KAZANAN, DEMOKRASİ OLSUN!

AKP gerçekten yanlış yapıyor.31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 10 gün geçti.

AKP gerçekten yanlış yapıyor. 31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 10 gün geçti. Hala kesinleşmeyen sonuçlar var. Özellikle İstanbul’un durumu, bütün Türkiye’nin gündeminde. 31 Mart seçimlerinin akabinde açıklama yapıldı, Yüksek Seçim Kurulu CHP’li aday Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını ilan etti. AKP’nin itirazları başladı. İlçe seçim kurullarına, İl seçim kurularına ve ardından Yüksek Seçim Kuruluna itirazlar yapıldı. İtiraz, yasal bir hak. Ancak, çelişkili beyanatlar bu hakkın sulandırılmasına yol açmakta.

Örnek mi istersiniz. Seçim gecesi, AKP Adayı Binali Yıldırım 3 bin oy farkla seçimi kazandığını ilan etti. Sonra öyle olmadığı anlaşıldı. Ertesi gün Yüksek Seçim Kurulu Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını açıkladı. Ardından itirazlar başladı. Oylar yeniden sayılmaya başladı. İmamoğlu ve Yıldırım arkasındaki oy farkı kapanmağa başlayınca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli durumdan vazife çıkararak seçimlerin (1) oyla kazanılabileceğini, bunun için yeniden sayım sonuçlarının beklenmesi gerektiği duyurdu. Bahçeli’nin bu açıklamasına saygı duyduk. Öyle ya, bir oy da bir oydur. Kazanan taraf, 1 oyla dahi kazanmış olabilir. Demokrasinin gereği, seçimin anlamı budur.

Ancak, açılan sandıklardan sonuç alınamayacağı ve İmamoğlu’nun önde olacağı anlaşılınca, bu defe ağız değiştirildi. “İstanbul gibi bir mega kentte kimse 13 bin oy farkla kazandığını iddia edilemez” denilmeğe başlandı. Oysa AKP 3 bin oyla seçimi kazandığını açıklamış, (TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE) pankartları asmıştı. Cumhurun sadık ortağı, Devlet Bahçeli “Seçim 1 oyla bile kazanılır” demişti.

Hadi, onu da geçtik. Şimdi, sahte seçmenlerden bahsedilmekte ve bazı seçim bölgelerine hayali seçmenler yazıldığı öne sürülmekte. Seçmen listeleri askıya alındığında bu konuda itirazlar özellikle MİLLET ittifakından yapılmıştı. Seçim kurulları yapılan itirazları kale almamış, böyle bir durumun olmadığını belirterek, süresi içinde seçmen listelerini kesinleştirmişti. Seçmen listeleri kesinleştikten sonra, artık hiçbir şekilde itiraz edilemez, bu yasal bir durumdur. Şimdi kalkmış, seçim olup bittikten sonra seçmen listelerinde oyunlar oynandığı iddiaları öne sürülüyor.

Bununla de yetinilmeyerek, sandık başlarında FETÖCÜLERİN görev yapmış olabilecekleri ima edilmekte!

Seçimler konusunda Türkiye Barolar Birliğinin açıklaması var. Açıklamada

'Seçmen listelerine ilişkin bir uyuşmazlığın çıkarılması hukuken mümkün değildir' deniliyor. Yani, seçmen listelerinde hileler yapılmışsa (kim yapmış belli de değil) artık yine kendi tabirleriyle (Atı alan, Üsküdar’ı geçmiştir.) Zamanında itiraz yapılmamış, listeler kesinleşmiştir. Kesinleşmiş listeler üzerinde artık spekülasyon yapılamaz.

Evet, bize göre AKP gerçekten yanlış yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Oysa, meşru talepler içinde itirazlarını yaptıktan sonra sonuçlara razı olsaydı, demokrasi adına büyük bir kazanım olacaktı. AKP’nin, demokrasiye ne derece sahip çıktığı tescillenecekti. Seçim kazanılır da, kaybedilir de! Yeter ki kaybeden demokrasi olmasın.

Yazımızı Merhum İsmet İnönü’ye ait bir anekdotla noktalayalım. 1950 seçimlerinde CHP seçimleri kaybedince Merhum İsmet İnönü o günkü gücüyle istese iktidarı devretmezdi. Ama demokrasi adına bir an bile tereddüt etmeden, iktidarı DP’ye devretti. Bunu nereden biliyoruz, derseniz açıklama getirelim. DP’nin Genel Başkanı Merhum Celal Bayar’a “Seçimleri kazandınız” müjdesi verilince, şu cevabı vermişti. “Bakalım, İnönü kabul edecek mi!”

İnönü, seçimlerin sonucunu kabul etti ve kazanan Türk demokrasisi oldu. AKP, İstanbul seçimleri konusunda direnmeyi bıraksa kazanan CHP’den çok Türk Demokrasisi olacaktır.

Bizden söylemek.

TAŞLAMALAR

ARTIK EKONOMİYE

ODAKLANIN DİYORUZ

SEÇİM BİTTİ, MİLLETİ

GERMEYİNİZ DİYORUZ

MUTFAKLARDA YANGIN VAR

YANGINI SÖNDÜRÜNÜZ

VATANDAŞ NE DURUMDA

İNSAF EDİP GÖRÜNÜZ

YETER SEN-BEN KAVGASI

DEMOKRASİ KAZANSIN

IRZINA GEÇİLMESİN

DEMOKRASİNİN SAKIN

DÖRTBUÇUK YIL İKTİDAR

KOLTUĞUNDA VARSINIZ

EKONOMİYİ DÜZE

ÇIKARMAĞA BAKINIZ

Bakmadan Geçme