SENDE BU ENSE OLDUKÇA!

Tarihe mal olmuş bir anekdot vardır.Zengin bir beyzade, yanında dalkavuğu İstanbul'da geziniyormuş.

Tarihe mal olmuş bir anekdot vardır. Zengin bir beyzade, yanında dalkavuğu İstanbul’da geziniyormuş. Önlerinde yürüyen ensesi kalın bir adamı görmüş, dalkavuğuna söylenmiş:

-Bu adamın ensesine bir şaplak indir, sana bir sarı altın var!

Para canlısı dalkavuk yürümüş önlerinde yürümekte olan adamcağızın ensesine okkalı bir şaplak indirmiş, indirirken de:

-Vay amcaoğlu, İstanbul’a ne zaman geldin. Hayrola, seni hangi rüzgâr attı!

diyerek sözde tanıyor ayağına yatmış. Ensesi kalın, şişman adam arkasına dönüp bakmış ve:

-Yanılıyorsun, beni herhalde birilerine benzettin!

diyerek, numarayı yuttuğunu açık etmiş.

Beyzadenin yanına giden ve bir sarı altını alan Dalkavuğa beyzade yine söylenmiş:

-Bu defa aynı adamın ensesine bir şaplak daha indir, sana iki sarı altın vereceğim!

Tamahkâr dalkavuk dayanamayarak, yine gitmiş önündeki şişman adamın kalın ensesine öncekinden daha şiddetli bir şaplak indirerek:

-Amcaoğlu, beni neden tanımazlıktan geliyorsun!

diyerek üstelemiş. Şaplağı yiyen kalın enseli adam, bu defa kızgınlıkla:

-Yahu kardeşim, seni tanımıyorum, bilmiyorum.

demiş.

Dalkavuk, yine beyzadenin yanına giderek bu defa vaat edilen iki altını almış. Amma, Beyzade bu kadarla yetinmemiş:

-Bu adamlın ensesine bir şaplak daha indir. Bu defa tam üç altın al!

diyerek paragöz dalkavuğunu kışkırtmış. Üç altın sözünü duyan dalkavuk dayanamamış. Ne olursa olsun diyerek yürümüş ve şişman adamın kalın ensesine bir şaplak daha indirerek:

-Sen amcazademsin, seni tanımayacağım da kimi tanıyacağım!

diye söylenmiş. Bu son şaplaktan hayli öfkelenen adam hiddetle:

-

Behey dinsiz, imansız. Allah’tan korkmaz! Benden ne istiyorsun!

diye söylenmiş. Artık oyunun sona erdiğini fark eden dalkavuk, gerçeği açıklayarak cevap vermiş:

-Kusura bakma, beyzademde bu altınlar, sende bu kalın ense oldukça, şaplak yemekten kendini kurtaramazsın!

Tarihi anekdotu günümüze uyarlayarak verelim:

Ortadoğu’da bu zengin petrol yatakları, ABD ve şer ortaklarında bu silahlar oldukça ve Bölgenin genelde Müslüman olan halkları kendilerine gelmedikçe, bölgemiz insanları savaşlardan, katliamlardan ve birbirini yemekten asla kurtulamazlar!

Bakmadan Geçme