• Haberler
  • Genel
  • ORTADOĞU'YU, YİNE YOĞUN BİR GÜNDEM BEKLİYOR!..

ORTADOĞU'YU, YİNE YOĞUN BİR GÜNDEM BEKLİYOR!..

2018 yılında da Ortadoğu'yu yoğun bir gündemin beklediğini söylemek için, keramet sahibi olmak gerekmez.Bölge üzerinde tezgahlanan senaryolardan vazgeçmek istemeyen emperyal güçler, istediklerini elde etmek için her tür melaneti devreye sokmaya devam edec

2018 yılında da Ortadoğu’yu yoğun bir gündemin beklediğini söylemek için, keramet sahibi olmak gerekmez.  Bölge üzerinde tezgahlanan senaryolardan vazgeçmek istemeyen emperyal güçler, istediklerini elde etmek için her tür melaneti devreye sokmaya devam edeceklerdir ve zaman-zaman birbirlerine karşıymış gibi görünen bu güçlerin,  çıkarları doğrultusunda uzlaşabilecekleri de muhakkaktır. Suriye’de yaşanan gelişmelerde birbirlerine ters düşenlerin başka konularda beraber hareket  etmeleri, bu tespiti doğrulamaktadır.

ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak açıklamasına yönelik tepkiler, Birleşmiş Milletler Genel  Kurulundaki oylamada da onaylanarak bu emperyal ülkeye unutulmayacak bir ders verildi. ABD’nin böyle bir hezimeti hazmetmeyeceği için Ortadoğu’yu daha da karıştırmak isteyeceği muhakkaktır. ABD’nin BM Genel Kurulunda 128 ülkeden tokat yemesinin sağlanması başarısında en büyük pay ülkemize aittir ve bu nedenle  yılların müttefiki diye ifade edilen ülkeyle olan ilişkilerimizi, daha da zayıflatmıştır,

İsrail ve ABD’nin, bölgede hayata geçirmeyi hedefledikleri “Büyük Ortadoğu Projesi’nden vazgeçmeyi düşünmeleri ihtimali yoktur ve bu nedenle yeni süreçte devreye sokma olasılığı bulunan senaryoların ne olacağı hususunda bölge coğrafyasında yer alan Müslüman ülkelerin kafa yorarak gereken önlemlerin muhasebesini yapmaları, kaçınılmazlık arz etmektedir.

Daha önceleri dünya siyasetini izlediği politikalar ekseninde şekillendiren ABD’nin, BM Genel Kurulunda uğradığı hezimete sebebiyet verenlere zarar vermek için elinden geleni yapacağı da muhakkaktır. Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıdığını açıkladıktan sonra gösterilen yoğun tepkiler üzerine BM Genel Kurulunda yer alan ülkelere verdiği yardımları keseceği tahdidinde bulunan ABD’nin bu tehdidi yerine getirmeye başlaması, bundan böyle de benzer kararlar uygulayacağının bir göstergesidir. Çizilen karizmanın verdiği öfkeyle hareket eden ABD, yalnızlaştığı gerçeğini dikkate alarak bazı önlemler alması da söz konusudur ve bu önlemler içinde en önemlisi bölgemizdeki diğer emperyal güçlerle uzlaşmaya çalışmak olacaktır sanırım.

Uzun yıllardan beri ABD’nin gerçek bir dost ve müttefik olmadığı görüşünü paylaşan hemşerilerim, son zamanlarda bu ülkenin ülkemize yönelik sergilediği haksız tasarruflara duydukları büyük tepki içinde; “Artık, bu konuda kesin bir tavır takınılması gerekir…” demektedirler ve bu görüşlerine katıldığımı vurgulamak isterim.

AA

Bakmadan Geçme