(NİÇİN EVLENMİYORLAR) DEĞİL, NİÇİN EV-LE-NE-Mİ-YOR-LAR!!!

Hafta içinde Beştepe’de engelli vatandaşların ve devlet korumasından yararlanmış gençlerin kamu kurumlarına yerleştirilmesi törenine katılan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de de evlilik dışı hayat biçiminin medya aracılığı ile özendirilmeye çalışıldığını iddia ederek

“Batı çöküyor. Niye? Aile kurumu diye bir kavram

kalmamış”

buyurmuşlar.

Sayın Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etmişler: “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin.

Devlet babadan bahsediyor muyuz? Onun da başında Erdoğan var mı? Var. Ben de şu anda tavsiye ediyorum. Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla meşrulaştırılmaya daha defa vahimi özendirilmeye çalışılıyor. Televizyonların çoğu bunun kampanyasını yapıyor. Aile kurumlarını kökünden kurutmaya amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken aile kurumuna sahip çıkan davranışlar küçümseniyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız.”

Sayın Erdoğan’ın bu konuşmalarını haddimi aşarak cevaplandırmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanım, gençler evlilik dışı hayat biçiminin medya aracılığı ile özendirilmeye çalışmasından değil, tamamen geçim sıkıntısıyla, yokluktan ve yoksulluktan kaynaklı endişelerden dolayı evlenemiyorlar!

İşi olmayan, işi olsa dahi asgari ücret üzerinden, hatta ondan daha düşük bir ücretle çalışan genç nasıl cesaret ederek evlenebilsin. 2020 yılı için asgari ücret 2304 TL olarak belirlenmiş bulunuyor. Bakın, basit ve gerçekçi bir hesap yapalım. Evlenmeyi düşünen asgari ücretli bir gencin büyük bir ihtimalle oturacağı kendine ait bir meskeni yoktur. Türkiye’nin en ücra köşesinde dahi kıytırık bir daire kirası 1000 TL’nin altında değildir. 100 metrekarelik bir dairenin ısıtılması için en az 500 TL doğalgaz harcaması gerekir. 250 TL elektrik ücreti, 100 TL su parası da öderse, yemek, içmek, giyinmek, vasıta ve diğer zaruri masraflar için elinde ne kalır! Cep telefonu, internet, yılda en az bir hafta tatile çıkmak gibi günümüzde artık zaruri ihtiyaçlar cümlesinden olanları bile saymıyorum. Bu durumda, kendisini bile doyuramayan ve geliri tek başına kendisine bile yeterli olamayan gençlere evlenmelerini tavsiye etmek gerçekçi olur mu! Kaldı ki, milyonlarca işsiz gençlerimiz var.

Evlenecek bir çiftin en azından oturabilecekleri bir daireleri, dairenin döşenmesi için (mobilya, buzdolabı, çamaşır makinası, fırınlı ocak, televizyon, elektrik süpürgesi vs.) en az 50 bin TL masrafa ihtiyacı vardır. Düğün yapmak için tutulacak düğün salonu, asgari ölçüde takılar, düğün ziyafeti ve akla gelmeyen daha nice masraflar. Bütün bunları asgari ücretli gençler nasıl ve ne şekilde sağlayabilecekler. Hele-hele hiç işleri olmayan gençler!!!

Bir zamanlar, Türkiye’yi yine hayâl âleminde avutmak isteyen bir Başbakan eskisi (Sayın Tansu Çiller) iktidar oldukları takdirde her genci

ÜÇ ANAHTARA

sahip kılacaklarını iddia ederek bu anahtarlardan birinin ev, ikincisinin iş yeri, üçüncüsünün ise araba anahtarı olacağını söylemişti. Tabii, hayâl âleminde yaşamıyoruz. Gençler, artık bu gibi demeçlere, aldatmacalara inanmıyorlar.

Devlet Baba Sayın Erdoğan’dan gençler adına talep ediyorum. Bekâr gençlerimize

ÜÇ ANAHTARDAN

ikisini veriniz (ev-iş) bakınız o zaman bekâr genç kalıyor mu! Benim evlenme çağını çoktan geçmiş ÜÇ OĞLUM VAR. Örtülü ödenekten 1 milyon TL gönderin, bir ay içinde üçünü de evlendiriyor muyum, evlendirmiyor muyum, görünüz!

Sözün özü Sayın Cumhurbaşkanım. Gençler evlenmek istemedikleri için değil, maddi sorunlar açısından

EV-LE-NE-Mİ-YOR-LAR!!!

TAŞLAMALAR

EVLENMİYOR DEĞİLLER

GENÇLER EV-LE-NE-Mİ-YOR

İŞ YOK, AŞ YOK, EKMEK YOK

GENÇLER İŞ, AŞ İSTİYOR

ÜÇ ANAHTAR VERECEK

OLURSA DEVLET BABA

BEKÂR KALAN TEK BİR GENÇ

KALIR MIYDI ACABA

ÜÇ ANAHTAR DEĞİL DE

İKİ ANAHTAR VERSİN

BİRİ EV ANAHTARI

BİRİ İŞ OLSUN KESİN

BABA BİZİ EVERSİN

DEMEKTE BÜTÜN GENÇLER

DEVLET BABA GENÇLERE

İŞ VER, AŞ VER, KONUT VER