• Haberler
  • Genel
  • Prof.Dr.Süleyman Çelik: Ormanlarımız ve Çocuklarımız

Prof.Dr.Süleyman Çelik: Ormanlarımız ve Çocuklarımız

Orman köylüsü çocuğu olan bir arkadaşım anlatmıştı: 'İlkokul öğrencisiyim.Komşumuzun oğlu ile oynuyorduk.

Orman köylüsü çocuğu olan bir arkadaşım anlatmıştı: “İlkokul öğrencisiyim. Komşumuzun oğlu ile oynuyorduk. Analarımız, ‘bugün oynadığınız yeter. Şimdi ormana gidip biraz çalı çırpı toplayıp getirin’ dediler. Eşeklerimizi alıp ormana gittik. Ağaçlardan dökülmüş kuru dalları topladık. Eşeklerimize yükledik. Dönerken önümüze orman korucusu çıktı”:

-Vayyy! Demek ormanları kesen sizmişsiniz. İşte yakaladım. Şimdi sizi jandarmaya götürüyüm de görün gününüzü…

Biz, “amca ağaç kesmedik. Görüyorsun, baltamız falan da yok. Sadece dökülmüş kuru dalları topladık. İstersen onları da bırakalım, dedik. Ama adam oralı değil. Elindeki sopayı sallayarak bizi tehdide devam ediyor. Soğuk kış günü. Hem üşüyor hem de korkuyoruz. Başladık ağlamaya. Sonunda adam, ‘bu kadar korkutma yeter’ demiş olacak ki bizi bıraktı ve evlerimize döndük. Ama o gün yaşadıklarımı hiç unutmuyorum” demişti.

Devlet

o zaman yalnız ormanları korumuyor,

halkı da koruyor

ve

kolluyor

du. Nitekim bu yoksul köylü çocuğunun

parasız yatılı

okullarda okuyarak

doktor

olmasını sağlamıştı….

Şimdi

ise

yandaş

ya da yandaşlarla ortak yabancı şirketlerin

para

kazanması için devlet, yurdun her yerinde ormanları, hatta “ölümsüzlük ağacı” denilen ve kutsal kabul edilen asırlık

zeytin

ağaçlarının bile kesilmesine;

zümrüt yeşili

ormanlarla kaplı güzelim

dağlarımızın kelleşmesi

ne izin veriyor.

Buna karşın halkımız yurduna, ormanına sahip çıkıyor; iş makinelerinin önüne yatarak katliamı engellemeye çalışıyor.

Eskiden orman korucuları ile birlikte olan jandarma da artık doğal kaynaklarımızı yağmalayanların yanında yer alıyor!..

Devletin artık halkı koruyup kolladığı da yok.

Deprem

de evleri yıkılan

halk,

2 yıldır

konteynerlerde

, hatta çadırlarda yaşıyor, yoksullar

çöp bidonları

ndan beslenmeye çalışıyor, derme çatma kulübelerde yaşayan

çocuklar yanarak ölüyor

.

Parasız yatılı

okullar ise tümden kapatıldı.

Şimdi yoksul ailelerin, çocuklarını

tarikat

ya da

cemaat

lere teslim etmekten başka seçenekleri yok. Oralarda çocukların neler yaşadıklarını da medyadan öğreniyoruz!..

Bakmadan Geçme