SEÇİM BEYANNAMELERİNDEKİ VAATLER YERİNE GETİRİLMİŞ OLSAYDI…

24 Haziran’daki seçimlere katılacak olan siyasi partilerimizin Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları, oy kullanacak seçmenleri kazanmak için daralan zaman dilimi içinde gece-gündüz demeden koşturacaklardır seçimin arife gününe kadar… AK Parti’nin seçim beyannamesini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer adaylar gibi alanlara inmeye başladı ve 30 ilde mitingler düzenleyeceği, rakipleri olan adayların da her yöreye ulaşmayı hedefleyecekleri belirtilmekte… HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ise avukatlarının “Seçim çalışmalarını eşit şartlarda sürdürmesi için salınması” talebi reddedildiğinden, bulunduğu cezaevinden mesajlar vermeyi sürdürecek  seçmenlere…

Milletvekili adaylarına gelince, onlar da aday gösterildikleri illerde çalışmalarını başlatarak 23 Haziran’a kadar dil dökmeye çalışacaklardır tercihlerini kullanacak olan seçmenlere…  Seçim dönemlerinde seçmenlerin oylarını kazanmaya yönelik siyasi partilerin metotlarından biri;  seçim beyannameleridir ve bu beyannamelerde beklentiler doğrultusunda seçmenin nabzına göre şerbet dağıtılmakta… İki önemli seçim için titizlikle kaleme alınan ve halkımıza duyurulan yeni seçim beyannamelerinin aynı hedefle hazırlandıkları görüşünü paylaşan seçmenler; “Vaatlerden bıktık, önemli olan icraattır…” sözleriyle dile getiriyorlar sitemlerini…

Seçimlere iştirak eden tüm siyasi partiler; seçim beyannamelerinde, vatandaşları memnun edecek beklentiler için cazip vaatlerde bulunurlar her seçim döneminde ve seçimlerin sonlanmasından sonra, vaatlerin çoğunun gerçekleşmediğinden yakınan bazı seçmenler de; “Demokrasinin vazgeçilmez unsurları siyasi partiler, seçim beyannamelerinde vaat ettiklerinin onda birini dahi gerçekleştirmiş olsaydılar, ülkemiz işaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşmış olacak ve sorun ile sıkıntılarımız uzun yıllar gündemde kalmayacaktı.  Bu nedenle açıklanan yeni seçim beyannamelerinin de yerine getirileceğine doğrusu güven duymuyoruz…” diye görüş belirtmektedirler bir araya geldikleri sohbetlerde…

Akan yıllar içindeki elverişsiz icraatlar yüzünden ülkemizin işaret edilen muasır medeniyet düzeyini yakalamada rötar yaptığı ve bu nedenle de ;“Kalkınan” değil, “Kalkınmakta olan ülkeler” safında yer alarak bu  olumsuzluktan çok büyük zarar gördüğünü görmeyen göz kalmamıştır artık…

Siyasi partilerin seçim beyannamelerinde seçmenin kulağına hoş gelmeyecek bir söyleme yer verilmez ve azami duyarlılık gösterilir hazırlanırlarken.… Geçmiş seçim dönemlerinde açıklanan seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerin çoğu yerine getirilmediği bir gerçektir ve seçmen vatandaşlarımızın söz konusu yeni seçim beyannamelerinde yer alan söylemlere güven duymama da haklılar kanımca da…  Önemli sorun ve beklentilere zamanında çözüm üretilmiş olsaydı, muasır medeniyet düzeyine ulaşan kalkınmış ülkeler safında yer alır ve AB’nin kapısını çalma mecburiyetinde kalmazdık uzun yıllar… Keza “Dost ve müttefik” kisvesi altında bekamızı tehdit eden kişiyi barındıran bir ülke ile işbirliğimizi sürdürmezdik derken, benzer nice olumsuzluklar olduğunun da altını çiziyorum aynı zamanda…