ÖRTÜŞEN GÖRÜŞLER VE ABD'YE GÜVENSİZLİK…

Suriye için hedeflenen siyasi çözüm konusunda örtüşen görüşlerden söz edilmesi, önemli beklentiden olumlu sonuç alınması ümitlerini yeşerttiğinden, bundan sonraki sürecin neyi göstereceği meraka bekleniyor ve  çok yönlü değerlendirmeler yapılıyor kamu oyunda… Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’la ABD Başkanı Trump arasında gerçekleştirildiği belirtilen telefon görüşmesiyle ilgili açıklamalar yapan Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Erdoğan’ın Trump’a Soçi’deki zirveyle ilgili bilgi aktardığını ve zirvede ifade ettiği gibi YPG’nin ilerde düzenlenmesi planlanan Suriye Ulusal Kongresinde yer almaması gerektiğini çok net bir şekilde ilettiği” ne vurgu yaparken, YPG’ye gönderilmekte olan silahlar konusunda da Trump’un Erdoğan’a “Bundan böyle YPG’ye silah verilmemesi için talimat verdiği”nin de altın çizmiş ve; “Suriye’ye sorununun siyasi çözümüyle ilgili konularda Rusya ile ABD’nin görüşü örtüşüyor. Bizim de Amerika ile görüşlerimiz örtüşüyor..Tabii ki örtüşmeyen konular da var…” dediğini medyadan izleyen bazı hemşerilerim; “Süper güçlerin, Suriye’ye üretilmek istendiği ifade edilen konularda aynı görüşü paylaşır olmaları, oldukça düşündürücü ve ders çıkarılması gereken bir durumdur. Esad yönetimini bir an önce yerle bir etme hedefini güden ABD’nin, bu hedefini engelleyen Rusya ile aynı görüş içine girmişse, bunu başka türlü yorumlamak mümkün değildir. ABD Başkanının bundan böyle YPG’ye silah verilmeyeceğini ve daha önce verilmiş olmasının yanlış olduğunu ifade eden sözlerine gelince, inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Çünkü, aylardır bu konuda duyulan rahatsızlık sayısız kereler ABD’nin yeni yönetimine de iletildiği halde bu talebimize kulaklar hep tıkalı kaldı. Soçi’deki üçlü zirveden önce Putin’in Trump ile yaptığı duyurulan telefon görüşmesinde iki ülkenin nasıl bir durum değerlendirmesi yaptıkları noktasında tatmin edici bir açıklama yapılmamış olsa da, bir şekilde mutabık kaldıkları muhakkaktır. Şayet bir mutabakata varmasaydılar görüşlerinin örtüşmesi söz konusu olmazdı… Trump’un bundan böyle YPG’ye silah verilmeyeceğini ifade ettiği açıklamasına gelince, bu görüşte bir samimiyet olmadığını düşünmeden edemiyoruz. Uzun zamandan beri müttefik olarak ülkemize yamukluk yapan ABD, YPG’ye zaten yeterince ağır silah göndermişti ve bu tutumuna tepki gösterildiğinde, DEAŞ’la sürdürülen mücadele tamamlandığında kendilerine verilen silahlar geri alınacak deniliyordu. Trump’un, YPG’ye verilen silahların geri alınacağına yönelik herhangi bir ifade kullanmamasını, yine samimi olmadıklarının bir göstergesi olarak görmemek mümkün değil!..” diye vurgulamaktalar görüşlerini… Yani ABD’ye duyulan güvensizlikte, bir değişiklik yok halkımızda…

Suriye’deki Esad yönetimine son vermek isteyenlerin, bu hedeflerini bertaraf edenlerle şimdi aynı görüş içine girmiş olmaları, hemşerilerimin de vurguladıkları gibi gerçekten düşündürücü ve ders çıkarılması gereken bir durumdur ebet… Bu arada, çok önceden Suriye için siyasi çözüm seslendirmelerine değinirken, böyle bir çözümün ancak ABD ve Rusya’nın öngörecekleri mutabakatla sağlanabileceğini dile getirdiğimi ve “

örtüşen  görüşler”in

bu naçizane seslendirmemi teyit ettiğini belirtmek isterim ayrıca…