(MERHUMU NASIL BİLİRDİNİZ!)
Her Müslüman için öldüğünde cenaze namazı kılınması ve mezara verilmesinin ardından telkinde bulunulması gerekir.Ölünün cenaze namazı kılındıktan sonra, cemaatten helallik dilenmesi de sünnettir.
Her Müslüman için öldüğünde cenaze namazı kılınması ve mezara verilmesinin ardından telkinde bulunulması gerekir. Ölünün cenaze namazı kılındıktan sonra, cemaatten helallik dilenmesi de sünnettir. Cenaze namazı kılınan Müslüman için Hoca efendiler genelde:
-Ölü kişiye hakkınızı helal ediyor musunuz?
diye soru yönetirler.
Cemaat de:
-Hakkımızı helal ediyoruz!
derler.
Ölü defnedildikten sonra da, yine hoca telkinde bulunur ve duanın sonunda:
-Merhumu (Merhumeyi) nasıl bilirdiniz?
Sorusunu yönetir. Cemaat de:
-İyi bilirdik, Allah rahmet etsin
diye klasik cevaplarla son görevlerini yerine getirmiş olurlar. Tabii, bu klasik soru ve cevapların dışına çıkıldığı, binde bir de olsa, ters cevaplar verildiği hiç olmuyor değil.
Nitekim geçtiğimiz hafta Muğla'nın Seydikemer ilçesi Zorlar Mahallesi'nde 87 yaşında hayatını kaybeden Ramazan Güven için Oyuk Mezarlığı'nda düzenlenen cenaze töreninde imamın helallik istemesi üzerine Güven'in damadı olan Muhlis Kocasarı söz isteyerek haksızlığa uğradığını iddia etmiş ve hakkını helal etmediğini söylemiş.
Yani, klasik olarak (iyi bilirdik), (hakkımızı helal ediyoruz) deyimlerinin binde bir de olsa kullanılmadığı hakların helal edilmediği durumlardan biri yaşanmış.
Bu konuda anlatılan bir Siirt anekdotu da vardır. Yeri gelmişken, bu anekdotu okuyucularımızla paylaşarak yazımızı noktalayalım. Anekdot şöyle;
Allah taksiratını affetsin diyelim. Her türlü kötülüğü işlemekten çekinmemiş, Allah hakkına, kul hakkına önem vermemiş bir hemşerimiz, dar-ı fenâdan (Dünya) dar-ı bakaya (ahrete) göçmüş.
Sonuç itibarıyla, mezarlığa götürülmüş ve defnedilmiş. Bütün ölüler gibi, imam telkinini yaptıktan sonra münadi, her telkin sonunda söylenen meşhur soruyu sormuş:
-Merhumu, nasıl bilirdiniz?
Kimseden ses-sedâ yok. Hiç kimsenin dili, yalandan bile olsa
“ALLAH RAHMET
ETSİN”
veya
“İYİ BİLİRDİK”
demeğe varmıyormuş. Münadi, mecbur olmuş, aynı soruyu üç defa tekrarlamış. Nihayet cemaatten birinin şöyle söylediği duyulmuş:
-Rahmetli, çocukken çok güzel GÜLLE OYNARDI!
***
Düşünüyorum da, acaba cenaze namazlarından veya mezarlarındaki telkinlerden sonra imamların mevtalarla ilgili olarak yönelttikleri sorularına
(İYİ BİLİRDİK – ALLAH RAHMET ETSİN)
sözcüklerini mevtaların kaçta kaçı için içtenlikle verirdik.
Bakmadan Geçme





