MAHALLİ YILBAŞI (DEM) VE (DEHLİÇ)
Miladi yıllardan birini daha gerilerde bırakıp, yeni bir yılı idrak etmeğe hazırlanırken, biz Siirtlilerin örf ve adetleriyle ilgili bir nostalji yapmak istedik.Geçmiş yıllarda, Siirt'in gelenekleri içinde bir nevi YILBAŞI KUTLAMALARI OLARAK UYGULANAN 'DE
Miladi yıllardan birini daha gerilerde bırakıp, yeni bir yılı idrak etmeğe hazırlanırken, biz Siirtlilerin örf ve adetleriyle ilgili bir nostalji yapmak istedik.
Geçmiş yıllarda, Siirt’in gelenekleri içinde bir nevi
YILBAŞI KUTLAMALARI OLARAK UYGULANAN “DEM” ve “DEHLİÇ”
şenlikleri anlatılır.
Miladi Takvim yerine, Rumi Yılbaşını esas alan
DEM ŞENLİKLERİ HAFTASINDA,
Şehrimize has özel yemekler yapılırdı. Yine bu şenlikler kapsamında Siirt’çe
“DEHLİÇ”
olarak tabir edilen eğlenceler düzenlenir, hafta boyunca çocuklar, gece saatlerinde kendi mahallelerindeki evleri dolaşır ve bahşiş koparıncaya kadar Siirt’çe mâniler, tekerlemeler söylerlerdi. Genelde çocuklara verilen paradan çok, kış yemişleri (ceviz, fıstık, kuru üzüm, peksimet v.s.) olurdu.
“DEM”
Türkçe olarak “Devam etti” anlamına gelir. Rivayetlere göre, günlerin kısalmaları devam ederken bundan endişelenen ve gündüzlerin son bulmasından korkmağa başlayan Siirtliler, günlerin kısalması son bulup da yeniden uzamaya başlayınca
“Dünyanın ve gündüzlerin sonu gelmeyecek, yaşam devam edecek” anlamında “DEM” deyimini kullanmışlardır.
Bunun için de, gündüz saatlerinin kısalmalarının son bularak uzamağa başlamalarını kutlamak amacıyla eğlenceler düzenlemişler. Genelde, her mahallenin çocukları kendi mahallelerinde
DEM
haftasının gecelerinde kapı-kapı dolaşır adına
“DEHLİÇ”
denilen mâniler okurlarmış.
İşte, DEM ŞENLİKLERİ HAFTASININ GECELERİNDE ÇOCUKLAR TARAFINDAN SÖYLENEN VE BİZE İNTİKÂL EDEN MÂNİLERDEN VE TEKERLEMELERDEN BAZILARI:
(ARAPÇASI)
YA CEVEP YA MEVEP
CİNE ME CİNE
RABBİSSEME YIHDİNE
YE YIHDİ YEY VEDDİNE
ITLAULLEYNE
LE BIRDU İCREYNE
IFTEHU FIMMIL KİSE
PARITEYN MOY KEFFEVNE
YA CEVEP, YA MEVEP
HENYE MENYE
REKZE FİLİZVEYYE
CİBU SAHAN İZBİP
DINNAKKOR IŞVEYYE
YA CEVEP, YA MEVEP
HENYE MENYE ĞELFİLAYT
ALLAYĞELLİ NESİLBEYT
LIKEN ECİN TIĞTAMAR
SALKEN IBEN KEMEL KAMAR
YA CEVEP, YA MEVEP
(TÜRKÇESİ)
EVET Mİ, HAYIR MI!
GELDİK GELMEDİK
SEMALARIN RABBİ HİDAYET ETSİN
YA HİDAYET ETSİN, YA ALSIN ARTIK
YANIMIZA ÇIKIN
AYAKLARIMIZ DONDU
KESENİN AĞZINI AÇIN
İKİ PARA BİZE YETMEZ OLDU
EVET Mİ, HAYIR MI
RAHAT HUZUR İÇİNDE
KURULMUŞSUN KÖŞENE
BİR TABAK KURU ÜZÜM GETİRİN
ATIŞTIRALIM TANE TANE
EVET Mİ, HAYIR MI
RAHAT HUZUR İÇİNDE ARKASINDA DUVARIN
ALLAH, EV HALKINI BAĞIŞLASIN
MAYA TUTMUŞ HAMURUNUZ VAR
AY YÜZLÜ BİR ÇOCUĞUNUZ OLMUŞ
EVET Mİ, HAYIR MI
Dehliç yapanlar, bir de kapısını çaldıkları evin en küçük çocuğunun da adını anarak bir söylem geliştirmişlerdi. Mesela, uğradıkları evin, en küçük, en gözde ve şımartılmış çocuğunun adı (Emre) olsun diyelim. Şöyle derlerdi:
EMRE ELEL SAKIYE
YIĞSEL IKDEYMETU
KICCEV LITYOR UL HEMEM
İY NAKRU ZIBBI – IĞSAYVATU
Bu dörtlüğün Türkçe tercümesini de şöyle yapabiliriz:
EMRE, DERE KENARINA OTURMUŞ
ÇORAPLARINI YIKMAKTA,
KEKLİKLER VE GÜVERCİNLER
Ç.KÜNÜ KAKALAMAKTA…
O yıllarda Siirtli çocuklar DEM ve DEHLİÇ şenliklerine katılır, akranlarıyla beraber ev-ev dolaşarak komşuların, akrabaların kapılarını çalarak, kuru üzüm, fıstık, ceviz ve sair çerezleri toplarlardı. Kimileri de çocuklara para verirlerdi. Toplanan çerezler ve paralar ekip arkadaşları arasında eşit şekilde pay edilirdi. Dem ve dehliçle ilgili anlatılanlar bunlar.
O zamanlar, Şehrimiz açısından gerçekten de güzel zamanlarmış.
Bakmadan Geçme





