SESİ ÇIKMAYAN 'MÜJDE'
İşsiz vatandaşlarımız perişan durumdalar ve onların yanı sıra dar gelirli çalışanlarla emekliler de, her geçen gün insanca yaşam koşullarından biraz daha uzaklaşıyor olmanın mutsuzluğu içindeler.Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan milli gelir dağı
İşsiz vatandaşlarımız perişan durumdalar ve onların yanı sıra dar gelirli çalışanlarla emekliler de, her geçen gün insanca yaşam koşullarından biraz daha uzaklaşıyor olmanın mutsuzluğu içindeler. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan milli gelir dağılımındaki adaletsizlik, vaatlere rağmen yıllardır giderilmemiş ve bu adaletsizliğin en çok ceremesini çekenler işsiz yurttaşlarımız olurken, ücret dengesizliğinin kurbanı olanların da sıkıntıları büyümektedir.
Alındığı belirtilen önlemlere rağmen koyu işsizliğin aşağılara çekilememesi, kendilerine ekmek kapısı aralanmasını bekleyenleri karamsar kılıyor. İşsiz insanlarımızın ne yaptıkları, nasıl geçindikleri düşünüldüğünde bunun doğurabileceği vahim sonuçlar, tüyleri diken-diken edecektir sanırım. Ücret dengesizliğinin en önemli halkasını teşkil eden ücret dengesizliğine gelince, bu olumsuzluk; insanca yaşam hakkının sadece kendilerine ait olduğu zihniyetini taşıyan karar vericilerden kaynaklanmaktadır. Adil bir paylaşımı bir kenara iterek, kendilerinin ve kendileri gibilerinin ücretlerini yüksek tutarlarken, diğer çalışanların ücretlerine yaptıkları birkaç kuruşluk artışla yetiniyorlar ve bu birkaç kuruşluk artış da ellerine ulaşmadan yeni zamlarla kendilerinden fazlasıyla geri alınmaktadır. Bu gerçeğe rağmen kimi zaman sıkıntısı artan emekliyi umutlandıracak haberlere yer veriliyor ama umut pompalayan haberlerin kağıt üzerinde kaldıkları gözden kaçmıyor.
Bir müddet önce memur çalışanları ve emeklileri için, iki dini bayramda maaşları tutarında iki ikramiye verilmesi için çalışmalar yapıldığı dile getirilmişti ve pompalanan bu umuttan, sonrasında ses seda çıkmaz oldu. Ülkemizde yaklaşık 12,5 milyon emekli vatandaşımız var ve bunlardan taş patlasa 2,5 milyonunun yeterli ücret aldıkları dikkate alınırsa, geriye kalanları asgari ücretli ve diğer dar gelirliler gibi mağduriyet yaşadıkları gerçeği görülmüş olacaktır. Ne var ki, insanca yaşam koşullarının sadece kendilerine ait olduğu zihniyetiyle hareket edenler bu gerçeği umursamıyorlar. Bu tutumlarının bir nedeni, zannederim vicdani muhasebe yapmamalarıdır. 10 milyon emekli vatandaşın mağduriyetini umursamayanlar, herhalde günün birinde mağduriyet yaşayanların bu durumu sorgulamayacaklarını düşünmektedirler? Emekli vatandaşlarımıza iki dini bayramda ikramiye verme düşüncesini gerçekleştirmek için birileri yine “Kaynak nerden?” diyebilirlerse de, yapılan öylesine harcamalar var ki, mağdurlar onun farkında olduklarından “Trilyonlar savrulurken iki ikramiye için kaynak yok denilse de buna artık kimse inanmaz!..” demektedirler.
Çok önemli bir süreçten geçiyor olsak da halkımızın bazı önemli beklentilerine dikkat çekmenin bir görev olduğuna inandığım için çalışan memurlarla emeklilerini iki dini bayramda maaşları tutarında ikramiye verileceğini manşetlerine taşıyanların da konuya eğilerek görevlerini yerine getirmeleri gerektiğinin belirtmek isterim. İki ikramiye vermek için bir maddi kavram aramaya hiç gerek yok. Birçok alandaki savurganlıklardan kısmak suretiyle “MÜJDE” diye yapılan seslendirme, yerine getirilebilir.
Bakmadan Geçme





