginliklere sahip ülkelerin Müslüman olmaları” diye değerlendirenlere hak verdiğimi vurgulamak isterim, yıllardır bazı Müslüman ülkelerde yaşanan gönül dağlayıcı gelişmeler doğrultusunda…

Bir ülkenin kendi ihtiyaçlarını mümkün mertebe kendi bünyesinde karşılaması için daha çok üretmesi gerektiğini dile getiren görüşler yabana atılamaz asla… Tabii ki, daha çok üretme sonucu üretilenin fazlası elde edilebiliyorsa onu pazarlamak da önem taşır aynı zamanda… Savunma kalemleri konusunda ülkemizin başka ülkelerden silah almak mecburiyetinden bir an önce kurtulmasının önem taşıdığının altını çizerken, elverişli potansiyellerimizde bile dış ülkelere muhtaç hale gelmiş olmaktan eziklik duyduğuma da dikkat çekmek isterim derin bir üzüntü içinde… Cennet ülkemizin çok mükemmel potansiyellerinden biri olan tarım ve hayvancılık sektöründe  getirildiği noktalara baktığımda, birçok önemli gereksinimiz için karamsarlığa düşüyorum maalesef..