• Haberler
  • KANAL İSTANBUL BİR RANT PROJESİ Mİ!

KANAL İSTANBUL BİR RANT PROJESİ Mİ!

Son günlerin en çok tartışılan konularından biri de KANAL İSTANBUL Projesidir.Bunca tartışmaların odağındaki kanal projesiyle ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu açıklandı.

Son günlerin en çok tartışılan konularından biri de

KANAL İSTANBUL

Projesidir. Bunca tartışmaların odağındaki kanal projesiyle ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu açıklandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın hazırladığı Kanal İstanbul ile ilgili ÇED raporunun inceleme değerlendirme komisyonunda kabul edildiği, Projeyle ilgili ÇED raporunun 10 gün süreyle askıda kalarak halkın görüşüne açıldığı açıklandı. ÇED raporu 10 gün boyunca halkın görüş ve öneriler için askıda kalacak. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre projenin yatırım maliyeti 75 milyar lira.

2011 yılından bu yana sürekli adı geçen Kanal İstanbul Projesi için ihale sürecinin başlayacağını geçtiğimiz ay Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan açıklamıştı. Bakan Turhan

“Çevre düzenleme planının kesinleşmesini müteakip ihalesine

çıkacağız”

demişti.

Muhalefetin

(YAPTIRMAYACAĞIZ)

ısrarına karşılık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yaptığı açıklamada proje için “Önümüzdeki haftalarda ihale sürecine başlayacağız” diyerek bu konudaki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştu.

Kanal İstanbul projesi için ilk kazma 2020 yılında vurulacak. Uzunluğu 45 kilometre olacak projenin bedeli 75 milyar lira. Kanal İstanbul kamu özel iş birliği modeliyle yapılacak.

Proje kapsamında 7 kara yolu köprüsü, biri köprü diğeri yer altı geçişi olmak üzere toplam 2 demir yolu geçişi, 2 metro geçişi yapılacak.

Kanal İstanbul Karadeniz kıyısındaki Karaburun'dan başlayacak, Arnavutköy, Esenyurt, Başakşehir, Avcılar ve Esenyurt'tan geçip Marmara'ya Küçükçekmece'den bağlanacak şekilde projelendirilmiş bulunuyor.

Kanal İstanbul’un aleyhinde ve lehinde birçok görüşler öne sürülürken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul'a karşı olduklarını açık bir dille ifade ederek bu konuda halkın referandumuna gidilmesi gerektiğini savunmakta.

Kanal İstanbul'un yapılıp yapılmayacağının kararı halk oylamasına gitmeden bilimin uyarıları dikkate alınarak verilmelidir diyen Toplumcu Mühendisler ve Mühendisler Odası ise

“Bu proje bir 'deli' projedir ve potansiyel olarak bölgenin katili olacaktır! Tüm bilimsel uyarılar bu projenin yapılmaması gerektiğini”

belirterek:

“Kararı halka bırakalım demek bu coğrafyanın henüz doğmamış çocuklarının, hayvanları ve bitkileriyle tüm yaşayanlarının geleceğini tehlikeye atmak demektedir.

Halka sormak, yeniden değerlendirmek, ertelemek değil; uzmanlara, bilim insanlarına kulak verilerek bu proje derhal unutulmalıdır!”

demektedir.

Yine uzmanların görüşüne göre, Kanal İstanbul’un gerçekleşmesi durumunda yeni yapılan ve milyar dolarlara mal olan İstanbul Hava Limanı da kullanılamaz hale gelecektir.

Muhalefetin

RANT PROJESİ

olarak tanımladığı

KANAL İSTANBUL’UN

güzergah alanlarının daha önceden birileri tarafından ucuz fiyatlarla satın alındığı, bu güzergah üzerinde arazi satın alanlar arasında

KATAR EMİRİNİN ANNESİ ŞEYHA HATUNUN DA bulunduğu iddia edilmektedir.

Tarihçilere ve siyaset bilimcilere göre de

MONTRÖ ANLAŞMASININ

delinmesi anlamına gelecek böyle bir yapılaşmanın, siyasi arenada da Türkiye’nin başına sorunlar açacağına vurgu yapılmaktadır.

Kanal İstanbul’un

RANT PROJESİ

olduğu yolundaki iddialar, Katar Emirinin annesinin bu güzergah üzerinde arazi satın almasından da belli değil mi dersiniz…

TAŞLAMALAR

YENİ BİR GÖÇ DALGASI

GELİYORMUŞ SUR’YEDEN

TÜRKİYE’DE VAR İKEN

ZATEN 5 MİLYON GÖÇMEN

YÜCE ALLAH KİMSEYE

GÜCÜ YETMEZ BİR YÜKÜ

ELBETE Kİ YÜKLEMEZ

BUDUR KUR’AN’IN HÜKMÜ

PEKİ, GÜCÜMÜZ VAR MI

BUNCA MÜLTECİLERE

KANDIRMAYIN MİLLETİ

ENSAR-MUHACİRİNLE

NE ONLAR MUHACİRİN

NE DE BİZLER ENSAR’IZ

(KENDİ MUHTAÇ BİR DEDE)

HÜKMÜNDE OLANLARIZ

Bakmadan Geçme