• Haberler
  • KIRK-ELLİ YIL GERİLERE GİDEBİLSEK!

KIRK-ELLİ YIL GERİLERE GİDEBİLSEK!

Bu ülkede ve özellikle bu bölgede insanlar tesadüfen yaşıyorlar.Çünkü hiç birimizin yaşam garantisi yok.

Bu ülkede ve özellikle bu bölgede insanlar tesadüfen yaşıyorlar. Çünkü hiç birimizin yaşam garantisi yok. Denilebilir ki, (Yaşam garantisi olan kim var?) Doğrudur, yaşam garantisi olan hiç kimse yok amma, kimilerine göre, kimileri daha şanslı, daha avantajlıdır.

Bu bölgede yaşayan herkes, her an için bir terör olayının mağduru olabilir. Bir canlı bombanın kurbanı olmak veya yolda yürürken, silahlı bir saldırıya uğramak içten bile değil! Terörle hiçbir alakanız olmazsa bile, değişen bir şey yok! Kargaşa çıkarmayı öldürmekte arayan birileri, hedef gözetmeden, kimliğini bilmeye gerek görmeden, sadece öldürmüş olmak için, sizi veya ailenizden birini öldürebilirler! Bu biraz da şans işi, kısmet işi! Kurşunun nereden, kimden ve ne zaman geleceği belli olmaz!

Bu ülkede, adı konulmamış bir iç savaş vardır. Savaşın merkez üssü ise bölgemizdir. Bu yüzden, bölge halkı batı illerine göç ediyor. Bölgeyi terk edenleri yadırgamamak lâzım. Kişi, kendisi için olmazsa bile çoluk, çocuğu, aile fertleri için doğup, büyüdüğü toprağı terk etmek zorunda kalabilmekte!

Son yıllarda, özellikle Siirt İl merkezinden yaşanan göçler, bu durumun kanıtıdır. Hemşerilerimiz, kurulu düzenlerini bozmak pahasına Siirt’ten ayrılarak, büyük şehirlere yerleşmektedirler. İnsanların, doğup büyüdükleri çocukluk yıllarını ve gençliklerini geçirdikleri toprakları terk etmeleri öyle kolay değildir. Siirt Arapçasında bu durumu anlatan güzel bir özdeyişimiz vardır. (VAKOK ZEMENOK, HAVVEL MEKENOK!) deriz. Bu özdeyişi Türkçeye (ZAMANIN SENİ SIKMAĞA BAŞLAYINCA MEKÂNINI DEĞİŞTİR!) şeklinde tercüme etmek mümkündür.

Yaşanan göç olaylarından anlaşılıyor ki, Siirt’in yerli şehir halkı, zamanın gadrine uğramıştır. Geri gidebilse, 40-50 yıl öncesine gidecek amma, mümkün değil. Hani, bazı filmlerde ZAMAN MAKİNASI diye bir makine var ya! Ama o da sadece KURGU FİLMLERDE OLUYOR. Gerçekle ilgisi olsaydı, Siirt’in yerlileri zaman makinasını ellerine alır, Şehrin yaşamını en az 40-50 yıl öncesine götürürlerdi. 40-50 yıl öncesinin Siirt’i, günümüze göre birçok medeni nimetlerden eksikliklerle doluydu amma, can ve mal emniyeti açısından çok daha yaşanabilir bir Şehirdi. Erken ölümler, salgın hastalıklardan yaşanırdı, o da geleceğini hissettire, hissettire gelirdi.

Evet, elinde ZAMAN MAKİNASI olmayan Siirtli, 40-50 yıl öncesine gidemediği için, kendine göre kurtuluşu, doğup, büyüdüğü toprağını terk etmekte buluyor.

ANEKDOT

Siirt merkez ilçenin asıl sakinleri, sözün tam anlamıyla bir çıkmazın içindedirler. Terör örgütü mensupları Siirt merkezinin yerlilerini kendilerinden görmedikleri gibi, kadim Siirtliler başka illere göç edince de terörist muamelesiyle karşılanıyorlar. Çünkü, batıda yaşıyanlara göre, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşayan herkes terörist.

İşin acı tarafı, bu zihniyette olan yöneticiler de bulunmaktadır.

TAŞLAMALAR

VAZGEÇİLMEZ SANANLAR

VARDIR KENDİLERİNİ

MEZARLIKLAR DOLUDUR

MİLYARLAR ONLAR GİBİ

HER DEVRİN RİCALLERİ

DEĞİŞİKTİR ELBETTE

KİMLER-KİMLER GEÇTİLER

UNUTULDU HEPSİ DE

TARİHE MÜHÜR VURAN

KAHRAMANLAR VAR ELBET

ANILANLAR ONLARDIR

ELBET EBET-MÜEBBET

OSMANLI’DA FATİH VAR

SELİM VAR, SÜLEYMAN VAR

TÜRKİYE’DE TEK OLAN

ATATÜRK’TÜR O KADAR

Bakmadan Geçme