- Haberler
- KANAAT ÖNDERLERİ VE AKİL ADAMLAR!!!
KANAAT ÖNDERLERİ VE AKİL ADAMLAR!!!
Son yıllarda yaygınlaşan iki deyim vardır.Bunlardan biri (KANAAT ÖNDERLERİ) diğeri ise (AKİL ADAMLAR) şeklinde olanıdır.
Son yıllarda yaygınlaşan iki deyim vardır. Bunlardan biri
(KANAAT
ÖNDERLERİ)
diğeri ise
(AKİL
ADAMLAR)
şeklinde olanıdır. Doğrusunu isterseniz,
(Kanaat önderleri)
denilenler ile
(Akil
Adamlar)
denilen zat-ı muhteremlerin nasıl ve hangi ölçülerle tespit edildiklerini bir türlü anlamış değiliz. Kanaat Önderi veya Akil Adam olmanın bir okulu mu var, bunlara verilmiş diplomaları mı bulunmakta! Varsa diplomayı veren kim veya kimler. Kanaat Önderi ve Akil Adam olmanın ölçüsü, tartısı var mıdır!
Bana sorarsanız bu iki deyim de Türkiye’de hükümferma oldukları dönemde
FETÖCÜLER
tarafından gündeme sokulmuştur. Kanaat Önderi veya Akil Adam olmak için o dönemlerde
FETÖCÜ OLMAK
gerekirdi. Günümüzde ise galiba AK Partili olanların ileri gelenlerine bu unvanlar yakıştırılmaktadır. Kanaat önderleri denilen kişilere bakıyoruz, bunlar genelde ya aşiret ağaları veya tarikat şeyhleri ile zengin iş adamlarıdır.
Kanun yürürlükte mi, değil mi bilmiyoruz ama bir zamanlar Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılmıştı. Belki de bu sebeple Ağa ve Tarikat Şeyhliği gibi unvanlar yerine
(KANAAT ÖNDERLERİ)
deyimi konulmuştur.
Yine geçmişte Akil Adamlar olarak adlandırılanların ise genelde topçulardan, popçulardan ve lopçulardan oluştuklarına şahit olmuştuk.
Oysa (Akil Adam) denildiği zaman bunu bilimsel olarak belirleyen bir ölçü vardır. (Akil Adam) deyimi IQ seviyesi yüksek insanlar için kullanılırsa, belki bir anlamı olurdu. IQ seviyesi yüksek insanların bazı ortak özelliklere sahip oldukları belirtilmektedir. Zeki insanlarda kişiden kişiye ufak farklılıklar göstermekle birlikte çoğunlukla ortaktırlar. Genel olarak bu özelliklere sahip olan bireylerin, toplumun diğer bireylerine oranla daha zeki oldukları sonucuna varılabilir. Ama bir zamanlar
(Akil Adam)
dediklerine bakıyoruz. Bunlar genelde popçular, topçular ve lopçulardı. IQ seviyeleri ölçülse belki en düşükler arasında yer alacaklar.
IQ testinden geçecekler için bilimin tespit ettiği 10 aşama vardır.
Bunlar:
20-34 Embesil,
35-49 Yüksek Derecede Zeka Geriliği,
50-69 Orta Derecede Zeka Geriliği,
70-79 Düşük Derecede Zeka Geriliği,
80-89 Donuk Normal,
90-109 Normal Zeka,
110-119 Parlak Zeka,
120-129 Üstün Zeka,
130-139 Çok Üstün Zeka,
140-149 Neredeyse Dahi,
150+ Dahi
olarak değerlendirilirler. Keşke, Akil Adamlar olarak değerlendirilip piyasaya sürülenlerin IQ seviyelerini belirlemek mümkün olsaydı, aralarında nice eblehlerin bulunduğu ortaya çıkacaktı…
Sorgulanması gereken bir husus da şudur. Toplumun içinde küçük bir kesimi
KANAAT ÖNDERLERİ
olarak nitelerseniz, toplumun geri kalan binde 999’u
KANAATSİZ
mi, aynı şekilde bir avuç insana
AKİL
ADAMLAR
derseniz, toplumun binde 999’u
AKILSIZ MI!
Doğrusunu isterseniz
FETÖ İMALATI
olduklarından şüphe olmayan
(KANAAT ÖNDERLERİ) ve (AKİL ADAMLAR) deyimlerini kullanmak bu açılardan hiç mi, hiç doğru değildir!
ANEKDOT
Siirt’te, dini ilimler açısından otorite sayılan biri, öylesine kibirliydi ki, sanki
“küçük dağları ben yarattım!”
havasındaydı. Buna ders vermek işi
Siirtli bir meczuba düştü
. Meczup Siirtli, bu kibirli din adamına bir ders vermeyi aklına koymuştu. Bir gün divanına giderek, müritlerinin önünde O’na şöyle bir soru yönetti:
-Şeyh Hazretleri, ben en çok şu hususu merak ediyorum. Acaba, Yüce ALLAH’IN bilgisiyle, insanoğlunun bilgisini mukayese etmek gerekirse, nasıl bir misal vermek gerekir.
Kendisini bilge gören din adamı istihza eder bir tavırla söylendi:
-Düşündüğün şeye bak! Hiç Yüce Allah’ın ilmiyle, insanların ilmini mukayese etmek mümkün olur mu! Amma, madem sordun sana cevap vereyim!
Bunu söyleyen sözde allame, önündeki büyük bir parşömen kâğıdının ortasına kaleminin ucuyla bir
NOKTA
koydu ve sözlerine şöyle devam etti:
-Teşbihte hata olmazsın. Şayet Yüce ALLAH’ın ilmini bu parşömen kâğıdı kadar kabul etsek, geçmişte kalan, yaşayan ve gelecek bütün insanların ve cinlerin ilimleri ancak bu nokta kadar olur!
Verdiği misaldeki isabetinden dolayı meclisteki müritlerini kibirle süzen din adamı, meczubun verdiği ders mahiyetindeki cevap karşısında şaşırdı kaldı. Çünkü meczup bu sefer şöyle soruyordu:
-Peki Şeyh Hazretleri, şimdi bu nokta içinde, ilminize düşen payı gösterir misiniz!
Meczuptan aldığı cevabın manasını kavrayan din adamı, o günden sonra kibri, gururu bıraktı, çok mütevazi bir din adamı olmanın yolunu buldu…
TAŞLAMALAR
BU VATAN HEPİMİZİN,
ÇEKİP GİTMESİN KİMSE
SARILALIM GELİNİZ
BİRLİĞE, BERABERLİĞE
BU VATAN HİÇ KİMSENİN,
TAPUSUNDA DEĞİLDİR
HEPİMİZİN KANI VAR,
BU AL BAYRAK BİZİMDİR
ÇANAKKALE’DE BİZLER,
OMUZ-OMUZA İDİK
PEKİ, ŞİMDİ NE OLDU,
NEDEN BU HALE GELDİK
GELİN KARDEŞ OLALIM,
BIRAKALIM TEFRİKİ
ARAMIZA TEFRİKA
SOKANLAR KİMLER PEKİ
Bakmadan Geçme





