Kim Bu Adil Öküz (ÖKSÜZ)

15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminden sonra en çok adı geçenlerden birinin de

ADİL ÖKÜZ

(ÖKSÜZ)

adındaki hain olduğu medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır. Hain olduğuna nereden hükmettik diye sorulursa cevabını verelim, adam hain olmazsa teslim olur, kendisini savunur.

Anımsanacağı üzere darbe planının yönetildiği Akıncılar Hava Üssü’nde akıllara durgunluk veren bir durum yaşanmıştı. Sivillerin girmesine kesinkes yasak olan ve darbe gecesi Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının rehin tutulduğu komuta merkezinde Adil Öksüz isminde bir şahıs yakalanmıştı. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi olan Adil Öksüz’ün hemen tutuklanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde 1991 yılında mezun olan Adil Öksüz, 1996 yılında Temel İslam Bilimleri alanında Sakarya Üniversitesinde yüksek lisansını tamamlamış,  2003 yılında aynı üniversitenin aynı bölümünde doktorasını yapmış, Sakarya Üniversitesi’nde yine Tefsir Anabilim Dalı Temel İslam Bilimleri üzerinde çalışmalarına devam etmiş bir öğretim görevlisiydi.

Adil Öksüz Paralel Devlet Yapılanması’nın bir yayın organı olan “Yeni Ümit” dergisinde de yazılar kaleme alıyordu. Sadece FETÖ için yazılar yazan biri olarak kalmayan Adil Öksüz’ün darbe fetvacısı olma yolunda uzun yıllar Fetullah Gülen ile yakın çalıştığı biliniyor. Çalışma arkadaşlarının sessiz sakin biri olarak tanımladığı  Adil Öksüz stratejik bir evlilik yaparak kendisini kamufle  ediyor bir taraftan da önce öğrenci faaliyetleri ile daha sonra da askeri faaliyetlerle ilgilenen Adil Öksüz sık sık Fetullah Gülen’in üst kadrosunda yer alan Mustafa Özcan ile görüşüyordu.

15 Temmuz darbe girişiminin en önemli merkezi Akıncılar Hava Üssüydü. Darbe planının yapıldığı ve en büyük hainliğe sahne olan yer Ankara Kazan’daki Akıncılar Hava Üssü oldu. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının tutulduğu 4. Ana Jet Üs Komutanlığında hain planın en büyük ayağı gerçekleşti. Vatana ihanet etmesi için esir alınan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını kurtarmaya giden askerler şok biriyle karşılaştılar. Orada hem de öyle bir durumda asla bulunmaması gereken bir sivil Akıncılar Hava Üssü’ndeydi. Bu kişinin kimliği tespit edilir edilmez, FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Acil bir şekilde savcılığa sevkedilen Adil Öksüz’ün yargılandığı mahkemece tutuklanması beklenirken serbest kaldı ve şu an firari durumda. Peki, Adil Öksüz nasıl serbest kaldı?

İfadesinde:

“Amcam, o bölgede kıymetli arazi olduğunu gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. Tarla bakarken yakalandım, darbe ile ilgim yok.

Ben Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Benim amcam olan M.Ö. bankacılık yapmıştı Kazan’da (Akıncı Hava Üssü’nün bulunduğu bölge). Kazan civarında kıymetli arazi olduğunu, gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Bende 14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. Cuma akşamı M.Ö. isimli amcamın Keçiören de evi vardı orada kaldım. 16 Temmuz günü sabah 09.00-10.00 gibi de Ankara Keçiören’den ticari taksi tuttum. Taksiyle geldim. Orada tarla baktım. Akıncı yakınındaki bir köyde Hasan isimli bir köylünün Akıncı’nın orada bir tane köy var. Muhiti de ben biliyorum. Köye vardım taksiciyi geri gönderdim. Taksiciyle de ben 150 TL’ye anlaşmıştım. Alacağım araziye bakmak için köy girişine yakın beni bırakmasını söyledim. Ve taksici döndü. Beni o yol üzerinde araziden jandarmalar aldılar. Benim Akıncı Üssü'nde tanıdığım herhangi bir subay astsubay mevcut değildir. Ben üsse de hiç girmedim. Nasıl bir yer olduğunu da bilmiyorum. Üsse yakın bölgede tarla bakıyordum.”

İş bu Adil Öküz’ün, şimdilerde Almanya’da olduğu ve iade edilmesi için talepte bulunulduğu, Almanya’nın ise iade etmeğe niyetli olmadığı belirtiliyor.

Evet, Adil ÖKSÜZ, işte bu ADİL ÖKÜZ!!!

ANEKDOT

Şairin biri, yayınlansın diye Gazeteye şiir vermişti. Şiirin bir mısraı

(BEN BU

MİLLETİN ÖKSÜZÜYÜM)

şeklindeydi. Mürettip hatası olarak

(BEN BU MİLLETİN

ÖKÜZÜYÜM)

şeklinde yayınlanınca, başka bir şaire dert yanarak:

-Mürettibin hatası yüzünden ÖKÜZ oldum!

diyen şaire muhatabı gülerek cevap vermiş:

-Buna mürettibin hatası değil, mürettibin sevabı derler!