- Haberler
- PUTİN'LE GÖRÜŞECEK OLAN ERDOĞAN, NEDEN ESAD İLE DE GÖRÜŞMÜYOR!
PUTİN'LE GÖRÜŞECEK OLAN ERDOĞAN, NEDEN ESAD İLE DE GÖRÜŞMÜYOR!
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova'da görüşecek.Görüşme öncesinde İdlib'te, Türk askerlerine karşı operasyonların tırmandırılması elbette tesadüfi değildir.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova’da görüşecek. Görüşme öncesinde İdlib’te, Türk askerlerine karşı operasyonların tırmandırılması elbette tesadüfi değildir. Belli ki Putin, elini güçlendirmek, daha açık bir ifadeyle Erdoğan’a birliklerimize verilebilecek zararları kanıtlamak istiyor. Yani, üstü kapalı bir nevi tehdit!
Bu arada yine Erdoğan ve Putin'in yapacağı İdlib görüşmesi öncesi Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan manidar bir paylaşım yapıldı. Ruslar Osmanlı-Rus savaşının ardından imzalanan Ayastefanos anlaşmasını anımsattılar.
Bakanlık paylaşımında, 3 Mart 1878'de imzalanan anlaşmanın tarihini Bulgaristan'ın Ulusal Kurtuluş Günü olarak milli bayram ilân ettiğini hatırlattı.
Bu anlaşmayla birlikte, Bulgaristan bağımsızlığını kazanmış ve Rusya Balkanlar'da hakim güç hâline gelmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Putin ile yapacağı görüşmeyle ilgili sorulara cevap olarak “Her şeye açığız. Beklentimiz ateşkesin sağlanması” ifadesini kullanmaktadır. Bu arada, muhalefet partileri, Erdoğan’ın Moskova’ya gidecek olmasını bir taviz olarak yorumlayarak
“Putin’in ayağına gidilmemeliydi”
demektedirler.
Bilindiği gibi ABD, AB ve NATO Ortadoğu batağında Türkiye’yi yalnız bırakmıştır. ABD Patriot vermezken, NATO “Türkiye sınırlarına karşı bir saldırı yok” diyerek işin içinden çıkmaktadır. AB ülkeleri ise sığınmacılara sınır kapılarını açmış olmamızdan dolayı oldukça öfkeliler.
Bilinmesi, söylenmesi gereken gerçekler vardır. Silahlı Kuvvetlerimizin Beşar Esad yönetimine çok ağır kayıplar verdiklerini Milli savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalardan öğreniyoruz. Açıklamalara göre, Esad unsurlarına verdiğimiz kayıp binlerle ifade edilmektedir. Yani, biz onlardan bu kadar asker öldürdüysek, elbette onların da
ELLERİ ARMUT TOPLAMIYOR
olacak. Bu durumun adını doğru koymak gerekir. Ne isim verirseniz veriniz, bugün Suriye’de yaşanan gerçek bir savaş halidir.
Biz, elbette bir tek MEHMETÇİĞİMİZİN CANINI Esad’ın bütün askerlerine
değiştirmeyiz.
Ancak, kabul etmemiz gerekir ki, Türkiye’de yaşanan dram, Suriye’de de kat be kat yaşanmaktadır. Orada da anaların yürekleri yanmaktadır. Savaş, bunun için istenmeyen en son çaredir. Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN buyurduğu gibi,
“Vatan müdafaası için olmadıkça, SAVAŞ, CİNAYETTİR.”
Edindiğimiz bilgilere göre Beşar Esad yönetimi Türkiye ile görüşmeye hazır olduklarını açıklamış bulunmakta. Beşar Esad adına konuşan Suriye Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Dr. Bessam Abu Abdullah’ın Ankara’ya iki teklif sunduğu belirtiliyor. Bessam Abdullah, İdlib’de Türk Ordusu'na karşı değil, teröre karşı savaştıklarını söyleyerek ‘Astana Süreci işletilmeli, iki ülke doğrudan görüşmeli’ demekte.
Ankara'ya “
Terörü bitirelim, Suriyelilerin geri dönüşünü sağlayalım.
İdlib’i çözelim, PKK/PYD’ye karşı birlikte mücadele edelim.”
Teklifi, gerçekte hem Türkiye hem Suriye açısından çok önemli teklifler. Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirdiği halde Esad'ın görüşmeye hazır olduğunu söyleyen Abdullah’ın açıklamalarının bir bölümü şu şekilde:
İdlib’de teröre karşı operasyonlar başlamadan önce, müttefikimiz Rusya ile birlikte üç insani yardım koridoru açtık fakat teröristler Suriye Hükümeti'nin kontrolündeki bu yerleri engellemeye çalıştılar, saldırılar yaptılar. Biz de insanlarımızı bu terör örgütlerinin eline bırakamazdık. Bu örgütler İdlib’i kontrol ediyor. Biz İdlib’de kesinlikle Türk Ordusu'na karşı savaşmıyoruz, bu terör örgütlerine karşı savaşıyoruz. Bu terör örgütleri sadece Suriye’ye değil Türkiye’ye de karşı ve onlar ne yazık ki kötü enstrümanlar.
Türk kamuoyu şunu sormalı durum neden ve nasıl bu hale geldi? Suriye’nin egemenliğini toprak bütünlüğünü ihlal eden durumlar var. Türk Hükümeti kendi sınırlarını kontrol etmeli, Suriye Ordusu'nun topraklarını değil. Dolayısıyla bu savaşı bitirmeden mülteci sorunu çözülmez. AK Parti Hükümeti radikallere verdiği desteği durdurmalı ve bu sorunun nasıl çözüleceğini düşünmeli. Suriye Hükümeti'ni tanımadığını söylüyor ama İstanbul’da Suriye Hükümeti'nin görevlendirdiği bir konsolosluğu var.
Biz Türkiye’ye, Türk halkına karşı değiliz, AK Parti’nin İdlib politikasına karşıyız. Başkan Esad eğer Suriye’nin milli çıkarları söz konusu ise görüşmeye hazır, bu konuda pozitif yaklaşıyor.”
Son söz olarak diyoruz ki, Putin’le görüşen Sayın Erdoğan, BARIŞ İÇİN DE OLSA TAKINTISINDAN VAZGEÇMELİ VE ESKİ KANKASI ESAD’LA GÖRÜŞMEYİ KABUL ETMELİDİR.
TAŞLAMALAR
ERDOĞAN, PUTİN İLE
GÖRÜŞECEKTİR MADEM
ESAD’LA DA GÖRÜŞSÜN
GEREKLİ OLAN BU HEM
DİKTATÖRMÜŞ, ZALİMMİŞ
ESAD BİZE NE BUNDAN
KENDİ HALKI ÇEKİYOR
VARSA ŞAYET ZULMÜNDEN
DEMOKRASİ YOK İMİŞ
SURİYE’DE BİZE NE
DEMOKRASİ VAR MIDIR
GERÇEKTEN TÜRKİYE’DE
KOMŞUYA DEĞİL ÖNCE
KENDİMİZE BAKALIM
BU ÜLKEDE ADALET
VAR MI SORGULAYALIM
Bakmadan Geçme





