Ramazan Köşesi: Hazırlayan Ahmed Arıtürk

Türkiye'de, hatta tüm Ortadoğu'da İslâmi kültürün en yaygın olduğu Şehrimizin Ra-mazan ayı ile ilgili bir hayli etkinlikleri vardı.Meselâ sahura yakın (TABOR) çalınırdı.

Türkiye'de, hatta tüm Ortadoğu'da İslâmi kültürün en yaygın olduğu Şehrimizin Ra-mazan ayı ile ilgili bir hayli etkinlikleri vardı. Meselâ sahura yakın (TABOR) çalınırdı. Güzel sesli müezzinler,

MİNARELERDEN SİİRTÇE KASİDELER OKUR SALAVAT-I ŞERİFELER GETİRİRLERDİ.

Maalesef, bazı dar kafalıların YASAKLAMALARI sonucu, çocukluk yıllarımızda yaşadığımız bu etkinlikler, şimdi bir nostalji olarak, o yılları hatırlayan biz yaştakilerin zihinlerinde kaldı. Geçmiş yıllarda, teravih namazını müteakip söylenen Siirt'e has öyle güzel deyişler vardı ki, halâ zihinlerimize kazılmış gibi türü taze duruyor.

İşte, teravih namazı kılınırken söylenen Siirtlilere has mânilerden bir demet:

YA HENNEN, YA MENNEN,

YEZEL CUDİ VEL İHSEN

SEBBİT KALİBNE EL İMEN,

NIRCİ AFVIK VEL ĞUFRAN

YE MUEYYED, YE MUBECCED

İŞFELENE FİL MİZEN

MARHABA, MARHABA

ŞAHAR RAMAZAN MARHABA

MARHABA, MARHABA

ŞAHAR ISYAM MARHABA

EVVEL HU, AHİR HU,

ZAHIR HU, BATIN HU

KUL YE HU YE HU, YE MEN HU

HAK LEİLEHE İLLEHU

SALLALA VESELLEM

ELE NUR İNNEBİ

AHMEDEL MUSTAFA

SEYYİDİL MURSELİN

HAK LEİLEHE İLLALLAH

MUHAMMED RASULULLAH

VE İLEHUN VEHİDUN

EHEDÜN SAMADA

VE HEYYUN KAYYIMUN DEİMUN EBEDE

Bir farkla ki, dördüncü ve beşinci mısralardaki “MERHABA” kelimesinin yerine, genelde Ramazanın onbeşinden sonra “ELVİDEH” kelimesi kullanılırdı. Yani, ilk onbeş gün “MERHABA” faslı ile karşılanan Ramazan-ı Şerif, son onbeş gü-nünde ise “ELVEDA” denilerek uğurlanırdı.

RAMAZAN FIKRASI:NIRCIL INEP U RUMMAN

Bir Ramazan ayında kızının evine misafir giden Anneannesine Ahmet Arıtürk takı-larak ve Teravih namazının ara fasıllarında söylenen mânilerin kelimelerini değiştirerek şaka yollu şöyle söylemiş:

YE HENNEN, YA MENNEN, YEZEL CUDİ VEL İHSEN

SEBBİT KELİBNE EL GIZVEN, NIRCİL INEP U RUMMAN

MARHABA, MARHABA Fİ MEYME MARHABA

Hayli yaşlı olan Anneannesi de torununun söylediğinin Ramazan manileri oldu-ğuna hükmederek ve değiştirilerek söylendiğini fark etmediği için “AMİN, AMİN” diyormuş. Bunun üzerine diğer ev halkı kahkahalarla gülmüşler ve büyük anneye söylenenleri bu defa duyacağı bir şekilde anlatmışlar. Tabii, o da gülmüş ve toru-nuna

“ARA EFÊ=BAŞINA AFET”

diyerek sözde bozuk çalmış.

Ahmet Arıtürk değiştirdiği nakaratlarda

“İMEN”

yerine

“GIZVEN”, “AFVIK”

yerine

“INEP”, “ĞUFRAN”

yerine

“RUMMAN”

kelimelerini kullanmış.

“MERHABA ŞAHAR RAMAZAN MERHABA”

yerine ise

“MERHABA, MERHABA NİNECİĞİM MERHABA”

demiş…

Asıl anlamı

“ALLAH'IM KALBİMİZİ İMAN ÜZERİNE SABİT KIL, SENİN AFFINI VE ĞUFRANINI DİLİYORUZ”

olan nakarat, kelime oyunlarıyla değiştirilince:

“EY ALLAH'IM KALBİMİZİ GIZVEN ÜZERİNE SABİT KIL, SENDEN ÜZÜM VE NAR DİLİYORUZ”

anlamı çıkıyormuş.

“Gızven”

Menengiç'in Siirtçe karşılığıdır.

Inep,

yaş üzüm, rumman ise nar meyvesidir. “Ramazan” kelimesi yerine konulan

“MEYME”

de,

“büyükanne”

demektir…

RAMAZAN MANİSİ

ORUÇ, ATEŞE KALKAN

MÜ'MİNİ KORUR NÂRDAN

HER GECESİ KADİR'DİR,

YALVAR VE DİLE HAK'TAN

HADİS-İ ŞERİF MEALİ ALİSİ

KİM BİR ORUÇLUYA İFTAR ETTİRİRSE, KENDİSİNE ONUN SEVABI KADAR SEVAP YAZILIR. ÜSTELİK BU SEBEPLE ORUÇLUNUN SEVABINDAN HİÇBİR EKSİLME OLMAZ. (TİRMİZİ, SAVM 82, (807); İBNU MACE, SIYAM 45, (1746))

BUGÜN SİİRT İÇİN

İFTAR SAATİ: 18:16 İMSAK SAATİ: 0511

Bakmadan Geçme