İŞTE ORDU, İŞTE MİLLET!

Son 15 yıl içinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) büyük kumpaslar kuruldu.FETÖ'NÜN savcıları, hâkimleri, emniyet müdürleri, polisleri tarafından kurulan kumpaslarla ATATÜRKÇÜ GENERALLERİN, SUBAYLARIN TASFİYESİNE ÇALIŞILDI.

Son 15 yıl içinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) büyük kumpaslar kuruldu. FETÖ’NÜN savcıları, hâkimleri, emniyet müdürleri, polisleri tarafından kurulan kumpaslarla ATATÜRKÇÜ GENERALLERİN, SUBAYLARIN TASFİYESİNE ÇALIŞILDI. Şimdi anlıyoruz ki Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalarla Kahraman Ordumuzun yıpratılmasının amacı, Suriye sınırımızda kurulacak

TERÖR KORİDORU

için ön hazırlık yapmaktı. Önce Ordumuz yıpratılacak, zayıflatılacak,

FETÖCÜLERLE

çökertilecek, islim arkadan gelecekti.

Şimdi bir gerçek daha ortaya çıktı. 15 Temmuz darbe girişiminin amacı,

FETÖCÜLERİ

ordunun başına geçirmek bu suretle Türk Silahlı Kuvvetlerini ABD’nin isteklerine hizmet edecek kıvama getirmekti. Ama ABD patentli Pensilvanya hesapları tutmadı. 15 Temmuz günü Ordu’daki

ATATÜRKÇÜ SUBAYLAR

milletle beraber ABD’nin oyunu bozdular. Buna rağmen, ABD başladığı işi yarım bırakmak niyetinde değildi. Türkiye’nin sınırlarında bir

TERÖR KORİDORU

oluşturmak işinden vazgeçmedi. 15 Temmuz darbe girişimi önlenmişti ama Türk Ordusunun çok zayıfladığı varsayılıyordu. Sonuç itibarıyla gerek kumpas davalarda, gerekse 15 Temmuz darbe kalkışması sonucu, TSK’da büyük tasfiyeler yaşanmıştı. Bu bakımdan Türk Ordusunun, sınırdaki terör koridoru oluşumuna seyirci kalacağı zannediliyordu.

ABD’nin hesapları bir kere daha tutmadı. Önce

FIRAT KALKANI

harekâtını başlatan ve büyük bir başarıyla sonuçlandıran Kahraman Ordu, şimdi de

ZEYTİNDALI

harekâtıyla, sınırlarımızda bir

TERÖR

KORİDORU

oluşmasına müsaade etmeyeceğini kanıtlamıştır.

15 Temmuz günü hain darbe girişimine karşı

ATATÜRKÇÜ SUBAYLARIN

yanında yer alan ve alanlara inen milletimiz, gerek

FIRAT KALKANI

ve gerekse

ZEYTİNDALI

harekâtında askerlerin yanında yer almak için yine meydanlara inmekte, askerlik şubelerine giderek, silah altına alınmayı ve cepheye gitmek istediğini coşkulu mitinglerle dillendirmektedir…

Hele kadınlarımızın, kahraman ordumuza

(KARINCA KARARINCA)

yardımcı olabilmek için işledikleri kazaklar, atkılar, eldivenler, çoraplar, içlerine sevgilerini katarak yapıp gönderdikleri yemekler haklı olarak

(İŞTE ORDU, İŞTE MİLLET)

diyerek gururlanmamıza yol açmaktadır.

Milletimiz bu millet oldukça, askerimiz bu mübarek vatan toprakları uğruna şehit olmak sevdasıyla yanıp tutuştukça, bu Vatan ilelebet hür ve bağımsız olarak yaşayacak demektir.

Yaşasın büyük Türk Milleti. Yaşasın Ordumuz!

SİİRTLİ MECZUP!

Siirtli bir hemşerimizin çocuğu olmuyormuş. Şehirde dolaşan kimine göre veli, kimine göre deli, yine Siirtli bir Meczubu görünce, duasını istemek için yanına gitmiş:

-Ammo Sıpho, bana dua et! Çocuğum olmuyor. Dua edersen, senin duan makbul! Belki Allah bana çocuk verir

demiş. Siirtli meczup:

-Sana dua edemem!

deyince, çocuk sahibi olmak isteyen Siirtli adeta yalvarırcasına:

-Allah senden razısı olsun, bana dua et. Hem, bana neden dua edemiyorsun ki?

diyerek dua talebinde ısrarını sürdürmüş. Bunun üzerine Siirtli meczup:

-Ben ondan küsmüşüm. Artık, ondan hiçbir şey istemiyorum!

demiş. Dua talebinde bulunan Siirtli, Meczubun ne demek istediğini anlamış:

-Ne olur, benim için barış!

diyerek üstelemiş. Siirtli meczup, yerden üç taş alıp göğe doğru fırlatmış. Her taşı fırlatışında da:

-Sana söylüyorum, bu adama bir erkek çocuk ver!

diyormuş. Meczuptan dua isteyen adamın zaman içinde peş-peşe üç erkek çocuğu olmuş. Allah, her şeye kadirdir! Kimin deli, kimin veli olduğu bilinmez…

TAŞLAMALAR

EMPERYALİST DENİNCE

AKLA GELEN İLK ÜLKE

BAŞKA BİR ÜLKE DEĞİL

ABD’DİR ELBETTE

DÜNYA YANGIN YERİNE

DÖNMÜŞ SORUMLUSU KİM

ABD’DEN BAŞKASI

DEĞİL ELBET AZİZİM

VAHŞİ BATININ VAHŞİ

ÜLKESİDİR A-BE-DE

HER ZALİM GİBİ SONU

GELECEKTİR ELBETTE

ABD BELÂSINDAN

RABBİM KURTAR DÜNYAYI

MÜSLÜMANLAR ÇEKİYOR

BİL EN BÜYÜK Kİ BELÂYI

Bakmadan Geçme