İNSANIMIZIN HAYATI HER ŞEYDEN ÖNEMLİ!

Dün gece saat 21.18 sularında şiddetli sallanmanın verdiği korkuyla vatandaşlarımız evlerinden fırlayarak boş alanları ve yaya geçitleri istila ettiler.

Dün gece saat 21.18 sularında şiddetli sallanmanın verdiği korkuyla vatandaşlarımız evlerinden fırlayarak boş alanları ve yaya geçitleri istila ettiler. Önce Siirt’in deprem tehlikesi atlattığı sanıldıysa da, kısa zaman sonra sallantının sona ermesi, “Mutlak yakın bir yerde deprem yaşandı” görüşünü ağırlıklı kıldı. Alanlara dökülen halk, paylaştığı bu görüşten emin olmak için bir müddet daha dışarıda kaldı ve korkutan sallanmanın tekrarlanmaması üzerine evlerine döndü. Dışarıya fırlayan Değer Apartmanının sakinleri arasında ben, ailem ve çocuklarım da vardık. Dışarıdayken olduğu gibi eve döndükten sonra da nerede deprem olduğunu öğrenmeye çalışıyordum ve TV kanallarında geçen ilk haberlerde, depremin Irak-İran sınırında meydana geldiği bilgisine ulaştım. İlerleyen saatlerde yaşanan 7.3 büyüklüğündeki depremin daha çok İran’da can kaybına yol açtığını ve her iki ülkede birçok binanın yok olduğunu öğrendim. Bugün ise depremde ölü sayısının 300’ü aştığı ve yaralı sayısının 3 bine ulaştığı, haberlerde vurgulanıyordu. İki ülke halkının deprem felaketini yaşamaları, depremin sarsıntısı nedeniyle büyük korku içine giren bizleri de derinden derine üzmüştür derken, ülkemizin yardım için anında kolları sıvamış olmasının da çok isabetli karşılandığını belirtmek isterim. Bu arada, her noktasında deprem riski taşıyan ülkemizde, insan hayatının her şeyden önemli olduğu gerçeği dikkate alınarak, deprem riski taşıyan binaların bir an önce depreme dayanıklı konuma getirilmesini, her türlü hizmetten daha çok önemsemenin  kaçınılmazlık arz ettiğine de dikkatleri çekmek isterim.

Meydana gelen depremlerde ölü sayısının artmasında en önemli etken, binaların depreme dayanıklı olmamalarıdır ve ülkemizde bu olumsuzluk içinde bulunan sayının yüksek olduğu gerçeği, endişelendirmektedir. Her noktasında fay hattında bulunduğu yıllar önce saptanan ülkemizde Siirt olarak 1. derecede deprem kuşağında yer aldığımız deprem uzmanlarının tespitidir ve dün gece sallanmaktan mütevellit yaşanan korku, “Ülkemizde insan hayatı konusuna gereken önem verilmiyor” düşüncesinin haklılığını gözler önüne sermiştir.

Çok büyük bölümü deprem riski taşıyan ülkemizde halkımızı sığınacak boş alanlardan yoksun bırakan sağlıksız yapılaşmanın ve betonlaşmanın cinayet olduğu gerçeği, artık görülmelidir. Depreme dayanıklı olmayan konutların bir an önce depreme dayanıklı hale getirilmesi, hizmet üretmekle yükümlü olanların öncelikli görevi olmalıdır. Japonya’da olduğu gibi, depremde can kaybının en düşük düzeyde kalmasını sağlayacak önlemleri bir an önce hayata geçirmenin gayreti içine girilmelidir. Allah korusun, ülkemizin herhangi bir yerinde yaşanacak 7.3 büyüklüğündeki deprem, geçmiş yıllarda karşı karşıya kalınan depremlerde olduğu gibi, çok sayıda insanımızı yine yaşamından etmiş olacaktır. Bu düşünceler içinde, ilimizin yukarı semtlerinin bir an önce kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine bir kere daha önemle ilgililerin dikkatini çekiyorum.

AA

Bakmadan Geçme