İNCİRLİK ÜSSÜ VEYA BAĞRIMIZA SAPLANMIŞ HANÇERLER!

ABD’nin, Türkiye’de tam 15 üssü var. Ama bunlardan en meşhuru ve en çok bilineni elbette ki, İncirlik Üssüdür. İncirlik üssü DP’nin iktidar olduğu 1950’li yıllardan beri var. Özellikle son yıllarda büyük tartışmalara yol açan bu üssün kapatılması isteniyor. Son günlerde ise ABD’nin kendisinin bu üssü kapatacağı yolunda söylentiler dolaşmakta. Peki, ABD gerçekten İncirlik Üssünü kapatacak mı! Bunun cevabını açık ve net olarak verelim. Elbette ki, hayır! ABD, enayi mi ki bu üssü kapatsın! Bütün Ortadoğu’nun kontrolünün bu üsten yapıldığı düşünülürse, ABD, İncirlik üssünü kapatarak hiç kendi ayağına kurşun sıkar mı!

15 Temmuz 2016’da kalkışılan FETÖ’nün başarısız darbesinde, ABD’nin İncirlik Hava üssünü Türkiye'ye karşı dahi kullandığı düşünülürse, bu üssün kapatılması konusu hiç de inandırıcı değil!

Kurulduğu 1950'lerden bu yana ciddi tartışmalar yaratan İncirlik Hava Üssü gerçekte, milletimizin bağrına saplanmış bir hançer gibidir. ABD, NATO şemsiyesi altında başta İncirlik olmak üzere Türkiye’de zaman içinde üs sayısını 15’e çıkartmışsa, bu vebali elbette, kurulmalarına müsaade eden kararlara imza atanlara aittir. Çünkü bu üsler, gerçekte dolaylı bir işgaldir.

Bilindiği gibi, İncirlik Hava Üssü, Adana ili sınırları içerisinde, şehir merkezine yaklaşık 13 kilometre mesafede bulunmaktadır. İnşasına Türkiye'nin NATO üyeliğinden bir yıl önce, 1951 yılında ABD Mühendislik Grubu olarak isimlendirilen bir ekip tarafından başlanan üs, 1954'te tamamlanarak kullanıma açılmıştır. İlk etapta ABD Hava Kuvvetleri'nin olağanüstü durumlarda konuşlanma ve orta ile yüksek yoğunluktaki bombardımanlarda yer alan savaş uçaklarının bakımının yapılması amacıyla kullanılması öngörülüyordu. Ancak 1980'li yılların ardından üste önemli iyileştirmeler yapıldı. ABD askeri kaynaklarında, bugün burada yaklaşık 2 bin 500 civarında ABD askerinin bulunduğu belirtiliyor. Buradan düzenlenen askeri operasyonların NATO kapsamında olduğu durumlarda, zaman zaman bu üsse başka ülke askerleri de konuşlandırılıyor. Üs’te bir Türk birliği de yer alırken, sivillerin yaptığı bazı işler için Türkiye vatandaşları da istihdam ediliyor. İncirlik üssü, askerlerin aileleri de eklendiğinde binlerce kişilik bir nüfusu barındırıyor.

Üssün içinde pist, eğitim alanı ve komuta merkezi gibi askeri alanların yanı sıra burada görev yapan subayların konutları da yer alıyor. Ayrıca tesisin içinde ABD'li zincir restoranlar, Amerikan mallarının satıldığı büyük süpermarketler, basketbol ve beyzbol sahaları gibi tesisler de yer alıyor. Üste görevli askerlerin aile üyeleri dışında, sivillerin buraya giriş için özel izin alması gerekiyor.

Bu alanın hukuki statüsüyle ilgili bugüne kadar beş uluslararası anlaşma yapıldı. Şu anda geçerli olan ABD ile Türkiye'nin 1980 yılında imzaladığı 'Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması' (SEİA). Üssün Türkiye'nin malı ve ABD'nin askeri varlığı ve faaliyetlerinin, tamamen NATO savunma görevleri çerçevesinde kalması gerekiyor. Ancak, durum hiç de öyle değil. ABD, Türk yetkililere danışmadan İncirlik’i istediği gibi kullanıyor. Nitekim İncirlik Üssü'nün açıldığı tarihten bu yana NATO operasyonları dışında ABD güçlerinin kendi faaliyetleri için de kullanıldığı birçok durumlar yaşanmıştır.

İncirlik Hava Üssü'nde ABD'nin yanı sıra Almanya ve Hollanda gibi diğer bazı NATO üyelerinin de askerleri görev yapıyor. Almanya'nın İncirlik Üssü'nde konuşlu 200'den fazla askeri bulunuyor. Bu askerler Tornado jetlerinin Suriye'de gözetim görevlerine ve IŞİD karşıtı koalisyonun uçaklarına yakıt dolumundan sorumlu.

Gerçek acıdır. İncirlik Üssü, bağrımıza saplanmış bir hançerdir. Bundan bir an önce kurtulmamız gerekir ama (elini verenin kolunu kaptırması) örneğinde olduğu gibi, önce İncirlik üssünün kurulmasına müsaade ettik, Türkiye’deki sözde NATO, gerçekte ABD üs sayısı bugün 15’i bulmuştur. Bu üsler, milli birlik ve beraberliğimizi tehdit eden boyutlardadır. Her kim ki, bu üslerin kurulmasına imza atmışsa, büyük bir vebal altındadır.

Bakalım, bağrımıza saplanmış bu hançerlerden kurtuluşumuz mümkün olacak mı. Bu temenniye

(İNŞAALLAH)

demekten başka söylenebilecek sözümüz yok.

ANEKDOT

Vatan Şairi Namık Kemal’in bir şiirinde şöyle bir beyit vardır.

“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini”

Ve Mustafa Kemal’in buna bir cevabı vardır:

Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.

Desenize, bu milleti kurtarmak için yine bir Mustafa Kemal’e ihtiyaç var.