İLK DEĞİL Kİ!..
Yıllarca halkımıza 'Dost ve müttefik' olarak ifade edilen ABD'nin, Suriye'deki gelişmeler esnasında bize sergilediği yamukluğa halkımızın duyduğu öfke tavan yapmıştır ve 'Bu ülke ile dostluğa devam edilsin mi?' diye ciddi bir anket yapılırsa, %95 oranında
Yıllarca halkımıza “Dost ve müttefik” olarak ifade edilen ABD’nin, Suriye’deki gelişmeler esnasında bize sergilediği yamukluğa halkımızın duyduğu öfke tavan yapmıştır ve “Bu ülke ile dostluğa devam edilsin mi?” diye ciddi bir anket yapılırsa, %95 oranında “Hayır” denileceğine kalıbımı basarım. Çünkü, ABD’nin müttefiklikle bağdaşmayan tutumu yeni değildir ve büyüklerime göre, “Yıllar önce bazı nedenlerle gerekli görülerek bu ülke ile müttefik olmaya karar verilmişse de günümüzde doğru bir karar olmadığı çok net şekilde aydınlığa kavuşmuş bulunuyor…” denilmekte ve anlattıklarının gerçeği yansıttığı, son zamanlarda ülkemize yönelik tutumları ile göz önündedir.
IŞİD’in yok edilmesi ve mevcut Suriye rejimine son verilmesi için kendisiyle birlikte hareket ettiğimiz bu ülke, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının elebaşı olan Fethullah Gülen’i ülkemize iade etmezken, Suriye’de IŞİD dışındaki terör örgütlerine ısrarlı taleplerimize rağmen silah ve malzeme yardımında bulunmayı sürdürdü. Ülkemizin bekasına yönelik tehdide geçit vermemek için gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatından sonra şimdi Zeytin Dalı ile devam ettirilen önlemi Menbiç operasyonunun takip edeceği açıklamalarına karşılık olarak küstahça “Menbiç’ten çekilmeyeceğiz” diyen ABD’li yetkililer, kararlılığımız karşısında ülkemize gönderdikleri etkili isimlerle kendilerini tatmin edecek bir çözüm üretmeye çalışıyorlar.
ABD, Ortadoğu’da kendi çıkarlarının dışında bir şey düşünmüyor ve belirlediği hedeflere ulaşmak için her türlü şeytanlığı devreye sokarken, dost ve müttefikliği de geçmiş yıllarda olduğu gibi umursamıyor. Gerçek bir müttefik olmadığını Kıbrıs Barış Harekatları esnasında “Silahımı kullanma” diyerek belgeleyen bu ülkenin, bir zamanlar “Haşhaş ekmeyin!..” dediğini, Çekiç Güç sürecindeki tutumunun da unutulmadığını anlatan büyüklerimiz, terör örgütlerine alenen destek verdiğinin aydınlığa kavuştuğu gerçeğinin, etkili ve yetkililerimizce dile getirildiğinin de altını çizerlerken; “Yapılan yeni görüşmelerde çok dikkatli olunması gerekir” görüşünü paylaşıyorlar ve ziyaret ettiğim her yerde bu tepkilerine tanık oluyorum.
Müttefikliği, dostluğu ve stratejik ortaklığı uzun yıllardır tek taraflı kullanmaya çalışan ABD’nin son zamanlarda tepkimizi öfkeye dönüştüren tutumu, büyüklerimin aktardığı gibi bir ilk değildir ve bu gerçeğin artık mutlaka göz önünde bulundurulması, ülkemizin ve dolayısıyla halkımızın menfaatine olacaktır.
Bakmadan Geçme
