- Haberler
- RANTÇI ZİHNİYET!!!
RANTÇI ZİHNİYET!!!
Biz demiyoruz, devletin resmi bir kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) diyor.2019 yılının Şubat, Mart ve Nisan aylarını kapsayan Mart döneminde, 2018 yılının aynı dönemine göre işsizlik 4.
Biz demiyoruz, devletin resmi bir kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) diyor. 2019 yılının Şubat, Mart ve Nisan aylarını kapsayan Mart döneminde, 2018 yılının aynı dönemine göre işsizlik 4.0 puan artışla yüzde 14.1 düzeyine yükselmiş bulunmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ( TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 334 bin kişi artarak 4 milyon 544 bin kişiye ulaşmıştır.
Özellikle genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik 7.5 puanlık artış ile yüzde 25.2’ye,15-64 yaş grubunda 4.0 puanlık artış ile yüzde 14.3’e yükselmiş bulunmaktadır.
İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 704 bin kişi azalarak 27 milyon 795 bin kişiye, istihdam 1.7 puanlık azalış ile yüzde 45.4’e gerilemiştir.
TÜİK’in konuyla ilgili rakamlarını sunarak kafa karıştırmağa gerek yok. Bu rakamların anlamı şudur. 2019 yılının ilk 4 ayında, işsizlik tavan yapmış ve 2018 yılının ilk 4 ayına göre tam 4 puan artmıştır. Bu tablonun anlamı şudur. Türkiye’de yoksulluk ve sefalet artmış, ekonomi dibe vurmuştur. İşsizler ordusuna 1,5 milyona yakın yeni vatandaşımız katılmıştır. Hala Türkiye’de ekonominin çok iyi olduğu tezini savunanların bu duruma dikkatle bakmaları ve sorumlularının kimler olduğunu iyi teşhis etmeleri gerekmez mi. Bir ülke, üretimden, istihdamdan, sanayiden vazgeçerek bütün ekonomik varlığını ithalata, geri dönüşü olmayan betonlaşmaya harcarsa bunun sonucu olarak ortaya çıkacak tablo elbette bu olacaktır.
Bir zamanlar tarımda ve hayvancılıkta kendi kendisine yeterli 7 ülkeden biri durumunda olan Türkiye et ve saman bile ithal edecek duruma düşürülmüşse, bunun sebeplerinin iyi irdelenmesi gerekmez mi! Yeterli desteği görmedikleri için zarar ettirilen bu yüzden de sabanı ve hayvancılığı terk etmek durumuna düşürülen çiftçiler işsizler sınıfına dahil olurken, onların işlerini devam ettirecek çocukları da, (bu işte ekmek kalmadı) diyerek iş aramak durumuna düşürülürlerse elbette olacağı budur.
Fabrikalar kurmak, iş sahaları açmak yerine hiç ihtiyaç yokken, 30-40 milyar Euro’ya mal olduğu söylenen İstanbul Havalimanını yaparak ve benzeri lüzumsuz tesisler kurarak parayı toprağa gömerseniz, elbette işsizliğin artmasına yol açmış olursunuz.
İstanbul havalimanı yapıldı da ne oldu. ATATÜRK havalimanının suyu mu çıkmıştı. Yeni havalimanının ihtiyaçtan dolayı değil de, birilerine iki yönlü rant sağlamak amacıyla plânlandığı söylentilerinde gerçek payı var mı, yok mu! İki yönlü rant nasıl olur sorusunun cevabını verelim. Bir taraftan İstanbul Havalimanının emsallerine göre 2-3 kat yüksek fiyatlara mal olduğu söylenirken, Atatürk Havalimanının değerlenen arsaları da birilerine peşkeş çekilecekmiş!
Sormadan edemiyoruz. Türkiye’yi bu durumlara düşüren gerçekten RANTÇI ZİHNİYET Mİ!!!
TAŞLAMALAR
MÜSLÜMAN ÜLKELERDE
DEMOKRASİ NEDEN YOK
(GÂVUR) DEDİKLERİMİZ
BİZDEN ÇOK DEMOKRAT BAK
DEMOKRASİ UYUŞMAZ
DENİR İSLAMİYETLE
DİNİMİZE BÜHTANDIR
BU SÖYLENEN ELBETTE
DEMOKRAT ZİHNİYETE
SAHİP OLMAYANLAR BİL
ONLAR GERÇEK ANLAMDA
MÜSLÜMAN DEĞİLLERDİR
DEMOKRASİNİN ÖZÜ
ADALETTİR ADALET
DEMOKRASİ YOK DEMEK
ADALET YOKSA ŞÂYET
Bakmadan Geçme





