SEÇİM BARAJINDA OLDUĞU GİBİ…

Demokratik ülkelerin çoğunda seçim barajı daha düşüktür ülkemizdeki seçim barajı oranından ve hür iradeye düşecek gölgenin asgari düzeyde kalması hedefine ulaşılıyor haliyle… Bizlerde ise seçim barajı %10'dur ve bu oranın yüksek olduğu, son zamanlarda MHP

Demokratik ülkelerin çoğunda seçim barajı daha düşüktür ülkemizdeki seçim barajı oranından ve  hür iradeye düşecek gölgenin asgari düzeyde kalması hedefine ulaşılıyor haliyle… Bizlerde ise seçim barajı %10’dur ve bu oranın yüksek olduğu, son zamanlarda MHP tarafından dile getirildiği halde dikkate alınmadı bilindiği gibi… Yüksek olan seçim barajının aşağılara çekilmesini iktidarda olan siyasi partiler istemez özellikle… Çünkü, aşağı çekilmesi durumu, sonlandırabilir tek başlarına muktedir olma durumunu…

Geçen hafta sonu gerçekleştirilen CHP Kurultayında Genel Başkanlığa soyunanlar dört kişiydi ve bunlardan eski İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ile eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tüzük gereği delegelerin %10’undan imza toplayamadıkları için katılamadılar Genel Başkanlık yarışına…  Muharrem İnce ise 166 delegenin imzasını taşıyan dosyayı Divana sundu ve delegelerden 49’unun kullandıkları iddia edilen “Mükerrer imza”, az kala adaylığını engelleyecekti onun da…

CHP’de Genel Başkan adayı olabilmek için, tıpkı seçim barajındaki güdülen amaçta olduğu gibi delegelerin en az  %10’undan imza alınması öngörülmüştür ve bu müeyyide gerçek demokrasiyle bağdaşmaz kesinlikle… Şayet genel başkanlıkta yarışacak isteyenler için %10 delegeden imza toplama şerhi olmasaydı ve Kocasakal ile Eminağaoğlu da yarışa girseydiler, değişir miydi yarışın sonucu diye düşünenler olabilir elbet… Mevcut Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarındaki gerçek demokrasiyle bağdaşmayan mevzuatlar nedeniyle bir değişiklik olmazdı kanımca… 80 milyon ülkemizde bir siyasi partinin genel başkanını 1300-1500 delege seçiyor ve tüm siyasi partilerde genel başkan konumunda olanlar, karşılarına rakip çıktı mı çok daha şanslılar yarışı kazanma açısından… Ülkemizdeki lider hegemonyası, mevcut seçim mevzuatlarının bir sonucudur ve kimi zaman Siyasi Parti ve Seçim Yasaları mevzuatlarında bazı değişiklikler yapılması gerektiğinden söz ediliyorsa da laftan öteye geçmemesi, söylemlerin samimiyetten uzak olduğunu düşündürmektedir haklı olarak…

CHP’nin son genel seçimde illerden aldığı oy oranlarına ve o iller için belirlenen kurultay delege sayısına göz atıldığı taktirde, mevcut Siyasi Parti ve Seçim Yasalarındaki mevzuatların demokrasi ile örtüşmediği gerçeği çok daha iyi anlaşılacaktır mutlaka… Bu düşünceler içinde, genel başkanlık yarışına katılan Muharrem İnce’nin yaptığı konuşmada “Memnun değilim, itaat etmiyorum…” sözlerinden tüm siyasi partilerin ders çıkarması gerektiğinin altını çizerken, sorunların çözümü ve beklentilerin giderilmesinde muhalefet partilerinin de iktidar kadar sorumlu olduklarını vurguluyor ve hayırlı olmasını diliyorum kongre sonucunun…

Bakmadan Geçme