Okuyucularımızdan Şiirler

YİĞİTLİĞİN KİTABI MERTLİKLE YAZILIR Yiğitliğin kitabı mertlikle yazılır Yiğit ölür adı şöhret de kalır Efsaneye döner dillerde dolaşır Yiğitlik gururdadır şana yakışır Hain kelepçeler kolları sıkar Kara zindanlar insanlar boğar İsyanlar patlar özgürlük ar

YİĞİTLİĞİN KİTABI MERTLİKLE YAZILIR

Yiğitliğin kitabı mertlikle yazılır

Yiğit ölür adı şöhret de kalır

Efsaneye döner dillerde dolaşır

Yiğitlik gururdadır şana yakışır

Hain kelepçeler kolları sıkar

Kara zindanlar insanlar boğar

İsyanlar patlar özgürlük arar

Yiğitliğin kitabı mertçe yazılır

Yiğitliğin kitabı mertlikle yazılır

Topraklar şahit olur sırrını paylaşır

Ay parlar çavar yüzüne kaynaşır

Korku nedir bilmez kahramanca savaşır

Yiğitliğin kitabı mertçe yazılır

Bu destan ölümsüzdür bu günden yarına

Okuyanlar yiğitse düşer efkarına

Bir dik duruş onurluca yiğitlik adına

Yiğitler sözünden dönmez yağlı urganda asılır

Yiğitliğin kitabı mertlikle yazılır

Saplansa ciğerine mavzerli kurşunlar

Yere düşer toprağa kucaklar sarılır

Aman dilemez bükülmez yiğitçe kalır

Yiğitliğin kitabı mertçe yazılır..

Nafiz YILMAZ

*****

YEŞİL BİR DÜNYA İSTİYORUM

Betonların az, bahçelerin, parkların bol olduğu,

Akaryakıt kullanımının az, oksijenin bol olduğu,

Yakılan ağaçların olmadığı, dikilen ağarların bol olduğu,

Çevre dostu insanların olduğu bir dünya istiyorum.

Mermilerin, bombaların uçmadığı, beyaz güvercinlerin uçtuğu,

Yok olan dostlukların üzerine sevgi tomurcuklarının serpiştiği,

Öldürülen Filistinli kardeşlerimin yerine, huzurun, insanlığın, kardeşliğin doğduğu,

Okumaktan hakir, okumanın çok olduğu,

Sevgiden uzak insanların yerine, sevgi saçan insanların olduğu,

Sevgi çiçeklerinin olduğu bir dünya istiyorum.

Tabiatı yok edenlerin yerine tabiat gönüllülerinin olduğu,

Yok olan tabiatın yerine, yeşilin bol olduğu,

Fidansız toprağın yerine, fidanlar bol ekildiği,

Yeşil bir dünya istiyorum.

Salih ÇETİN

*****

TÜM DÜNYA SİZİN OLSUN BİZLER GİDİYORUZ

Kalsın size dünya işte ben gidiyorum

Bir lokma ekmeği çok gördünüz işte bizler gidiyoruz

Tüm lokmalar size kalsın

Tüm dünya sizin olsun işte bizler gidiyoruz

Sizler de geleceksiniz

Gittiğiniz yerde bizi bulamayacaksınız

Kazandığınız ateş oldu

Şimdi güzel güzel ısınacaksınız

Anlayacaksınız kaybettiğinizi

Lakin bizleri bulamayacaksınız

Bizler sizleri incitmedik

Sizler lokmamızı çaldınız kızmadık

Ama sizi yüce Allah’a havale ettik

İşte biz gittik

Tüm dünya sizin olsun

Mehmet ALUÇ

*****

ÖZGÜRLÜK

Hayal, tefekkür, rüya ve sonrası kâbuslar

Özgürlüğü susturan kapalı cam fanuslar

Gürültülü gün içi yapayalnız geceler

Hürriyet şarkısını fısıltıyla heceler

Hayalet gibi gizli bitmeyen düşünceler

Silin şu yüzümdeki yorgunluk çizgisini

İşitmek istiyorum kurtuluş ezgisini

XXX

Nasıl görmez bu gözler ışıkla kamaşırken

Nasıl susar bu dilim çavlan gibi taşarken

Mutluluk çok uzakta bir çukurda çok derin

Rüzgârı tutamam ki hem kuvvetli hem serin

Düşlerdeki aşığım beni çeksin ellerin

Bir kuş, bir kelebek ol, tebessüm ol yüzümde

Bir beyaz gül, bir lale, bir bahçe ol gözümde

XXX

Yeleleri ateşten gemli ağzı köpüklü

Bir kısrağa binerdim sırtımda şiir yüklü

Zalimce umutlarla artık ürperiyorum

Çıplak hayallerimi sehere veriyorum

Gam nakışlı yorganı üstüme seriyorum

Arıyorum sürekli bembeyaz sahilimi

Ey dalgalar kabarın özgür kılın dilimi

AFET İNCE KIRAT

*****

MERT OLUN

“Mert olun” dedim beyler “biraz daha mert olun”

Hukukun karşısında doğru dürüst fert olun

Kim dedi insanların başlarına dert olun”

Milletim hak etmiyor kan fışkırtan ayağı

Halktan yiyeceksiniz elbet bir gün dayağı.

İnkar etme açıkla “Ama ekmek parası

İşi mi var milletin ne yapsın fukarası

Çalışmak zorundaydık dağ uçurum arası

Açılan okullarda kaldık biraz aş için

Yuvanın temeline bırakmaya taş için.”

Alakam yok derseniz mazlum olan ne desin

Kaçma korkak kuş gibi bir söyle neredesin

Polisleri duyunca kesilir mi nefesin

“Sonuna kadar inkar” doğru ne zaman gelir

Gök düşer üstünüze kızgın asuman gelir.

Yurtdışına çıkarak rahatına bakanlar

Alakasız isimle insanları yakanlar

İnşallah sizlere de basacak hafakanlar

Bu karmaşık oyundan çıkacağım ant olsun

Hepinizi mezara tıkacağım ant olsun.

AFET İNCE KIRAT

***********

AZİZ’İM

Yıkandın, dinlendin, içtin suyunu

Terk eyle vadiyi kaç Aziz’im

Bak güneş batıyor topla yükünü

Karanlıkta kaçmak güç Aziz’im

XXX

Maya mı katılır eldeki göle

Arada husumet var ise hele

Namusu kurtardın töreye göre

Yasalara göre suç Aziz’im

XXX

Tükettin karları teptin ayazı

Direndin ecele getirdin yazı

Sonrası ölüm yok Kemah Boğazı

Brastik’ten öteye geç Aziz’im

XXX

Gecelerin uzun, düşlerin yarım

Saç sakal karışmış perişan durum

Arkada jandarma, önde uçurum

Yol burda tükendi seç Aziz’im

XXX

Bulutlar çekildi, yıldızlar küstü

Ay, güneş devrildi vadiye düştü

Sinekler, böcekler kana üşüştü

Susmak yakışmıyor ses Aziz’im

İbrahim SEVİNDİK

*****

BENİM KÖYÜM

Baharda şenlenir bağı, bahçesi

Kokusu başkadır benim köyümün

Unutturur adama gamı, kederi

Havası başkadır benim köyümün

XXX

Akşam olur herkes döner evine

Can kurban inan ki benim köyüme

Gülabi’nin torunları derler bizlere

Özü başkadır benim köyümün

XXX

Yeşil yeşil meşeleri var dağında

Meyve ağaçları çiçek açar bağında

Her çeşit otlar yeşerir toprağında

Yeşili başkadır benim köyümün

XXX

Köyümün kenarından akar çayı

Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı

Unuttum sanma orda olmayı

Dostluğu başkadır benim köyümün

XXX

Yaz gelince çıkarlar yaylaya

Gurbetçiler hasretle döner sılaya

Benden selam olsun Aziz Ağa’ya

Sevgisi başkadır benim köyümün

İbrahim SEVİNDİK

Bakmadan Geçme