• Haberler
  • (SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN!!!)

(SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN!!!)

(Sen benim kim odlumu biliyor musun!) yaygın olarak kullanılan deyimlerden biridir.Bu deyimi kullananlar genelde kalantor tipi kişilerdir.

(Sen benim kim odlumu biliyor

musun!)

yaygın olarak kullanılan deyimlerden biridir. Bu deyimi kullananlar genelde kalantor tipi kişilerdir. Örnek olması açısından belirtelim, trafik kontrolü yapan polise, lüks taksideki şahıs kızgın bir ses tonuyla söylenir:

-(Sen benim kim olduğumu biliyor musun?)

Görevliye gözdağı vermek için böyle konuşan kişi, muhtemelen ya milletvekilidir, ya belediye başkanı. Ya bir kurumun başında genel müdürdür, ya da iktidar partisinin ileri gelenlerindendir! Hatta eski bir bakan da olabilir!

Dürüst, namuslu ve işin ehli memur, muhatabının vermek istediği gözdağına aldırış etmez, görevi neyse yapar. Ama kimi görevli de,

(kahrolası hanede evlad-u

ıyal var)

diyerek alttan alır, özür diler ve iki büklüm eğilerek selamlayıp, yol verir!

Bu meşhur deyimden yola çıkarak ben de bu soruyu kendime yönettim. Ve kendi kendime:

-Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

diye sordum ve soruyu içimden cevaplandırdım.

İşte, kim olduğum konusunda kendi kendime verdiğim cevap:

-Daha altı aylık iken babasını kaybetmiş ve yetim olarak büyümüşüm. 10 yaşından itibaren mürettip olarak çalışma hayatına atılmışım. Yıllarca hurufat kasalarının başında yazı yazmış, dağıtma yapmışım. Mürettiplik yanında memuriyet hayatına atılmışım. Gündüz dairede, gece matbaada çalışmışım. Mürettiplikten dişimle, tırnağımla adım adım, gazete sahipliğine gelmişim. Ömrümce,

Yüce

Yaradan’ın

haricinde hiçbir güce boyun eğmemişim. Gazetecilik mesleğim boyunca

(AK’A, AK; KARA’YA KARA

DEMİŞİM.)

Hiçbir mevki ve makam sahibine yağcılık yapmamışım! Kalemimi satmamışım! Her zaman ve her şartta

DİNİMİ,

VATANIMI, MİLLETİMİ, BAYRAĞIMI SAHİPLENMİŞİM.

Hayatımda kimseyi dolandırmamışım, borç takmamışım. Yalan, dolan peşinde koşmamışım. Olduğum gibi görünmüşüm, göründüğüm gibi olmuşum! Dostlarıma, gerçek dost olurken, bana düşmanlık edenlere bile merhametle ve şefkatle yaklaşmışım, gerektiğinde kucak açmışım. Kimsenin arkasında konuşmamışım, kimsenin arkasında yürümemişim. Feleğin çemberinden geçmişim!

Hayat mücadelesinden anlımın akıyla çıkmışım. Kimseye

(EYVALLAH)

dememişim! Maddi yönden çok sıkıntılı dönemler yaşamış olsam da, iki yakamı bir araya getirmekte zorlansam da, kimseye minnet etmemişim.

Ve yıllar önce yazdığım bir şiirimde kimliğimi şöyle özetlemişim:

BEN BİR YARIM ADAM, YARIM GAZETECİ

YARIM BİR YAZARIM, BAKARSAN SÖZDE

YARIM ŞÂİR, YARIM POLİTİKACI

EMEKLİ BİR MEMUR, KİMLİĞİM İŞTE

TEDBİRİ, TAKRİRİ, TAHSİLİ YARIM

GEÇİMİ, SEÇİMİ, BİÇİMİ BİLE

HEP YARIDA KALAN SAKAT BİR İNSAN

DERTTEN KURTULUR MU, ÇABA NAFİLE

HEP YARIMDA KALDIM BUGÜNE KADAR

NE TAM AKILLIYIM, NE DELİYİM TAM

SÖYLER MİSİN DOSTUM, NE İŞE YARAR

BENİM GİBİ BÖYLE YARIM BİR ADAM

TAŞLAMALAR

(TÜRKÜM) DEMEKTEN BİLE

VAR RAHATSIZ OLANLAR

BU MİLLETE NE DENSİN

BUNU SÖYLESİN ONLAR

ADSIZ BİR MİLLET OLMAK

AR DEĞİL Mİ BİZLERE

IRK DEĞİL, VATAN ADI

(TÜRKÜM) DEMEK BİR KERE

DANIŞTAY KARAR VERDİ

UYGULAMA YOK ANCAK

MAHKEME KARARLARI

KALE ALINMIYOR BAK

AVRUPA MAHKEMESİ

BİLE BİZİ BAĞLAMAZ

BU ÜLKEDE HUKUK VAR

DER HALA NİCE BAĞNAZ

Bakmadan Geçme