• Haberler
  • Genel
  • İNSAN HAKLARI GÜNÜ VEYA HAKKI DEĞİRMENDE ARAMAK!

İNSAN HAKLARI GÜNÜ VEYA HAKKI DEĞİRMENDE ARAMAK!

Yıl içinde 10 Aralık günleri sanki dünyada hak, hukuk, adalet varmış gibi (İnsan Hakları Günü) olarak kutlanır.Buna sebep, 1948 yılının 10 Aralık günü İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlanmasıdır İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlanması

Yıl içinde 10 Aralık günleri sanki dünyada hak, hukuk, adalet varmış gibi (İnsan Hakları Günü) olarak kutlanır. Buna sebep, 1948 yılının 10 Aralık günü İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlanmasıdır

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlanmasından neredeyse 80 yıl geçti. Peki, ALLAH için söyleyin, dünyanın hiçbir köşesinde gerçek anlamda insan haklarının uygulandığını iddia edebilir miyiz. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde böyledir.

Günümüzde de kuvvetliler, zayıfları eziyor, kapitalistler, yoksulları sömürüyor, insanların çok az bir kısmı refah içinde yüzerlerken, büyük çoğunluk sefilleri oynuyor.

Bu durum toplumların her kademesinde vardır. En küçük bir köyde dahi, toprak sahibi ağalar, ırgat olarak çalışan köylüler vardır. Kasabalarda, ilçelerde aynı durum yaşanıyor.  para sahipleri, güç sahipleri, yoksulları, güçsüzleri eziyor.

Dünyada genelinde de durum aynıdır. Güçlü devletler ve zayıf devletler vardır. Güçlü devletler, zayıf devletleri eziyor, yağmalıyor, yer altı ve yerüstü zenginliklerini talan ediyor.

Dünyada (5 büyükler) olarak adlandırılan ülkeler vardır. Bu beş

kumburgaz escort

büyükler, dünyanın haracını alan MAFYA BABALARI GİBİDİR. Güçsüz ülkelerin petrollerini, madenlerini, her çeşit zenginliklerini talan etmek hakkını kendilerinde buluyorlar.

Kim ki Dünyada İnsan Haklarının olduğundan bahsediyorsa, yalan söylüyor. Bu sorun, günümüzün de sorunu değildir. Dünyanın işleri böyle gelmiş, böyle gidiyor. Hep çok fakirler, çok zenginler. Ezenler, ezilenler vardır. Sömürenler olmuş,  sömürülenler olmuştur.

İşin gerçeğini söylemek gerekirse, 21.yüzyılın sözde medeni dünyasında da değişen bir şey yok. Ama, insan hakları konusunda farklılıklar yaşandığı bir gerçektir. İnsan haklarının ihlali konusunda kimi ülkeler daha toleranslı, kimileri daha katıdırlar. En demokratik ülkelerde bile hak ihlallerinin olduğu gerçeğini inkâr edemeyiz.

(Hakkını değirmende aramak) şeklinde söylene gelen bir deyim vardır. Maalesef, insanların büyük kısmı haklarını değirmende aramak durumunda bırakılmaktadırlar. Bu deyimin yorumu, hakların güçlülerin  değirmeninde öğütüldüğü şeklindedir.

Ben şahsen, dünyanın hiçbir köşesinde İnsanların eşit bir şekilde haklarına hukuklarına sahip çıktıklarına inanmıyorum. Ama bir nispet vardır. Kimi ülkelerde hak ihlalleri yüzde 10 düzeylerindedir, kimi ülkelerde yüzde 90. İşte, asıl çaba gösterilmesi gereken durum hak ihlallerinin yüzdesini düşürmektir.

Yoksa insan haklarının ihlali dün de vardır, bugün de var, yarın da var olacaktır. Kim aksini söylüyorsa, yalan söylüyor! Türkiye’de hak ihlallerinin hangi kategoride olduğuna vcrın siz karar veriniz.

“SEN BOŞUNA  HACI OLMUŞSUN!”

Şakacı bir Siirtli, Hac görevini ifâ etmekten dönen bir arkadaşını ziyaret etmiş. Yeni hacı, aynı zamanda yöremizde

“ŞEYH”

olarak tanınan bir ailedenmiş.

Şakacı Siirtli, bir yandan tebrik etmiş, bir yandan söylenmiş:

-Bence, sen boşuna Hacca gittin! Bak, ben Hacca gittim. Adımın başına “HACCI” unvanı geldi. “HACI HASAN” oldum. Eskiden dostlarım beni “HASAN” diye çağırıyorlardı. Şimdi “HACI HASAN” diye çağırıyorlar. Senin içinse, değişen bir şey yok. Seni “ŞEYH AHMED” diye çağırıyorlardı. Yine “ŞEYH AHMED” diye hitap edecekler. “HACI ŞEYH AHMED” diyecek halleri yok ya! Bu kadar para verdin, yine de “HACI” unvanını alamadın, yazık…

Köylü vatandaşın verdiği bu cevap karşısında, Olağanüstü Hâl Bölge Valisinin cevabı şu olmuş:

-Ne diyelim! Allah, bu terör afetini milletimizin başına salanların belâsını versin. Köylü yurttaşlarımızın, yeniden köylerinde yaşayabilecekleri huzurlu günler  bir an evvel geri gelsin!

Bakmadan Geçme