MİLLET CAN DERDİNDE, ONLAR RANT PEŞİNDE!!

KORONAVİRÜS

salgını yüzünden millet can derdindeyken, onların Kanal İstanbul adı verilen rant projesinden hala geri adım atmağa niyetleri yok. Nitekim, Kanal İstanbul'un etki alanında kalan tarihi

Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin

rekonstrüksiyon projeleri için 26 Mart 2020 tarihinde ihale gerçekleştirildi. Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen ihale için teklifler, kapalı zarf usulüyle alındı. İhaleye katılanlar, ihalenin yapılacağı toplantı salonuna maskeli olarak alınırken, birbirlerine aralarında sosyal mesafe olarak kabul edilen uzaklıkta oturdukları da televizyonlarda verilen görüntülü haberlerden gözlemlendi.

İşin gerçeği şu ki, Kanal İstanbul’la ilgili yapılan bu ihale, ilk ihale olması açısından önem arzetmektedir. Allah korusun, yapılması düşünülen Kanal İstanbul’un maliyeti içinde gerçekleştirilen bu ihale, asıl ihalenin TUZU hükmünde bile olmaz. Tamamlanması için 150 milyar lira bir harcama gerçekleşeceği belirtilen Kanal İstanbul ile ilgili yapılan iki köprünün taşınması için gerçekleştirilen ihalenin maliyetinin sadece 500 bin TL olacağı anlaşılmaktadır ki, asıl proje içinde gerçekten

TUZ PARASI

hükmündedir. Ancak, burada önemli olan,

KORONAVİRÜS

salgını yüzünden millet can derdindeyken, hala ve ısrarlı bir şekilde

KANAL İSTANBUL’U

yapmak isteyen zihniyettir.

Kanal İstanbul için yapılsın mı, yapılmasın mı diye referandum yapılırsa inanır mısınız, sadece İstanbul’da yaşayanlar değil, Türkiye genelinde bu projeye karşı olanların oranı yüzde 70’in altına düşmez. Yani, milletin yapılmasını istemediği, İstanbul’u, İstanbul olmaktan çıkaracak, zaten mevcut olan deprem tehlikesini tetikleyecek, sonucunun ne gibi uluslararası sorunlara yol açabileceği bilinmeyen böyle bir projede ısrar etmenin anlamını bilmek imkânsızdır. Bu projenin bir

RANT PROJESİ

olduğu ısrarla vurgulanırken, bilim adamları böyle bir projenin

İSTANBUL’A İHANET

OLACAĞINI

vurgularken, Kanal İstanbul’da böylesine ısrarcı olmanın anlamı nedir!

Türkiye, ekonomik açıdan büyük bir darboğaz içindeyken,

KORONAVİRÜS

gibi salgın bir hastalığın, ekonomimize yükleyeceği ağır maliyetler ortadayken,

MİLLET OLARAK KANAL İSTANBUL PROJESİNİN RAFA KALDIRILMASINI İSTİYORUZ.

Denilebilir ki,

(Sen kimsin ki millet adına böyle bir talepte bulunuyorsun.)

O zaman ben de derim ki, cesaretiniz varsa

(Kanal İstanbul yapılsın mı, yapılmasın mı)

konusunda buyurun

REFERANDUMA

gidin, o zaman, milletin büyük çoğunluğunun Kanal İstanbul’a karşı olduğunu göreceksiniz. Böyle bir referandumu isterseniz sadece İstanbul’da ve isterseniz Türkiye geneli için yapınız.

HODRİ MEYDAN!!!

ANEKDOT

Gerekli tedbirlerin alınması şartına bağlı olarak ben

DUANIN GÜCÜNE

samimiyetle inananlardanım. Önce tedbir, sonra dua!

Bu anlayış içinde küçük bir çocukken büyükannem tarafından bana ezberletilen bir duayı okuyucularımla paylaşarak, bu sıkıntılı günlerimizde samimiyetle okumalarını isteyeceğim. Dua şu:

(SUBHANEMEN BİYEDİHİ EL EMRU KILLU. YA RABBİ IT FARROH KALİBNE VELE IT ZILLU. KIT ASRU ELEYNE IŞŞEDEYET YA RABBİ ENTET HILLU)

Duanın Türkçeye tercümesini şöyle yapabiliriz:

(Meydana gelen bütün işler, elinde ve emrinde şekillenen Rabbimizi her türlü noksandan tenzih ederiz. Ey Rabbimiz, kalbimizi ferahlat, sıkıntılarımızı gider, üzerimize yığılan bu musibetlerden rahmetinle bizi sen kurtar.) Âmin…

TAŞLAMALAR

MİLLET CAN DERDİNDEYKEN

RANTTIR DERDİ ONLARIN

BU KANAL İSTANBUL’U

ÖTEYELİN, BIRAKIN

150 MİLYAR LİRA

YUTACAK BİR KANALI

YAPMAK ÇOK MU GEREKLİ

SİZLER VERİN KARARI

(EKMEK BULMAZ YEMEYE,

ATLA GİDER SIÇMAYA)

KANAL İSTANBUL BUDUR

DÜŞMEYİN BU HATAYA

KANAL İSTANBUL DEĞİL

BOĞAZLARI KORUYUN

NİCE BOĞAZDAN ÇORBA

BİLE GEÇMEZ DOYURUN