- Haberler
- Siirt Haber
- Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Kentsel Dönüşümün Önemi
Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Kentsel Dönüşümün Önemi
-Kentsel dönüşüm kesinlikle en öncelikli konuların başında gelmektedir.Bu, ülkemiz ve insanımız açısından bir güvenlik meselesidir.
-Kentsel dönüşüm; kesinlikle en öncelikli konuların başında gelmektedir. Bu, ülkemiz ve insanımız açısından bir güvenlik meselesidir. Bir can güvenliği meselesidir. Aynı zamanda, mal güvenliği meselesidir.
-Jeolojik yapısından dolayı Türkiye’nin birçok yerleşim yeri; deprem tehlikesine maruzdur ve sık sık gerçekleşen küçük depremlerin yanı sıra, periyodik olarak da büyük depremlerin tehdidi altında olan yerleşim alanlarımız, Türkiye’nin yarısından fazlasını kapsamaktadır. -Deprem kuşağının; İstanbul, Kocaeli, Bursa ve İzmir başta olmak üzere, Türkiye'nin yoğun nüfusun olduğu; batısının tamamını kuşatması ve yine yoğun nüfus barındıran çöküntü ovalarını kapsaması nedeniyle; nüfusumuzun 2/3 ü, son derece tehlike arz eden depremlerin tehdidi altındadır.
-Ülkemizdeki yapı stoklarına baktığımızda, büyük bir kısmının yapı ömrünü tamamlamış çok eski yapılar ya da eski olduğu için aşırı yıpranmış binalardan oluştuğunu görüyoruz.
-Betonarme binaların yanı sıra; kırsal alanlarımızda, depreme dayanıklılığı olmayan kerpiç ve toprak evler, özellikle Orta Anadolu’da ve Doğu bölgelerimizde gayet fazladır. -Bereket ki, orta Anadolu da büyük deprem üretecek keskin ve diri fay hatları yok denecek kadar azdır. Yoksa bu bölgemiz de; büyük yıkımlara sahne olurdu.
-Lakin Doğu Anadolu Bölge'mizde, kırsalda sayıca fazla olan toprak ve kerpiç evler, Doğu Anadolu Fay Hattı ile Kuzey Anadolu Fay hattının doğu kısmının bu bölgeyi kapsamasından dolayı; bu bölgemizde çok büyük bir tehlikeye yol açmaktadır.
- Geçmişte; Erzincan, Muş-Varto, Diyarbakır-Lice ve Van-Muradiye, Van-Merkez depremleri ile son yıllarda gerçekleşen; Elazığ-Sivrice depreminin peşi sıra gerçekleşen, Türkiye açısından asrın felaketi olan, büyük Maraş depremlerinde; Adıyaman, Şanlıurfa ve hatta deprem merkezinden çok uzakta olan Diyarbakır'da aşırı yıkımlar olmasının önemli bir sebebi; toprak ve kerpiç evlerin yanı sıra kötü ve gevşek zeminlerde, yapı tekniklerine tam olarak uyulmadan yapılan yüksek katlı binalardır.
-Deprem bölgelerimizde vuku bulan depremlerde hasar görmüş binaların biran önce, yenilenmesi lazım. Yine çok eski olan, yıpranmış ve adeta ömrünü tamamlamış olan binaların yıkılarak biran önce yenilenmeleri lazım. Deprem bölgelerinde; dayanıksız malzemeden yapılmış toprak ve kerpiç evlerin yerine sağlam binaların yapılması lazım.
-Kentsel dönüşüm esnasında; çamur ve batak alanlar gibi kötü zeminlerde, sonradan dolgu yapılmış alanlarda ve de diri fay hatları ve aktif kılcal kollar üzerinde yapılmış mahalle ve semtlerdeki yapılaşmayı, sağlam zeminler içeren alanlara nakletmek gerekir.
-Kötü zemin içeren yıkım bölgeleri, park ve bahçe ile sergi ve fuar alanları olarak düzenlenebilir.
-Kentsel dönüşüm depremler daha fazla can almadan biran önce gerçekleştirilmelidir.
-Kentsel dönüşüm esnasında en büyük handikap, yenilenip dönüştürülmek üzere yıkılan binlerce binada yaşayan insanlarımızın, konutları bitinceye kadar ortalama; 1 ya da 1,5 yıl kalacakları meskenlerin tedarikidir.
-Bu ciddi sorunu aşmakla ilgili olarak şöyle bir önerimiz var.
-Binaları dönüşecek olan insanlarımız için; belediyelerce tesis edilecek olan geçici mahaller inşa etmek. Bu mahaller; orta ölçek ve geniş nüfuslu aileler için prefabrik konut şeklinde. Öğrenci kesimi, bekâr, yalnız olan yaşlılarla, nispeten küçük ailelerin geçici olarak barınacağı hareketli konteyner alanları olarak düzenlenebilir.
-Bu yöntemle, prefabrik evler ve konteynerler; ihtiyaç olunan alanlara nakledilip, tekrar tekrar kullanılmak suretiyle, kentsel dönüşüm boyunca ortaya çıkacak olan geçici barınma ihtiyacı aksaklıklara yol açmadan, kolayca karşılanmış olur.
Bakmadan Geçme





