SEÇİMDEN SEÇİME

Ülkemiz sorunlarına çözüm üretmekle yükümlü olan ve 'Demokrasinin vazgeçilmezleri' diye ifade edilen siyasi partilerimizin mensupları milletvekili, ya da parti sözcülerinin sadece seçim dönemlerinde ülkeyi karış-karış taramanın seferberliği içine girdikl

Ülkemiz sorunlarına çözüm üretmekle yükümlü olan ve “Demokrasinin vazgeçilmezleri” diye ifade edilen siyasi partilerimizin mensupları; milletvekili, ya da parti sözcülerinin sadece seçim dönemlerinde ülkeyi karış-karış taramanın seferberliği içine girdiklerine ilk kez şahit olmuyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışacak olan adaylar düzenledikleri mitingleri sürdürürlerken, adaylığı kesinleşenler de kolları sıvadılar. Aday tanıtımını gerçekleştiren siyasi partiler, başka illerde olduğu gibi, Siirt’te de en iyi oy oranına ulaşmak için neden aday olduklarını ve ne tür hizmetler gerçekleştirmeyi hedeflediklerini dilleri döndüğünce anlatmaya çalışacaklardır.

Aslında hür iradeyi demokrasinin öngördüğü şekilde yansıtacak bir seçim sistemimiz olsaydı, yani muhterem adaylar tıpkı memurlar gibi atanmasaydılar, bu hizmete soyunurlarken mensubu oldukları partilerin genel başkan ve söz sahibi parmak sayısındaki zevatının inisiyatifine sığınmak mecburiyetinde kalmayacaklardı. 24 Haziran’da gerçekleştirilecek olan milletvekili genel seçiminde hiçbir siyasi parti ön seçim yapma gereğini duymazken, buna gerekçe olarak “Zamanın çok kısa olması” gösterilmektedir ve aslında hür iradeyi savunanlar samimi olsaydılar, yine de ön seçimi gerçekleştirecek bir zamanı dikkate alabilirlerdi.

Milletin vekili, sadece seçildiği yörenin değil; tüm vatandaşlarımızı temsil etme yetkisine haizdir ve bu nedenle demokrasinin öngördüğü kriterler içinde aday olması gerekiyor. Bu beklentiyi günümüze dek hiçbir siyasi parti göz önünde bulundurmadığından aday adaylığa başvuranlar “Temayül yoklaması” ve benzer diğer kriterlerin, genel başkanların okeyi olmaksızın  bir işe yaramayacağını bildiklerindendir ki, aday tespiti sürecinde Ankara’da arayışlarını sürdürmekteler, haliyle de hür iradenin sahiplerini aday olduktan sonra dikkate alıyorlar. Hür iradeyi en iyi şekilde yansıtacak bir seçim sistemine sahip olsaydık, durum çok farklı olur ve milletin vekilleri sadece seçimden seçime değil, sık-sık seçmenlerle buluşarak ne yaptıklarını ve bundan sonra ne yapacaklarını anlatmanın kaçınılmazlığı ile hareket edeceklerdi.  Bugüne kadar ülkenin sorunları ve halkın beklentileri için kaç kişinin seçmeni bilgilendirmek için  ilimize geldiğinin muhasebesi yapıldığında, seçimden seçime yoğunlaşan siyasi trafiğin nedeni çok daha iyi anlaşılır sanırım. Tüm siyasi partiler aynı tutum içindeler ve sandık başına gitmeye 26 gün kala siyasi partilerin sözcüleri, daha doğrusu ileri gelenleri Siirt’e sık-sık gelerek bizlerden oy isteyeceklerdir. Seçim sonrasında Başbakanlık sıfatını yitirecek olan sayın Binali Yıldırım’ın yarın ilimize gelerek 15 Temmuz Demokrasi meydanında halkımıza hitap etmesini müteakip, diğer günlerde kimlerin geleceklerini birlikte takip edeceğiz. Ben, sayın Yıldırım’a misafirperverliğin en doruk noktada olduğu ilimize peşinen hoş geldiniz diyorum.

AA

Bakmadan Geçme