NEREDE O ESKİ KIŞLAR?

İnsanoğlunun fıtratından mıdır yoksa gerçekten her yeni gün eski günümü aratıyor bilemiyorum? Ama genelde eskilerden bahsederken hep nerede diye başlar, özlemle anarız.Nerede o eski meyveler, nerede o eski sebzeler ve nerede o eski tatlar diye devam ederi

İnsanoğlunun fıtratından mıdır yoksa gerçekten her yeni gün eski günümü aratıyor bilemiyorum? Ama genelde eskilerden bahsederken hep nerede diye başlar, özlemle anarız. Nerede o eski meyveler, nerede o eski sebzeler ve nerede o eski tatlar diye devam ederiz.

Bugünde nerede o eski kışlar diyorum? Gerçekten eski kışlar bir başkaydı. Yoğun bir kar yağışı ile geçiyordu. Üstelik şimdikinden çok  daha soğuk geçiyordu kış ayları. Kar yağışı o kadar yoğun oluyordu ki, hemen her kış mevsiminde belirli bir süre için rahatlıkla 40-50 santimi  bulan bir kar  tabakasını görüyorduk ve o günlerde ulaşım zorlukla sağlanabiliyordu.

O yıllarda evler castan yapılıyordu. Cas'ın ise, betona göre yüke dayanma gücü az olduğu gibi su geçirgenliği de daha fazlaydı. En ufak bir kar yağışında herkes  evini korumak ve damlamasını önlemek amacıyla küreğini alır dama çıkar ve yağan karı küreyerek sokağa atardı. Bu nedenle özellikle dar sokaklarda, kar tabakası çok daha kalın oluyordu. Evinin damındaki karı sokağa atan insanlar, evlerinin girişi kapanmasın diye var güçleriyle karı sokağın tam ortasına atmak için gayret gösteriyorlardı. Bu nedenle sokaklar tam bir balık sırtı görünüm arz ediyordu. Sokağın ortası yüksek, kenarlara doğru geldikçe azalan bir kar tabakası.  Bu kar tabakası Nisan ayı ortalarına kadar duruyordu. Hatta dar ve güneş ışığı almayan sokaklarda neredeyse Mayıs ayı başlarına kadar kar görmek mümkündü.

O yıllarda çocuk ve gençlerin en büyük eğlencesi kardan adam yapmak ve kartopu oynamaktı. Birçok  sokak ve meydan  ile birçok evin damında kardan adamları görmek mümkündü. Yoldan geçerken kartopu oynayan çocukların  bilerek veya bilmeyerek hışmına uğrayabiliyordunuz. Bir anda  vücudunuzun bir yerine isabet eden bir  kar topunun verdiği acıyla baş başa kalabiliyordunuz. Günümüzde çocuklar ancak birkaç yılda bir kardan adam yapabilecek bir kar görebiliyorlar. Yine o yıllarda  hayvanlar ve özellikle kuşlar beslenme konusunda büyük zorluklar çekiyorlardı. Kalın kar tabakasının altında yiyecek aramak neredeyse mümkün değildi.

Günümüzde o kardan o kar tabakalarından söz etmek mümkün değil. Neredeyse çocuklarımız artık belirli bir yaşa gelinceye kadar kar nedir bilemiyorlar.  Çünkü bir anda yağıyor ve çoğu zamanda yerde  bir tabaka oluşturmadan  hemen anında eriyor. Bu nedenle  nerede o eski kışlar diyoruz. Zorlukları çok  daha fazla olsa da bir zevki vardı.

Bakmadan Geçme