SALİH MÜSLİM OLAYI!

Son birkaç gündür Türkiye'de en çok konuşulan konuların başında PYD'nin eski Lideri Salih Müslim'in Çekya'da yakalanıp, çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılması olayı gelmektedir.Hemen anımsatalım, bugün kırmızı bültenle aradığımız ve başına 4 m

Son birkaç gündür Türkiye’de en çok konuşulan konuların başında PYD’nin eski Lideri Salih Müslim’in Çekya’da yakalanıp, çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılması olayı gelmektedir. Hemen anımsatalım, bugün kırmızı bültenle aradığımız ve başına 4 milyon lira ödül koyduğumuz bu Salih Müslim var ya, 2015 yılının Haziran ayında Türkiye’ye gelmiş ve altına kırmızı halı sererek devlet töreniyle karşılamıştı.

İşte bu Salih Müslim hafta içinde  Çekya’nın başkenti Prag’da yakalandı ve “Kırmızı Bülten”le aranmakta olmasına karşılık, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.

İçişleri Bakanlığı'nın terör suçlarından arananların yer aldığı kırmızı listede adı geçen Salih Müslim, Türkiye’nin ısrarlı taleplerine karşılık serbest bırakılırken, bunun ne anlama geldiğini düşünmekte yarar var.

Bizimkiler, Salih Müslim’in yakalanmasını önce diplomasinin zaferi olarak yorumladılar. Ama bir de baktılar ki, serbest bırakılmış, diplomatik zafer, hezimete dönüşmüş.

Hatırlanacağı gibi, 17 Şubat 2016 tarihinde Ankara'daki Merasim Sokak'ta askeri bir grubu ve ailelerini taşıyan bir minibüse uzaktan kurulan tuzaklı bomba saldırısında 29 kişi yaşamını yitirmiş, 61 kişi de yaralanmıştı. İşte bu saldırının planlayıcıları arasında Salih Müslim'in  de bulunduğuna dair istihbarat raporları bulunmaktadır.

Müslim, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına istinaden, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “nitelikli kasten öldürme”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “kamu malına zarar verme”, “mala zarar verme” ve “tehlikeli maddeleri nakletme” suçlarından da aranıyordu.

Hal böyleyken Müslim’in serbest bırakılması Türkiye diplomasisi açısından bir hezimet olmuştur. Hollanda parlamentosunun Ermeni Soykırımı yalanını kabul etmesinden sonra, Türkiye’nin ısrarlı bir şekilde istemesine karşılık Prag Mahkemesinin terör lideri Salih Müslim’i serbest bırakması elbette ki Türk diplomasisi açısından bir hezimettir. Tabii, Avrupa ülkelerinin teröre bakış açılarını göstermek açısından da ibret vericidir. Avrupalılar, kendilerine dokunmayan yılanları, belli ki yılanlardan saymıyorlar…

“HACI, SEN BURADA KAL!”

Gençliğinde güçlü, kuvvetli, kabadayı bir serseri iken tövbe edip, Hacca gitmiş, bütün kötü işlerden elini eteğini çekmiş bir hemşerimiz varmış. Hac görevini ifâ ettikten sonra, mümkün mertebe karıncayı bile incitmekten kaçınan bu hemşerimiz, bir gün çarşıda dolaşırken, birkaç serserinin, bir zavallının çevresini sardıklarını ve onu tartaklamakta olduklarını görmüş. Nasihat yollu:

-Bırakın garibanı, ne istiyorsunuz zavallıdan!

demişse de, berikiler tınmamışlar. Aralarına aldıkları zavallıyı tekme, tokat dövmeye devam etmişler. Gördüğü manzaraya daha fazla dayanamayan eski kabadayı hemşerimiz:

-Bu zulme seyirci kalmama ALLAH da razı olmaz PEYGAMBER de!

dedikten sonra, o zamanlar, Haccı olanların, hac alâmeti olarak başlara taktıkları sarığını çıkarmış, bir kenara koymuş:

-Hacı! Sen burada kal!... Ben de gideyim, bu it oğlu itlerin hadlerini bildireyim!

demiş.

Gayet, güçlü kuvvetli olduğu için de, vurduğu her yumrukta birini devirmiş. Bunun üzerine, zavallı garibanı döverlerken, dayak yemek durumuna düşen kabadayı müsveddeleri, ortalıktan toz olup kaçmışlar.

Demek oluyor ki, gerektiği yerde ve zamanda hacılığı, hocalığı bir yana bırakmak lâzım!

Bakmadan Geçme