OLUMSUZLUKLARI GİDEREBİLMEK GERÇEKÇİ ÖNLEMLERLE MÜMKÜN
Ülkemizde yaşanan sayısız olumsuzluklar var ve bu olumsuzluklar, gerçekçi önlemler alınmadığından giderilemiyor.Sahip olduğumuz elverişli tarım ve hayvancılık potansiyeline rağmen günümüzde bir çok tarım ürünü ile canlı hayvanla Kırmızı Et'i başka ülkeler
Ülkemizde yaşanan sayısız olumsuzluklar var ve bu olumsuzluklar, gerçekçi önlemler alınmadığından giderilemiyor. Sahip olduğumuz elverişli tarım ve hayvancılık potansiyeline rağmen günümüzde bir çok tarım ürünü ile canlı hayvanla Kırmızı Et’i başka ülkelerden ithal etmek mecburiyetinde kalmamız, her iki sektörü geliştirmek adına yapılan desteklerle verildiği belirtilen teşvikler bir işe yaramamış demektir.
Tarım ve hayvancılıktaki elverişli potansiyelimizin yanı sıra diğer zenginliklerimize de sahip çıkamıyoruz ve ilimizin Şirvan ilçesinden çıkarılan bakır madenlerinin işlenmek üzere Çin’e gönderilmesi bu görüşü teyit etmektedir. Başka zenginliklerimiz için de aynı durum söz konusudur. Önemli olumsuzluklardan biri de, daha çok istihdam sağlanmasına yönelik alındığı belirtilen önlemlerin (kullandırılan teşvikler ve sağlanan destekler..) arzulanan sonuçları vermemesidir. Sürekli olarak iş adamlarına daha çık istihdam sağlamaları yönünde yapılan çağrılar kulak bulmuyor, çünkü böyle bir imkana kavuşturulmuş değillerdir. Daha çok üretseler bile rekabet gücüne sahip kılınmadıkları için umduklarını bulamayacaklarını biliyorlar. Teşviklerle yeni iş yerlerinin açılmasına gayret edilirken, mevcut iş yerlerinin ayakta durmalarına yönelik tedbirler düşünülmüyor. Bir diğer önemli olumsuzluk; her alandaki savurganlıklardır. Büyük paralara mal olan hizmetlerin kısa zamanda yeniden ele alınması gereken duruma girmeleri, ekonomimize tahminlerin üstünde büyük zararlar vermektedir. “Balık baştan kokar” sözünün dile getirdiği gerçekte olduğu gibi biz vatandaşlar da savurganlıklar içindeyiz. İlacı, Ekmeği savuruyoruz ve petrol ürünlerinin büyük bölümünün başka ülkelerden ithal edildiğini bildiğimiz halde, resmi araba saltanatında olduğu gibi kullandığımız petrol ürünlerini bilinçsizce savuruyoruz.
Milyonlarca insanımızın gücü atıl durumdadır ve bu gücü ekonomiye kazandırmak için ciddi önlemler alınmadığından, işsizliği aşağılara çekemiyoruz. İşte bu olumsuzluklar sonucu ülkemizde huzursuzluğun ve refahsızlığın boyutları büyümüştür. Milli gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve bu adaletsizliğin en önemli halkası olan ücret dengesizliğini de önemseyen yok. İnsanca yaşam hakkının sadece kendilerine ait olduğu zihniyeti ile hareket edenler, gereğince yansıtılmayan tepkiler sayesinde bu zihniyetlerini sürdürmede sakınca görmüyorlar. Sonuç; milyonlarca işsiz, milyonlarca dar gelirli, ihracatının çok fazlasını dışarıdan ithal eden bir ülke, diz boyu refahsızlık… Liramızın yabancı paralar karşısında can çekişir duruma düşmüş olmasının gerçek nedenlerini halen görmezlikten gelenler, ekonomide önemli bir sıkıntı olmadığını iddia ediyorlar. Yüce Rabbimizin mübarek Ramazan ayı hatırına bizleri bu olumsuzluktan kurtarma hidayetine eriştirmesini niyaz ediyorum.
Bakmadan Geçme





