NATO'NUN EDEPSİZLİĞİ!

NATO

gerçekten büyük bir EDEPSİZLİĞE imza attı. Norveç’te düzenlenen NATO tatbikatta

‘düşman tablosu’

adı altında hedef tahtalarına Atatürk ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yerleştirilmesi büyük bir skandaldır. Tatbikata katılan TSK mensuplarının durumu protesto için geri çekilmeleriyle iktifa edilmemeli ve bu densizliğin hesabı sorulmalıdır.

NATO adına yapılan açıklamalarda her ne kadar özür dilense ve bu durumun bir yanlışlıktan kaynaklandığı öne sürülerek, bu densizliğe imza atan teknisyen ile subayın görevden ihraç edildikleri açıklansa bile, bunun kasıtlı olarak ve bilebile yapıldığına şüphe yoktur. İşin gerçeği şu ki, NATO, teşkilata ilk girdiğimizden bu yana Türkiye’ye hep üvey evlat muamelesi yapmıştır. Bunu zaman-zaman açık bir şekilde göstermekten de çekinmemiştir.

Aslında NATO, ABD demektir. Bu teşkilatı yönetip çeviren ABD’nin kendisidir. NATO’DA, ABD’nin istemediği hiçbir iş yapılamaz. Kuzey Atlantik Paktı veya Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü olarak bilinen kısa ismi NATO olan bu kuruluş, dünyanın farklı bölgelerinden 28 ülkenin içerisinde bulunduğu bir teşkilâttır. 1949 yılının Nisan ayında önce 12 ülke tarafından kurulmuş,bilahare üye sayısı 28’e kadar çıkmıştır. Teşkilatta yer alan ülkelerden ikisi Amerika Kıtası'nda, diğer 26’sı Avrupa Kıtası'nda bulunmaktadır. Kurulduğu dönemde 12 üyesi bulunan örgüt, 2009 yılı itibariyle toplam 28 üyeye ulaşmıştır. NATO'nun açılımı

"North Atlantic Treaty Organization"

dır.

Uluslararası Askeri İttifak olarak da bilinen NATO, örgüt dışında kalan ülkelerden gelebilecek saldırılara karşı ortak savunma yapmak amacı ile kurulmuştur. NATO'nun merkezi, Belçika'nın başşehri Brüksel'de bulunmaktadır. NATO'ya üye ülkelerin askeri harcamaları, dünyada yer alan tüm ülkelerin askeri harcamalarının yüzde 70'ini oluşturmaktadır.

4 Nisan 1949 tarihinde, 12 ülke tarafından imza altına alınan Kuzey Atlantik Antlaşması ile kurulan NATO'nun en önemli özelliği, antlaşma metinlerinde de geçen, üye ülkelerden herhangi birine yapılan saldırının, tüm üye ülkelere yapılmış olarak kabul edilmesidir. NATO, hukukun üstünlüğü ve özgürlükleri tanıyan devletlerin barış ve güvenliğini sağlamak, ayrıca askeri, sosyal ve kültürel olarak birbirlerine destek sağlamak noktasında, ortak faydalar güden ülkelerin bir araya toplanması ile oluşturulmuştur.

2.Dünya Savaşı'nın ardından, gelişmeye başlayan teknoloji, çeşitli silahlar ve özellikle kitle imha silahlarının, bir takım ülkelerin tekelinde bulunması, yaşanılan savaş tecrübeleri, milletlerin dünya üzerinde tek başına var olabilmelerini olanaksız kılmaya başladı. Bu nedenle, milli menfaatleri benzer yönde olan büyük devletler, belli noktalarda buluşarak, dayanışma ve işbirliği yapmak zorunda kaldı. Bu doğrultuda bir araya gelen on iki ülke, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. maddesi çerçevesinde hazırlanan, toplam 16 maddelik antlaşmayı 4 Nisan 1948 tarihinde, ABD'nin Washington Şehri'nde imzaladı. İmzalanan antlaşma onaylanarak 24 Ağustos 1949 tarihinde yürürlüğe girdi.

Başlangıçta Birleşik Krallık, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir araya gelmesiyle oluşturulan Pakt, daha sonra Yunanistan ve Türkiye'nin katılımıyla daha geniş bir hal aldı. Türkiye ve Yunanistan'ın ardından Almanya, daha sonra sırasıyla İspanya'nın katılımı ile üye ülke sayısı 16'ya çıktı.

Türkiye, NATO’YA girebilmek için 1950 yılında KORE’YE ASKER GÖNDERDİ. 718’i Kunuri savaşında olmak üzere Kore’de toplam 741 şehit verdik. Kore Savaşına katılmamızdan sonra NATO’YA alındık.

1974 yılında KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI sebebiyle NATO’DAN ve özellikle ABD’den büyük eleştiriler almakla birlikte, üyeliğimiz devam etti. İşin gerçeği şu ki, NATO’DA ÜYELİĞİMİZİN DEVAMI BİZİ KULLANMALARINA YÖNELİK BİR TAKTİKTİR.

Son zamanlarda Rusya ile yakınlaşmamız, bizi yeniden NATO’NUN hedefi haline getirmiş bulunmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesinde ABD’nin ve NATO’NUN çizgisinden uzaklaştığımızın hissedilmesi, Norveç’te düzenlenen NATO tatbikatında DÜŞMAN UNSURLARI ARASINDA GÖSTERİLMEMİZİN ASIL NEDENİDİR. NATO yetkilileri ne kadar tevil ederlerse etsinler, gerçek budur.

Evet, bütün bu gelişmeler gösteriyor ki Merhum İsmet İnönü’nün yıllarca önce söylediği gibi artık (artık yeni bir dünyanın kurulması ve Türkiye’nin de bu dünyada yerini almasının) zamanı çoktan gelmiş ve geçiyor bile…