KUZEY IRAK'TA REFERANDUMA ADIM, ADIM!

Kuzey Irak’taki Kürtlerin Lideri konumundaki Mesut Barzani, bağımsızlık ilanı için 25 Eylül 2017’de referandum yapmak isteğinden vazgeçecek görünmüyor. ABD ve İsrail’in desteklediği referanduma  başta Irak merkezi hükümeti olmak üzere Türkiye, İran VE Suriye de açık bir şekilde  karşı çıkmaktadırlar.

Mesut Barzani’nin amacı, Kuzey Irak’taki Kürt Federasyonunu bağımsız ülkeye dönüştürmek! Hani denilebilir ki, (Ha Kuzey Irak olmuş, ha Kürdistan, bizim için ne fark eder!) İşte, bu hiç de öyle değildir. Barzani, tasarrufu altındaki Kuzey Irak’la yetinseydi (ne ala) diyebilirdik. Ancak, Barzani’nin hedefinde Türkiye, İran ve Suriye’de bulunan bazı bölgelerin kurulacak Kürdistan’a dahil edilmeleri var. Daha doğrusu bu projenin asıl mimarı olan ABD’nin ve İsrail’in hedefi budur!

Barzani, bu işe elbette yalnız başına kalkışmış değildir. ABD ve İsrail’in desteği olmazsa, Bölge ülkeleri onu tükürükleriyle boğarlardı. İşin içinde ABD ve İsrail olunca haliyle yapılmak istenen referandum ciddi bir durum alıyor.

Kuzey Irak’ta, yani sınırımızda bir Kürt koridorunun oluşmasına müsaade edersek, o zaman baltayı kendi ayağımıza indirmiş oluruz. Bu konuda Türkiye ve İran ile Irak ve Suriye’nin merkezi hükümetlerinin elbirliği yapmaları zorunludur. Bu dört devlet, Rusya’yı da yanlarına almayı başarırlarsa, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde kurdurmayı plânladığı bir KÜRDİSTAN hayal olmaktan öteye gitmez!

Uzun bir süre adeta sessizliğe bürünen ülkemiz dışişleri bakanlığı, son günlerde sesinin dozajını yükselterek, Kuzey Irak’ta yapılacak referanduma karşı olduğunu dillendirmektedir.

IKBY'deki referandum kararına ilişkin konuşan Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu konuyla ilgili son demecinde: "Herkes bizden adım atmamızı bekliyor, buna Amerikalılar da dahil. Biz yeri geldi mi hiçbir gücü kullanmaktan çekinmeyiz. Referandum kararı yanlıştır, bu yanlıştan geri dönülmelidir. Bu Kürtler için de iyi değil, Irak için de iyi değil, bölge için de iyi değildir. Biz bu konuda net mesajlar verdik.

Erbil ve Bağdat zamanında anlaşmıştır ve bir anayasa ortaya çıkmıştır. Anayasada da Kürt Bölgesel Yönetimi'ne yetki ve haklar verilmiştir. Bu anayasal hakların tamamen karşılanması gerektiğini de söyledik biz. Çok açık konuşuyoruz, gizli saklı konuşmuyoruz. Verdiğimiz mesajlar net. Fakat görüyoruz ki dünya kamuoyunda herkes her şeyi Türkiye'den bekliyor. Amerikalılarla görüşüyoruz, diğerleriyle görüşüyoruz. ‘Siz komşusunuz, sizin gücünüz var, siz yapın’ diyorlar. Biz Türkiye olarak yeri geldiği zaman hiçbir gücümüzü kullanmaktan çekinmeyiz. Ekonomik güç başka bir şey. Ama şu andaki mesele bölge için çok önemli bir mesele” demektedir.

Kuzey Irak’ta IKBY referanduma adım-adım giderken ve referandum tarihi olarak açıklanmış olan 25 Eylül’e sadece 1 haftalık zaman kalmasına karşılık, neler olabileceği konusunda kafalar karışık mı, karışık!