• Haberler
  • İŞSİZLİĞİ AZALTMAK İÇİN GERÇEKÇİ ÖNLEM ALINMIYOR!

İŞSİZLİĞİ AZALTMAK İÇİN GERÇEKÇİ ÖNLEM ALINMIYOR!

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik konusunda gerçekçi önlemler alınmadığındandır ki işsizler ordusunda sayı her geçen gün daha da artıyor ve bu olumsuzluk, toplumda endişelere yol açmaktadır.Bir toplum için en önemli iki beklenti huzur v

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik konusunda gerçekçi önlemler alınmadığındandır ki işsizler ordusunda sayı her geçen gün daha da artıyor ve bu olumsuzluk, toplumda endişelere yol açmaktadır. Bir toplum için en önemli iki beklenti huzur ve refahtır, yani huzur içinde insanca yaşam koşullarına sahip olma şansını elde etmiş olmaktır.

Huzursuzluğa sebebiyet veren sayısız etkenler vardır ve bu etkenlerden biri güvenliktir. İnsanlık dışı terör olayları, uzun yıllar özellikle bu bölgelerde halkımızı huzursuz kılarken, yatırımcılar da buralarda yatırım yapmaktan kaçınmışlardır. Üzülerek belirtmeliyim ki, teröre sahne olan bölgeler dışında diğer illerimizde de her geçen gün işsizlik artmaya başlamıştır ve bunun nedeni ekonomik alandaki bir takım belirsizliklerdir.

Bölgelerimizde her ne kadar terör olaylarında çok büyük düşüş olduysa da işadamları yatırım yapma çağrılarına kulak tıkıyorlar ve yatırımcının önünü görmemesi durumu bu olumsuzluğun en önemli nedenidir. İşsizlikle yapıldığı dile getirilen mücadelelerin arzulanan sonucu vermemesi, tırmanan işsizlik konusunda kabul edilmesi söz konusu olamayacak söylemlerin de seslendirilmesine vesile olduğunun gözlemlenmesi üzüntüye yol açmaktadır. Vatandaşları aş’a kavuşturmak, konut sahibi kılmak ülke yönetiminde söz sahibi olanların asli görevleridir ve seçim meydanlarında halkımıza refah türküleri okuyanların evvel emirde bu asli göreve öncelikli olarak sahip çıkmaları gerekir.

Bir zamanlar devlet bünyesinde kurulan tesislerin insanlarımıza ekmek kapısı açtığı ve ekonomiye kazandırdığını büyüklerimden öğrendiğim için, huzursuzluğun ön önemli nedenlerinden biri olan refahsızlığa mutlaka sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekmek isterim. Güzelim tesisler siyasi arpalıklara dönüştürüldükleri için yüce devletin sırtında kambur teşkil ettiklerinden kelepir fiyatına elden çıkarıldılar ve gerçekleştirilen özelleştirmelerden sonra artık devlet bünyesinde tesis kurmak düşünülmüyorsa da, soruna yine devlet eliyle sahip çıkılmasında yarar olacağını söylemek yanlış olmaz.. Yap-İşlet-Devret modeli ile ülkemize üretime yönelik tesisler kazandırmak hiç de zor değildir sanırım ve daha önceleri de dile getirdiğim bu görüşümü sayın ilgililere bir kere daha iletiyorum. Unutulmasın ki, huzursuzluğun en önemli nedenlerinden biri refahsızlıktır!.

AA

Bakmadan Geçme