• Haberler
  • Genel
  • ILISUDA SONA DOĞRU GELİNİRKEN (1) DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM

ILISUDA SONA DOĞRU GELİNİRKEN (1) DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Yapımı 1950'li yılların ortalarından beri var olan ve bu yıllarda etütlerine başlanan Ilısu Barajı ve HES Projesinde sona doğru geliniyor.İnşaatında sona gelinen ve artık son rötuşları yapılan bu barajda çok yakın bir süre sonra su toplanmaya başlanacak.

Yapımı 1950'li yılların ortalarından beri var olan ve bu yıllarda etütlerine başlanan Ilısu Barajı ve HES Projesinde sona doğru geliniyor. İnşaatında sona gelinen ve artık son rötuşları yapılan bu barajda çok yakın bir süre sonra su toplanmaya başlanacak. Nitekim Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından  baraj gölü altında kalacak, köylerdeki vatandaşlara su toplanmaya başlanacağı ve bu yüzden tarımsal çalışmalarda gerekli planlamaları yapmaları yönünde uyarı yazıları bile gönderilmiş durumda.

Ilısu Barajı aynı zamanda  büyük bir  bölümü Siirt, topraklarında olmak üzere yüzlerce tarihi ve kültürel eseri de bizlerden ayıracak. Daha tam anlamıyla bizlerin bile keşfedemediği bu eserler ne yazık ki  çok yakın bir süre sonra sular altında kalacak. Bundan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2002 yılından itibaren Siirt ve diğer bölge illerinde çeşitli kazılar gerçekleştirilmeye başlandı. Siirt teki kazılar çok verimli geçti. Tarihimizin aydınlatılması ve gerçekten sahip olduğumuz zenginliğin farkına varmamız açısından paha biçilemez çalışmalar oldu bu kazılar.  Ege Üniversitesinden Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur tarafından gerçekleştirilen bu kazılar sayesinde dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisi olduğumuzu belirtebiliyoruz.

Aynı şekilde dünyanın en eski satranç dama benzeri oyunun ilimize oynandığını söyleyebiliyoruz. Son 15 yılın yaz aylarını aşırı sıcaklar altında toz toprak içerisinde geçirerek, bizi bu bilgilere ulaştıran Doç. Dr. Sağlamtimur’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Kent olarak ona çok şeyler borçluyuz. Ancak Doç.Dr. Sağlamtimur görevini yaptı ve büyük ölçüde tamamladı. Onun tespitleri ışığında daha almamız gereken çok yol var. Bu seri yazımızda bunları ele alarak, yetkilileri uyarmak istiyorum. Geçmişimizi bilmek, gurur duymak ve daha  da önemlisi ilimizin turizm pastasından hak ettiği payı alabilmesi için yapmamız gerekenler bitmemiş durumdadır.

Bu çalışmaları, Doç. Dr. Sağlamtimur’un kazı yaptığı yerler başta olmak üzere bir çok yerde yapmamız gerekiyor. Kazı çalışması yapılan yerlerden önce diğer yerlerde yapılması gereken çalışmaları ele alacak olursak, öncelikle bölgenin çok önemli bir bölümü yer üstünde bile tarih fışkırıyor. Her ne kadar su altında kalmayacak olsa da Eruh’a bağlı Dikboğaz ve Dağdöşü köyleri olmak üzere bölgenin birçok köyünün mezarlıkları, çok değerli mezar taşlarını barındırıyor. Daha önce bir yazımda da belirttim. Vali Nuri Okutan döneminde bu mezar taşlarından iki tanesini Valiliğe aldırılmıştı. Gerçekten taş işçiliği muhteşem olan mezar taşlarıydı. Her bir santimetrekaresi ayrı bir figürle süslenmiş bu iki mezar taşı valilik hizmet binasının yeni yerine geçmesinin ardından ne oldu? Bölgenin çok kısa bir sürede hemen bu yaz taranarak, artık sular altında kalmaları kesinleşmiş olan bu mezar taşlarını toplayıp kurulmasını dört gözle beklediğimiz müzemizde sergilenmesi gerekiyor. Şunu da söyleyeyim, bunların birkaç tanesinin müzelerde açık arttırma ile satışa çıkarıldığına dair duyumlar aldım. Aldığım bir başka duyumda, bunların bir bölümünün yıllar önce Cizre Belediyesinin depolarında olduğu yönündeydi.

Bu konuya yarında devam edeceğiz.

Bakmadan Geçme