KALKINMADA EN BÜYÜK PAY ALIN TERİYLE VERİLEN EMEĞİNDİR
Yarın dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçilerin etkinliklerine sahne olan 1 Mayıs günüdür ve 1923 yılında ülkemizde yasal olarak 'İşçi Bayramı' adıyla kutlanan bayramın bir yıl sonrasında yasaklanmasından sonra 1935 yılında'Bahar ve Çiçek Bayramı' diy
Yarın dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçilerin etkinliklerine sahne olan 1 Mayıs günüdür ve 1923 yılında ülkemizde yasal olarak “İşçi Bayramı” adıyla kutlanan bayramın bir yıl sonrasında yasaklanmasından sonra 1935 yılında“Bahar ve Çiçek Bayramı” diye ücretsiz tatil günü ilan edilen 1 Mayıs, ilk kez 1976 yılında çok geniş bir katılımla kutlamalara sahne oldu Taksim Meydanı’nda… 1977 yılında ise yine Taksim Meydanında icra edilen kutlamalarda , etkinliğe katılanların üzerine açılan ateş sonucu 34 vatandaşımız yaşamını yitirdiğinden “Kanlı 1 Mayıs” ifadesiyle geçti tarihe..
Milli Güvenlik Konseyi, 12 Eylül döneminde 1 Mayıs kutlamalarının resmi Bayram olarak kutlanmasına son vermişti ve 28 yıl aradan sonra 2009 yılı Nisan’ında tekrar resmi bayram olarak kabul edildiğinden resmi kurum ve kuruluşlarla okullar tatildir bugün…
1 Mayıs 1881’de Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonunun, işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmalarını sağlamak gayesiyle organize ettiği iş bırakma eylemi, daha sonra birçok ülkede daha emekçilerin hak arama mücadelesine vesile olmuş; birlik, mücadele ve dayanışma ruhunun pekiştirmiştir emekçilerde… Ülkelerin kalkınmalarında en büyük pay sahibi olanlar, alın teri emekçilerdir ve onların seferber ettiği gayretten yoksun hiçbir ülke, başarılı olamaz hedeflediği refah düzeyine ulaşmada… Bunun içindir ki, işçi ve emekçilerin hak arayışlarına herkesin saygı duyması gerekirken, dile getirdikleri mağduriyetlerin giderilmesi beklentisine de mümkün mertebe çözüm üretmesi gerekir ilgililerin… Tabii ki, işçi ve emekçiler hak arayışına yönelik etkinlikler düzenlerlerken, demokrasinin ruhuna uygun barışçı bir tavır sergilemeleri kaçınılmazlık arz ediyor kanımca da… Hak arayışlarını demokratik kurallar içinde gerçekleştirenlere karşı sergilenecek tavrın da aynı şekilde demokrasi ruhuna uygun olması büyük önem taşır elbet…
1977’te İstanbul’umuzun Taksim Meydanı’ndaki 1 Mayıs etkinliklerinde 34 vatandaşımızın hayatlarını kaybetmesi olayı aradan geçen 41 yıla rağmen unutulmuş değildir ve Allah korusun 1 Mayıs etkinliklerinde böyle kahredici bir durum yaşanmaması için sadece işçi ve emekçilerimizin değil, hepimizin çok duyarlı olmamız gerektiği unutulmamalıdır asla!...
Ülkelerin kalkınarak refah düzeyine ulaşmalarında işçi ve emekçilerimizin büyük pay sahibi oldukları gerçeği nedeniyle, döktükleri alın terinin karşılığını almaları en doğal haklarıdır elbet… Söz konusu alın terinin karşılığını almak için demokratik haklar sergilenirken her türlü şiddetten uzak kalınmalı ve uzak kalınanlara da şiddet uygulanmamalı diyerek, ülkemiz ve dünyamız genelindeki tüm işçi ve emekçilerin emek ve dayanışma günlerini kutluyorum içtenlikle…
Bakmadan Geçme
