'RIZA SARRAF ÇIKIP SAÇMALARSA!'

27 Kasım 2017 tarihi Rıza Sarraf davası açısından kritik bir gündür.İtirafçı olduğuna artık kesin gözle bakılan Sarraf'ın nerede tutulduğu hala bilinmiyor.

27 Kasım 2017 tarihi Rıza Sarraf davası açısından kritik bir gündür. İtirafçı olduğuna artık kesin gözle bakılan Sarraf’ın nerede tutulduğu hala bilinmiyor. Kimilerine göre, estetik ameliyatla yüzü bile değiştirilmiş olabilir. Rıza Sarraf itirafçı olduysa, sanık olmaktan çıkarılıp, tanık sıfatını da alabilirmiş. ABD’nin yasaları buna uygunmuş. ABD, kendi menfaatleri lehine ifade verecek sanığı, bir çırpıda tanık yapıyormuş!

ABD’nin bir de jürili duruşmaları var. Son savunmalar jürili oturumda yapılır. Sarraf için jürili savunmanın 27 Kasım günü yapılacağı söylenmişti. Ama jüri kurulamadı. Yine ABD yasalarına göre bir sanık

yargı süreci öncesi hapiste yatmışsa, hükümetle işbirliği yapar ve suçunu kabul ederse alacağı ceza bunun yerine sayılabilir. Şiddet içermeyen beyaz yaka davalarında hükümetle işbirliği yapanların hapis cezası almama şansları da var.

Yine iddialara göre itirafçı olmayı kabul eden Sarraf, lüks bir otelde CİA veya FBI ajanların gözetiminde kalmakta. ABD’de bir de tanık koruma yasası var. İtirafçı olan kişinin korunması için estetik ameliyatla yüzü değiştirilmekte ve kendisine yeni kimlik verilmektedir.

Rıza Sararf itirafçı olduysa, bundan Türkiye’de ikamet eden en az 50 kişinin etkileneceği, bu şahısların ABD’ye gitmeleri durumunda tutuklanabilecekleri belirtilirken, yine bu itiraflar sonucu Türkiye Halk Bankasına çok ağır parasal cezalar gelebileceği de konuşuluyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın sözleriyse gayet dikkat çekici!

Rıza Sarraf davasının bir proje olduğunu söyleyen Yazıcı;

''bugün Zarrab çıkıp saçmalarsa diyelim kıyamet mi kopacak. Bir baskı altında olduğu kesin. Bunun hiçbir hukuki bağlayıcılığı yok!''

Rıza Sarraf’ın baskı altında olduğu vurgulayan Bakan, bu yüzden vereceği ifadelerin hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmadığını söylüyor.

Rıza Sarraf davası için şimdi de gözler 4 Aralık 2017 günü gerçekleşmesi beklenen jürili duruşmada…

“ONUN PAZARLIĞINI, ANNEMLE YAPACAKSIN!”

Geçmiş yıllarda, Siirtli dul bir kadıncağız, eşi vefat ettikten sonra, evinin bir bölümünü dükkân olarak açmış çorap, mendil, iç çamaşır gibi ıvır-zıvır şeyler satarak ailesine bakmanın uğraşını veriyormuş. Dul kadının, gerçekten çok güzel ve alımlı bir de kızı varmış. Kadıncağız, ev işlerini yaparken, dükkânın işlerini kızına bırakıyormuş.

Kızı gören ve gönlünü kaptıran bir genç, kızın annesi yokken dükkâna gider, sözde alışveriş yapmak için eşyalara bakar, fiyatları sorar, her çıkışında ya bir mendil alırmış, ya bir çorap! Onları da eve götürmez, arkadaşlarına hediye edermiş…

Bir gün, bir hafta, bir ay bu hep böyle devam etmiş. Genç, her gün kızın annesi  yokken dükkâna gider, eşyaların fiyatlarını sorar, pazarlık yapar, sonunda yine ya bir mendil, ya bir çorap alıp çıkarmış. Zaten amacı görmek, konuşmak, cesaret bulsa kıza açılmak, ne kadar çok sevdiğini söylemekmiş. Yani, alışveriş işin bahanesiymiş!

Kız, gencin kendisine tutulduğunu anlamış. İşin gerçeği, o da gençten hoşlanmağa başlamış. Sonunda bir gün dayanamamış, bir türlü açılamak cesaretini gösteremeyen genci konuşturmaya karar vermiş ve sormuş:

-Sen bu kadar çorabı mendili alıp ne yapıyorsun? Başka bir şey aldığın da yok! demiş.

Genç, içini çekerek cevap vermiş:

-Valla, esasına bakarsan, benim almak istediğim başka bir şey var ama, ona da gücüm yetmiyor! Çok pahalı bir şey!

Kız cevap vermiş:

-Dükkânımızda, öyle alınamayacak kadar pahalı bir şey yok!

Genç söylenmiş:

-Var, hem de çoook, çok pahalı!

Kız, anlamazlıktan gelerek, yine sormuş:

-Neymiş o çook, çok pahalı olan?

Genç, bütün cesaretini toplayarak cevap vermiş:

-Sen!!!

Ve derin bir nefes almış:

-Ohhhh be!!! Nihayet söyleyebildim!

demiş.

Kız gülümseyerek cevap vermiş:

-Onun pazarlığını, Annemle yapacaksın!

Bakmadan Geçme