KALKINMA HEDEFİNİ YAKALAMADA NEDEN GECİKME YAŞANDI?
Yedi düvele karşı verilen İstiklal Savaşımız büyük bir zaferle sonuçlandırıldıktan sonra, o dönemin imkansızlıkları içinde küçümsenmeyecek hizmetler gerçekleştirilmişti yine de… Borçlar tasfiye edilmiş ve muasır medeniyete ulaşmak gayesiyle bağımsızlık il
Yedi düvele karşı verilen İstiklal Savaşımız büyük bir zaferle sonuçlandırıldıktan sonra, o dönemin imkansızlıkları içinde küçümsenmeyecek hizmetler gerçekleştirilmişti yine de… Borçlar tasfiye edilmiş ve muasır medeniyete ulaşmak gayesiyle bağımsızlık ilkeleri içinde en önemlisi olan ekonomik bağımsızlık başta olmak üzere ihtiyaçlarımız kendi bünyemizde karşılanmaya çalışılmış, demiryollarımız yaygınlaştırılarak ekmek kapısı aralayan tesisiler açılmıştı yurdumuzun değişik yörelerinde…
İnsan tarihindeki en kanlı savaş olan 2. Dünya savaşı sürecinde Hiroşima ve Nagasaki’de atom bombası saldırısına uğrayan Japonya ile yenilgiye uğrayan Almanya yerle bir oldukları halde, sergilenen başarılı icraatlar sonucu güçlenerek, “Kalkınan ülkeler” safında aldılar yerlerini… Oysa biz, bu korkunç savaşa katılmamıştık ama onların gerisinde kalmış ve “Kalkınmakta olan ülkeler” olarak ifade ediliyoruz bu nedenle…
Savaşta yerle bir olan her iki ülke yöneticilerinin ellerinde sihirli asalar olmadığına göre, kalkınmayı sağlayacak çalışma programlarını başarıyla icra etmişlerdir demektir ve başka türlü olamaz zaten… Bizlerde ise ülkeyi yönetme şansını bulanlar işaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşma hedefi gütmek yerine, işgal ettikleri koltukları muhafaza etmeyi tercih ettiler maalesef… Aralarında altın yumurtlayan tavuklar hükmünde olan güzelim tesisler insanlarımıza ekmek kapısı aralarken, ekonomiye de katkı sunuyordu ve bir müddet sonra siyasilerin arpalığına dönüştürülen bu tesisler, maalesef sakız fiyatına çıkarıldı elden…
Atatürk tarafından kurulan Uçak Fabrikasını, Marshall yardımı almak için kapatanlar, Kırıkkale Silah Fabrikasını da geliştirmek yerine başka ülkelerden silah aldılar “Maliyetlerindeki ucuzluk nedeniyle”… Demir yollarımız uzun yıllar ihmal edildiğinden, toplu taşımacılığı teessüs ettirememenin bedelini trafik kazalarındaki ölümlerle ödüyoruz maalesef ve işsizliği yeni tesisler kurup gidermek yerine ise, insan gücümüzü başka ülkelerin kalkınmasında kullanmak tercih edildi daha kolay görüldüğünden…
Akan yıllar içindeki elverişsiz icraatlar sayılamayacak kadar çoktur ve bu olumsuzluğun yanı sıra ileriyi görememekten kaynaklanan gaflet ve dalaletler de, işaret edilen muasır medeniyet düzeyini yakalamada rötar yapmış olmamızın bir başka önemli nedenidir ve kalkınmış ülkeler safında yer alabilmek için, el birliği ile ciddi gayret içinde seferber olmamız gerekmekte… Bu beklentinin gerçekleşmesi, ülkemiz yönetiminde söz sahibi olanların birbirlerini eleştirirlerken kırıcı bir dil kullanmaktan vazgeçerek topluma örnek olmalarıyla mümkündür kanımca da…
Bakmadan Geçme
