'MÜTTEFİK' DEMEK YANLIŞ OLUR ELBET!..

Son iki yıldır ABD yönetimi ile ülkemiz yönetimi arasında yaşanan gerginliğin aşılamayacağı görüşünü ağırlıklı kılan gelişmelerin yaşandığı konuşuluyor kamu oyumuzda… Soçi'deki üçlü zirve sonrasında Erdoğan ve Trump arasında gerçekleştiği belirtilen telef

Son iki yıldır ABD yönetimi ile ülkemiz yönetimi arasında yaşanan gerginliğin aşılamayacağı görüşünü ağırlıklı kılan gelişmelerin yaşandığı konuşuluyor kamu oyumuzda… Soçi’deki üçlü zirve sonrasında Erdoğan ve Trump arasında gerçekleştiği belirtilen telefon konuşmasında ABD Başkanının; “Bundan böyle YPG’ye silah verilmemesine yönelik talimat verdiği” dile getirilmişti bilindiği gibi… Bu seslendirmenin mürekkebi kurumadan Pentagon’dan yapılan açıklamada; “”YPG’nin de yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri ile iş birliğini sürdüreceğiz” denilmesinin şaşırtmadığından da söz eden vatandaşlarımız: “ABD’nin güvenilir bir dost ve müttefik olmadığını yılar öncesinden biliyoruz ama ülke yönetiminde söz sahibi olanların tümüne yakını, nedense bir türlü gereğini yapmıyorlar…” sözleriyle ifade ediyorlar tepkilerini…

Akan yıllar içinde ittifak içinde bulunduğumuz bu ülkenin sergilediği sayısız olumsuzlukları, gazeteniz Siirt’in dar sütunlarına sığdırmak mümkün olmadığından en önemli olarak gördüğüm bir tek olumsuzluğu aktarmakla yetineceğim sadece… Kıbrıs Barış Harekatları esnasında “Silahımı kullanma” diyen bu ülkeye karşı tavır koymamız gerekiyordu ama, önemsenmedi maalesef… Bu gerçeğin altını çizdikten sonra şimdi de İran asıllı ve Türk vatandaşlığına intisap etmiş olan ABD’de tutuklu Rıza Zarrab konusundaki gelişmelerin kamu oyumuzda nasıl değerlendirilmekte olduğunu da kısaca değinmek isterim ayrıca… “Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Zarrab davasının tek tanığının Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla olacağını belirttiği şeklinde medyada yer alan haberler, Zarrab’ın itirafçı olduğunu teyit etmektedir… Amerika’ya neden gittiği tam olarak bilinmeyen Zarrab’ın itirafçı olması konusunda gösterilen tepkilere gelince; bunlar içinde düşündürenleri vardır… Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü sayın Bekir Bozdağ’In;

Reza Zarrab davası Türkiye’ye dönük açık bir kumpastır… Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur... Zarrab’ı Türkiye’ye karşı iftirada bulunmaya zorluyorlar

ifadesi, bu ülkenin müttefikliği konusunda kamu oyumuzu çok daha büyük bir tepki içine sokmuştur. Zarrab’ın itirafçı olması ayrı, iftiracı olmaya zorlanması çok ayrı şeylerdir. Günlerdir ülkemiz gündeminden düşmeyen Zarrab, eğer ABD tarafından iftiraya zorlanıyorsa ve bu zorlamaya boyun eğerse, ülkemiz aleyhine bazı ifadeler yumurtlayacağı muhakkaktır… O halde, iftiracı olmaya zorlanıyorsa ABD’nin müttefikliğine artık çizgi çekmek gerekecektir ve bunu yapmayanlara kamu oyumuzun duyduğu tepki daha da büyük olacaktır…” deniliyor özetle ve bu değerlendirmelere hak vermemek imkansız…

Reza Zarrab, belirtildiği gibi ülkemize karşı iftiralarda bulunmaya zorlanıyorsa “bundan böyle olsun ABD için

Müttefik

deyimini kullanmak yanlış olmaz mı?” sorusuna yanıt arandığı taktirde, kamu oyumuzun tümüne yakınının

“Yanlış olur..”

diye yanıt vereceğini vurguluyorum gözlemlerim doğrultusunda…

Bakmadan Geçme